Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım. Emeğime karşılık küçük isteklerimi görmezden gelmeyin plizzzzzz :)
İnstagram hesabım: yusra.ergunn
Tiktok hesabım: yusraergunkitapları
Bölüm şarkısı aynı zamanda bölümde geçen Sezen Aksu- Belalım
Keyifli Okumalar 🤎
Öfke mantığın en büyük zehriydi. Öfkenin olduğu yerde mantık aramak hata olurdu. Öyle bir duygu ki tüm benliği ele geçirir, düşünme yetisine kalın bir set vururdu. Çoğu zaman fevri bir yapım olsa da öfkemi kontrol altında tutmak ve soğukkanlı kalabilmek için öfkemle çetin savaşlar verirdim ancak bazen bazı durumlar ve bazı insanlar kilit altında tuttuğum öfkemin serbest kalması için her şeyi yapıyorlardı. Bir bombanın pimini çekmek gibiydi. Hâlbuki o bombanın pimi çekilmeden patlamayacaktı ama özellikle patlaması için kasten yapılan bir davranıştı. Müge de bunu yapıyordu. Öfkemin pimini çekiyor ve kendi üzerine bir bomba salıyordu.
Bana attığı fotoğrafta geçmişi önüme sürmekten çekinmiyordu.
Demir kolunu Müge'nin beline dolamıştı, diğer eliyle de omzunu tutuyordu. Müge yüzünü Demir'in boynuna yaslamış ve elini göğsüne koymuştu. Bir apartmanın girişindeydiler. Muhtemelen Demir onu evine bırakıyordu.
Dışarıdan bakan biri sarmaş dolaş duran bir çift sanabilirdi ama Demir'in yüzündeki hoşnutsuz ifade onun da bu durumdan hoşlanmadığı barizdi. Yüzündeki duyguları okuyabiliyordum.
Müge bu fotoğraftan çıkarmam gereken sonucun Demir ile o gece bir şeyler yaşamış olduğunu sanıyordu ama Demir'i, duygusal bağı olmayan bir kadınla birlikte olmayacak kadar iyi tanıyordum. O, alelade tek gecelik ilişkilerin adamı değildi. Çapkınlık onun karakterinde yoktu.
O görüntüyü aklımdan, fotoğrafı da telefondan sildim fakat hâlâ odanın ortasında dikildiğimi fark eden Demir'in gözleri üstümdeydi ve bir şeyler olduğunu anlamıştı. Doğruldu ve bedenini hafifçe bana çevirdi.
"Ne oldu?"
Fotoğrafı ona göstermeye, aramıza böylesine saçma bir durumu sokmaya niyetli değildim ama Demir öğrenmeden de beni rahat bırakmazdı. Telefonla birlikte boş bıraktığı alana oturdum. Karşı karşıya duruyorduk. Sildiğim fotoğrafı çöp kutusundan geri çıkardım ve telefonu ona verdim. Fotoğrafı gördüğünde saç dipleri gerildi.
Demir sakallarını sıvazlarken, "Müge benim için bir anlam ifade etmiyor. O an başı dertte olan herhangi bir insandı..." diye açıklamaya girişince elimi dudaklarının üstüne koyup onu susturdum.
"Hayır, Demir. Açıklama yapmana gerek yok. Bu olay geçmişte kaldı ve sen yapman gerekeni yapıp sadece yardım ettin. Sırf bunun için aramızı bozacak ve sana hesap soracak değilim." Sıkıntılı bir nefesle göğsümü şişirdim. "Takıldığım tek nokta bu fotoğrafı hâlâ saklaması."
Beni öfkelendiren ve aklıma takılan da buydu.
"Hiç vazgeçmek bilmiyor. O zaman da öyleydi. Çok ısrarcıydı, erkenden gitmem onu engeller sandım."
Demir ondan kaçmıştı ve o buna rağmen yıllardır hâlâ vazgeçmemişti. Bu aşk değildi, resmen birini takıntı haline getirmekti.
Demir gözlerini yüzümde herhangi bir tepki belirtisi arayarak gezdiriyordu. Gergin ve endişeliydi. Bu fotoğrafı kafama takacağımı düşünüyor olabilirdi ama ben geçmişte kalan bir şeyi bugüne taşımazdım. Fotoğrafı bu defa çöp kutusundan da sildim ve telefonu başucumdaki komodine bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karia
Romance"Sen ansızın kapımı çalan kıyametimsin." ............. Bazı sonlar yeni ilkler doğururdu. Ve bazı sonlar, insanı yeni bir yola adım atmaya zorlardı. Yeni ilklere adım atmak için kader hazırdı. Ona düşen kadere boyun eğerek, örülen ağların peşine dü...