Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım.İnstagram hesabım: yusra.ergunn
Tiktok hesabım: yusraergunkitapları
Keyifli Okumalar 🤎
Korku tüm hücrelerime dağılmış, beni içten içe çürütüyordu. Kalbimin üstündeki baskı canımı acıtıyordu. Armanç ile nasıl arabaya bindiğimi, her gün ezbere bildiğim yollardan ne ara geçtiğimizi görmeyen gözlerle izledim.
Titreyen ellerimin, yüzümü kapatan saçlarımı geriye itmeye gücü kalmamıştı. Sonra aklıma gelen şey tüm gücümü bir anlığına toparlamama yardımcı oldu.
Telefonumu çantamdan çıkarıp acele hareketlerle numarasını buldum ve beklemeden onu aradım. Belki yaptığım çok saçmaydı ama hastaneye gidene kadar yüreğim dayanmazdı. Bir umut sesini duymak ve iyi olduğunu bilmek istiyordum.
Uzun uzun iki defa çaldı ama aramam bir karşılık alamadı. Bana bir asır gibi gelen üçüncü çalışın sonunda zafer benimdi.
Sesini duydum. "Ahu'm."
"Demir," diyen fısıltılı sesim bana bile zor ulaşmıştı. Bu defa daha güçlü bir sesle konuştum. "Demir, sen iyi misin?"
Armanç'ın bakışları ara ara bana dokunuyor ama yola odaklanması gerektiğinden önüne dönüyordu.
"İyiyim güzelim, merak etme bir şeyim yok." Bendeki endişeyi, korkuyu anlamıştı.
"Doğru söylüyorsun değil mi? Yaralandın..."
"Gerçekten iyiyim." Güven veren sesi ile gözlerimi yumdum. Şirketten çıktığımızdan beri buğulanan gözlerim canlandı. Burnumu çektim.
"Çok şükür," diye mırıldandım. Arabanın durmasıyla kafamı kaldırdığımda hastanenin önünde olduğumuzu gördüm. Demir hastanenin kapısında kulağına dayadığı telefonla tam karşımdaydı. Ve iyiydi. Uzaklığa rağmen gözlerimiz kesişti. Telefonu yavaşça indirdiğinde onu taklit ettim.
Hızla arabadan inip ona doğru koştum. O ise adımlarını çoktan bana gelmek için atıyordu. Tek tük etrafta olan insanların arasından sıyrılıp ona ulaştığımda kollarımı boynuna doladım. Resmen üstüne atlamıştım ama umurumda değildi. Sahiplenici kolları belimi sardı ve bedenimi göğsüne bastırdı.
"Çok korktum." Tek bir cümleye tüm korkularımı sığdırdım. Başka bir şey söylemeye gerek bile duymadım. Gözlerim dolmuştu yine ama onu görmemi engeller diye inatla ağlamıyordum. Ağlamak için bir nedenim de yoktu zaten. O, iyiydi. Sapasağlam yanımda, nefesi boynumu süslüyordu.
"Bunu engelleyemediğim için üzgünüm Ahu'm." Saçlarımdan öptü. "Korkacağını biliyordum ama aramaya fırsatım olmadı."
Geri çekildim ama hâlâ ona yakın duruyordum. Boynundaki elim sakallarına uzandı. Avuç içimi yanağına bastırıp sakallarını sevdim. Kısa bir an mest olurcasına gözleri kapandı.
"Geldim baba, merak etme abim gayet iyi," diyen Armanç'ın sesiyle hastane önü gibi kalabalık bir alanda yaptığımın farkına varıp Demir 'den istemesem de koptum.
Armanç telefonu kapatıp yanımıza geldi. "Babam gelmek üzere aşk kuşları," dedi sanki az önce korkudan bembeyaz kesilen o değilmiş gibi rahat tutmaya çalıştığı sesiyle.
"Gelmesine gerek olmadığını söyleseydin, ben iyiyim." Demir iyi olduğunu söylemekten sıkılmıştı.
"Sence babam dinler miydi abi?" Dinlemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karia
Romance"Sen ansızın kapımı çalan kıyametimsin." ............. Bazı sonlar yeni ilkler doğururdu. Ve bazı sonlar, insanı yeni bir yola adım atmaya zorlardı. Yeni ilklere adım atmak için kader hazırdı. Ona düşen kadere boyun eğerek, örülen ağların peşine dü...