25. Bölüm "Aşk Seni Bana Yazmış"

2.7K 256 100
                                    

Lütfen oylamadan geçmeyelim:)

Bölüm şarkısı Gökhan Türkmen - Aşk

25. Bölüm: "Aşk Seni Bana Yazmış"

Keyifli Okumalar 🤎

Kanı çekilen damarlarım kurumuştu. Kalbimi yakan ateş ruhuma yayılıyordu. Sanki zaman bir buz kırağı gibi donmuş, yelkovan ve akrebin sivri ucu kalbimi hedef almıştı.

"Demir'i mi suçluyorlar abi?" dedi halam.

"Ben de tam olarak bilmiyorum. Az önce Demir'in arkadaşı Eser arayıp söyledi." Sesi tedirgin, bedeni ise kaskatı kesilmişti.

Dedem o an soğukkanlılığını yitirdi. Bastonu tutan eli titriyordu.

"Torunumu neden aldılar karakola?"

"Dilay'ın ölümünden abim de bir şüpheli sanırım," dedi Armanç. Kulağımın dibinde söylediği sözler ruhumu karanlık bir uçuruma sürüklüyordu.

Nergis Hanım başını iki yana salladı. "Benim oğlum yapmaz! Mehmet neden karakola aldılar ki?"

"Sakin ol Nergis, elbette yapmaz oğlumuz." Armanç' a uyarı dolu bir bakış attı. "Sen de suyu bulandırma. Karakola gidelim anlarız neler olduğunu."

Dedem ve babaannem hariç peş peşe iki arabayla karakola doğru yola çıktık.

Donuk bakışlarımdan ötürü halam endişeyle koluma dokundu.

"Melek, iyi misin kuzum?"

Hiçbir şey diyemedim, sanki dilim dönmüyordu. Kelimeleri bir türlü zihnimde bir araya getiremiyordum. Sanırım şok geçiriyordum.

Kalbimin üstünde beni rahatsız eden bir ağırlık vardı. çünkü kalbim, sahibi için kederliydi. Ya Nergis Hanımın söyledikleri olduysa, ya haklı çıkarsa? Düşünmek dahi istemediğim sorular silsilesi kalbimi rahat bırakmıyordu. Etrafını kara bulut misali sarmış, soğuk rüzgarlar estiriyordu.

Yanağımı tutan el beni sarsıyordu ancak ben hala kendime gelememiştim. Yanağıma yediğim tokat ile boğuluyormuş gibi sesli bir nefes aldığımda artık zihnim daha berraktı.

"Melek," dedi halam tekrar. Dolmaya başlayan gözlerimi ona çevirdim. Yanağımı okşadı. "Özür dilerim canım, canın çok yandı mı?"

Bana vurduğu için pişmandı ama ben kalbimin acısından başka bir acı hissetmiyordum.

"Hala," dedim kısık ve titrek bir sesle. "Canım yanıyor." Halam asıl neyden bahsettiğimi anlamıştı. "Korkuyorum."

"Korkma halam, Demir yapmaz öyle şey. Ben ihtimal vermiyorum."

Başımı iki yana salladım. "Ben onun gözlerinde gördüm hala. Benim yüzümden."

Halam başımı omzuna yasladı. "Şşş. Düşünme bunları güzelim. Daha bir şey belli değil, hemen koy verme kendini. Nerde benim güçlü meleğim?"

Burnumu çektim. "Benim gücüm Demir, eğer onu benden alırlarsa gücümü yitiririm. İki kayıptan sonra toparlanamam."

"O ne biçim laf öyle Melek! Demir ölmüş gibi konuşma," dedi beni azarlayarak. Başımı ani bir hareketle omuzundan kaldırdım.

"Deme öyle hala, o kelimeyi kullanma. Hele Demir'in adının yanına..." Ağlayacağımı hissettiğimde lafımı tamamlayamadım.

Halam saçlarımı okşadı. O da üzgün ve endişeliydi ama benim için güçlü durmaya çalışıyordu.

KariaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin