28. Bölüm: "Başka Bir Evrende"

2.6K 250 83
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Bilgi ve alıntı için Instagram hesabım yusra.ergunn

Tiktok hesabım yusraergnkitapları

Bölüm şarkısı : Madrigal -Seni Dert Etmeler

Keyifli Okumalar 🤎


Bir gün önce Asilkan konağı

Mehmet babasının elindeki kağıtla kapıdan döndüğünü görünce merakla ona doğru ilerledi.

"Bu ne baba?"

Haşim Bey'in gözleri ağır ağır oğlunu buldu. Yüzü sert, bakışları katıydı.

"Babasının kızı," diye söylendi. Mehmet iyice meraklanmıştı. İkisi arasında geçen konuşmayı diğerleri duymuyordu. Herkes kendi halinde kahvaltısıyla uğraşıyordu. Bir tek Meryem Hanım üzgün gözlerle sadece sofrayı izliyordu. Torununun gitmesi ona tıpkı oğlunun gidişi gibi koymuştu. Melek'i oğlunun yerine koymuş, acısını onunla bastırmıştı. Şimdi o da yoktu. Melek bilmiyordu ama dedesi gibi inatçıydı. Meryem Hanım bunlarla ne yapacağını bilmiyordu.

"Baba?" dedi Mehmet bir kez daha.

"Melek, döndüklerinde karşılarında durmamam için önceden önlem almış."

Mehmet duyduklarına şaşırmıştı. "Döndüklerinde mi? Kiminle?"

"Demir ile?"

Mehmet babasının söylediklerinden bir şey anlayamamıştı.

"Nasıl?" Karışan kafasıyla kaşlarını çattı. "Demir şirkete gitti."

"Melek Demir'in peşinden gideceğine emin, öyle yazmış."

Elindeki mektubu kaldırıp yaşlılıktan dolayı bozulan gözleriyle zar zor görebildiği kelimeleri bir kez daha okudu.

Kızma bana dede, gidiyorum evet ama bu sefer daha sağlam gelebilmek için, geri dönüş yollarını kapatabilmek için... Döneceğim, döneceğiz. Çünkü gitmek bize iyi gelecek...

Torununun gidişi planlıydı. Kendisi tarafından olabilecek bir engeli önlemeyi düşünerek ona bu notu bırakmıştı. Doğrusu torununun zekasına hayran kaldığını inkar edemezdi. Zekiydi ve gözü kara... Eh biraz da kendisine benziyordu. Gururlu bir gülümseme ile dudakları kıvrıldı.

Elindeki mektubu oğluna uzattı. Mehmet okuduklarıyla kaşları havalandı, hayretler içindeydi.

"Bence dedesinin torunu," dedi babasına gülümseyerek. Yeğeni babasının ince zekasını ve uyanıklığını hakkıyla almıştı.

İki adam sofraya oturup kahvaltı yaparken Meryem Hanım kocasının bu rahatlığına öfkelenmişti.

"Torunun gitti ve sen hiçbir şey yapmayacak mısın Haşim Bey?"

"Gitmek kendi kararıydı, üstelik Demir ile sorunları yüzünden gitti."

Karısı bir gidişe daha engel olmadığı için yine onu suçluyordu. Oğulları gittiğinde de aylarca onunla konuşmamış yüzüne bakmamıştı. Ancak bu defa her şey onun dışında gelişmişti.

KariaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin