Son zamanlarda çok kötü şeyler yaşadık. Tek tek sayıp buraya o acıları dökmeyeceğim. Tek dileğim Allah'tan bir daha böyle acılar yaşamamamız.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım. Emeğime karşılık küçük isteklerimi görmezden gelmeyin plizzzzzz :)
İnstagram hesabım: yusra.ergunn
Tiktok hesabım: yusraergunkitapları
Keyifli Okumalar 🤎
Babaannem son sözlerini söyleyip odasına kapanınca avlunun ortasında dikilmeyi bırakıp hepimiz birer birer dağıldık. Demir babaannemi belki ikna edebilirim diyerek peşinden giderken benim yanına gidecek yüzüm yoktu. Çöken omuzlarımla yatağıma oturdum. Onu çok üzmüştüm ve bunu yeni anlıyordum.
Amcam babaannemin bize kızgın olduğunu, öfkesi geçince ikna olacağını söylüyordu fakat onun gözlerinde gördüğüm kararlılık ve katı ifade beni umutsuzluğa düşürüyordu.
Dicle ve halam da beni yalnız bırakmamak için yanımdaydı. Teselli edecek birkaç cümle kursalar da onları susturmuş ve düşüncelerimde boğulmuştum. Gitmeden önce babaannemle konuşmadığım için pişmandım.
Odamın kapısı hışımla açıldığında başım o tarafa döndü. Demir gergin ve sinirli bedeniyle içeri girdiği gibi kolumdan tutup beni kapıya doğru çekiştirdi.
"Demir ne yapıyorsun?"
"Gidiyoruz! Bu evden sonsuza dek gideceğiz ve kendimize herkesten uzak bir yuva kuracağız."
Bıkmış, yılmış ve oldukça öfkeliydi. Galiba babaannemi ikna etme planı işe yaramamıştı. Kolumu tutan elinin üstüne elimi koydum.
"Demir dur! Delirdin mi sen?" diyen halamla birlikte Dicle de ona engel olmaya çalışıyordu.
Kapıdan çıkmadan kolumu bıraktı ve taşan sabrıyla bağırmaya başladı.
"Delirttiler beni!" Tane tane bastırarak konuştu. "El birliğiyle beni delirttiler!" Elini saçlarının arasından öfkeyle geçirdi. "Biri bitmeden diğeri başlıyor! Sıkıldım artık!" Dicle ve halama yardım dileyen bakışlar attım.
Halam Demir'in sakinleşmesi için omuzuna dokundu. "Demir sakin ol, lütfen. Önce konuşalım..."
"Konuşacak bir şey kalmadı hala! Ne yaptım ben? Sadece sevdim! Sevdim ama ailem yanımda olmak yerine önümde duruyor! Bunu hak etmiyoruz!"
"Elbette etmiyorsunuz ama annemi de düşün. Abim gidince onu yıllarca göremedi, hasretle içi yana yana yaşadı." Gözlerini bana çevirdi. "Melek de gidince onun da acısı ve öfkesi taştı. Hem gitmek çözüm olacak mı sanıyorsun? Bu annemi daha da kırmaktan başka bir işe yaramaz."
Halamın gerçekleri söylemesi onu düşünmeye itmişti, derin derin aldığı nefeslerle sakinleşmeyi denedi.
"Halam haklı Demir, babaannemi daha fazla üzmeye hakkımız yok." Biraz da olsa sakinleştiğinde gözlerini sertçe kapatıp açtı.
Başımı önüme eğdim ve her hatalı olduğumda yaptığım gibi parmaklarımla oynadım. "Benim yüzümden. Onunla konuşmalıyım."
Kapıdan çıkacağım sırada babaannem bir anda karşımda beliriverdi.
"Asıl siz beni delirttiniz!" diyen babaannem her şeyi duymuştu. "Siz ikiniz birbirinize her kızlığınızda küstüğünüzde çekip gidecek misiniz?" Bana baktı. "Sen de baban da anca gitmeyi bilirsiniz!" İlk defa babama olan öfkesini kusuyordu. Gözlerim doldu. "Hiç ardınızda bıraktıklarınızı düşünmeyin! Biz ölsek de umurunuzda mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karia
Romance"Sen ansızın kapımı çalan kıyametimsin." ............. Bazı sonlar yeni ilkler doğururdu. Ve bazı sonlar, insanı yeni bir yola adım atmaya zorlardı. Yeni ilklere adım atmak için kader hazırdı. Ona düşen kadere boyun eğerek, örülen ağların peşine dü...