Karia

39. Bölüm: "Hayal Ötesi"

Herkese merhaba! Umarım iyisinizdir.

Uzun zaman oldu. Hepinizi beklettiğim için çok özür diliyorum. Hayat bazen insanın planlarını aksatıyor maalesef.

Neyse ki uzun bir aradan sonra tekrar sizlerleyim.

ÖNEMLİ!!!!!

Lütfen bölümü okuyup hemen peşin hüküm vermeyin. Bir sonraki bölümü bekleyip yorumlarınızı bunun bilincinde yapın:)
Her şeyin bir sebebi var.

Ve kitabın finaline çok az kaldı. Üç en fazla beş bölüm. Yeni bir sayfayı daha birlikte kapatacağız ve yeni sayfaları birlikte açacağız. Benimle olan herkese daima minnettar olacağım.

Sizi seviyorum❤️

İnstagram hesabım: yusra.ergunn

Tiktok hesabım: yusraergunkitapları

Keyifli Okumalar 🤎

Armanç güneş gözlüklerini takıp havalı bir şekilde arabasından indi. Kalçasını arabanın ön kaputuna yasladı ve gözlüğünün altından etrafa bakındı. Dışarıda tek tük insan vardı. Bunlardan bazıları ondan gözlerini ayırmayan kızlardı. Üniversiteli kızların ona hayranlıkla baktığını görebiliyordu. Eskiden olsa hepsiyle ayrı ayrı takılırdı fakat artık aşıktı. Bu his onu çok değiştirmişti. Bütün kızlar sanki dünyadan silinmiş, tek bir kız kalmış gibi gözleri sadece onu görüyordu. Çapkınca sırıttı. Oldukça memnundu.

Hukuk fakültesinin önünde sabırsızlıkla Nisa'yı bekliyordu. Nitekim çok sürmeden fakülteden yığınla öğrenci çıkmaya başladı. Hâlâ kızların ilgi odağı olsa da onun gözleri sadece tek bir kişiyi arıyordu. Onlarca kişinin arasından onu buldu. Bütün güzelliğiyle, ihtişamıyla dışarıya çıkan Nisa ile yaslandığı arabadan uzaklaştı. Omuzlarını dikleştirdi ve kendine çeki düzen verdi. Gözlerindeki gözlüğü çıkarıp ters çevirdi ve gözlüğün yansımasından kendine baktı. Saçlarının önünü eliyle düzeltir gibi yapıp kendine göz kırptı. Yine yakışıklıydı.

Gözlüğünü üstten iki düğmesini açtığı gömleğine taktı ve yakalarından çekiştirip kendini kokladı. Arabadayken üstüne boca ettiği parfüm kokusu rüzgârla birlikte buram buram etrafa yayılıyordu. Kendisine yaptığı son kontrollerle memnuniyetle gülümsedi.

Nisa hala onu görmemişti. Yanındaki arkadaşlarına hararetle bir şeyler anlatıyordu. Kızların bakışları Armanç'a takılınca Nisa onların bu kadar dikkatli kime baktığını merak ederek başını o yöne çevirdi. Güneşten dolayı yüzü kırışmıştı. Armanç ne kadar da tatlı olduğunu düşünerek heyecanla yerinde kıpırdandı ancak hemen kendini toparlayarak heyecanını dışarı karşı gizledi.

Nisa kısa bir duraksama yaşadıktan sonra ona doğru yürüdü.

Armanç tebessümle karşısındaki kızın ona gelmesini bekledi. Sanki bir filmin sahnesindeydiler ve ağır çekime alınmış gibi rüzgârın savurduğu saçları eşliğinde kız her adımda ona doğru geliyordu.

Bu sırada zihni, bir hafta öncesine gitti. Şirkette Nisa'nın peşinden üstün performanslarla koşmuş sonunda onu dışarı çımaya, kendine bir şans vermeye ikna etmiş olmanın heyecanıyla yaşıyordu birkaç gündür.

Aralarındaki mesafe git gide azalırken Nisa'yı yarı yolda durduran çocukla kaşlarını çattı. Burnundan nefesini sertçe verdi ve sabırsızca sol ayağını oynatmaya başladı. Konuşma gereğinden fazla uzayınca üstüne birde Nisa onunla gülerek konuşunca kıskançlık damarı kabardı. Ona bir kere olsun böyle gülmeyen kıza fazlasıyla öfkelenmişti.