İddia

265 31 3
                                    

Uzun konuşma yapmayacağım :) Birdaha ki bölümde sınır var.Seviliyorsunuz keyifli okumalar :***

Sınır +20

(Multimedia son sahne :)

(Demi Lovato-Heart Attack ile okumanızı tavsiye ederim ^^)

Alarmın sesiyle gözlerimi araladım.Uykum çok vardı ve ben akşama kadar uyumak istiyordum.Belimi saran eller haraket etmemi engelledi.Uykulu gözlerle,Bulut'a baktım.Uyurken o kadar sevimliydi ki..Kusursuz yüz haltları ve saçları mükemmeliğin diğer yanıydı.Saçları karışmıştı.Dudakları ise düz bir çizgi halinde hafif aralanmıştı.Sinirlendiği zaman çatan kaşları,dudakları gibi düz çizgiyi oluşturmuştu.Bu manzara karşısında gülümseyerek yataktan kalkmaya yeltendim,fakat Bulutun büyük kolları,beni kendine çekerek bunu engelledi.

"Rahat dur."sesinde fazlasıyla uyku sersemliği vardı.Ellerini geri ittim.

"Okula geç kalacağız."diyerek söylenmeye başladım.Bulut beni duymamazlıktan gelerek,kafasını yastığa gömdü.

"Ya kime diyorum ben,kalk."siyah pikeyi,Bulutun üstünden geriye itikledim.

"Uyurken konuşulmasını sevmediğimi biliyorsun."öfkeyle kaldırdığı kafasını geri yastığa yasladı.Nefesimi seslice dışarıya verdim.Ona laf anlatana kadar akşam olurdu.

"İyi sen bilirsin."

Siyah pikeyi üstümden geriye ittim.Ayaklarımı bir süre yataktan aşağıya sallandırdıktan sonra kollarımı açarak esnedim.Sabah sabah okul neden olur ki? Uyuşuk adımlarımı lavaboya doğru ilerlettim.Aynada kendimi incelememeye özen göstererek,direk yüzümü yıkadım.Odaya geri döndüğümde Bulut uykulu gözlerle telefonuyla ilgileniyordu.Onu yok sayarak dolabımdan koyu mavi dar pantolonumu ve mavi kot gömleğimi çıkartıp,yatağın üzerine koydum.Bir yandan bakışlarım Bulutun telefonunda gezerken diğer yandan çoraplarımı çıkarmaya çalışıyordum çekmeceden.Sonunda Bulutun ekranını gördüğümde gözlerimi devirmeden edemedim.Watsappta biriyle konuşuyordu.

Masanın üstünden gerekli kitapları ve kalem kutumu alarak kapıya yönlendirdim adımlarımı.Bulutun sessiz kalması her ne kadar sinir bozucu olsada çıtımı çıkartmadım.Beyaz kapıyı oldukça sert kapatarak,aşağıya indim.

"O beynini dağıtmamı istemiyorsan telefonu ver!"

"Oldu başka?"

"Kaan ver şunu!"

"Neden bu kadar önemli bu telefon? Acaba hangi kızla konuşuyordun?"

Kaan ve Mertin evde koşuşturmasına karşılık sabır diler gibi yukarıya baktım.İkiside manyaktı.Elimde tuttuğum kitapları koltuğa yerleştirip,Emrenin hazırladığı kahvaltıya yardım etmeye başladım.

"Günaydın kuzen."dedi Emre elinde ki tabakları sofraya taşırken.

"Günaydın Emre."Dedim.Bir yandan çekmeceden çıkardığım çatalları masaya götürüyordum.Tam kapıdan çıkarken kafama gelen yastıkla ,çatallar yere düştü.

"Kusura bakma ördek Merte atacaktım sana denk geldi."

Kaanın bana ördek demesi ve kırlenti kafama atmasıyla sinirlerim tepeme çıkmıştı.

"Çocukmusunuz siz ya? Sabah sabah nedir sizden çektiğim!"

Emre"Bunlar adam olmaz"der gibi başını iki yana salladı.Mert iki saat koşuşturmanın arkasından kaptığı telefonuyla sandalyeye otururken,Kaan mutfaktan aldığı çatallarla geri geldi.

"Çıt çıkırana hiç acımadan çarparım."sesimde öfkeden başka birşey yoktu.

"Çarpsana."

Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin