Herkese selam! Yeni ve up uzuuuun bir bölümle karşınızdayım. Yazmaktan parmaklarm ağrıdı resmen. Yorumlarınızı bekliyorum. Ayrıca 2. Kitabım Serseriyi yayımladım. Profilimden bakabilirsiniz :) Hikayelerimi yakından takip etmek isterseniz facebook grubuma beklerim. İsmi"YK HİKAYELERİ (WATTPAD)". Bilginiz olsun. Keyifli okumalar... :)
"Kubradelibas'a ithafen... ♡"
"Evet gidiyoruz!"
"Kaç kez daha hayır demem gerekiyor? "
"Gideceğiz!"
"Hayır!"
Yumruklarımı sıkıp tırnaklarımı etime geçirdim. Sinirden ne yapacağımı şaşırmıştım. Tam yarım saattir Bulut'la tartışıyorduk. Normalde bugün doktorla randevusu vardı. Ama Bulut bey gitmemekte ısrarcıydı. Son kez şansımı denemek için konuştum.
"İnat etmesen olmaz değil mi? Sağlığın için diyorum. Neden anlamıyorsun?"
Yattığı yataktan kalkıp yanıma geldi. Bir süre bakıştık. Sonra elleri belime dolandı.
"Benim sağlıklı olmamı istiyorsan, başka yöntemler deneyebilirsin güzelim."
Dedi boynuma öpücük kondurup. Sanırım bir plan yapıp onu tuzağa düşürebilirdim. Bulut'u kendime çektim ve dudaklarımı kulağına sürttüm.
"Doktora gidersek... Akşam seninle güzel vakitler geçirebiliriz. Tabi istersen?"
Genişçe gülümsedi. Ah Bulut..
"Söz mü?"
Hayır.
"Evet."
Dedikten sonra geri çekildim. Bulut önce bir düşünür gibi yaptı, sonra başını salladı. Merakla vereceği cevabı beklemeye başladım.
"Üstümü giyinip geleceğim. Sen beni aşağıda bekle."
Ve bam! Ben kazandım! Tuzağıma yakalandın Soykan. Keyifle gülümsedim ve babetlerimi, zeminde ses çıkartacak şekilde yürümeye başladım. İsteme merasiminden sonra neyseki heyecan kalmamıştı içimde o kadar. Tabi düğünü saymazsak. Mertle Kaan konuşurken duymuştum. Bulut'u bara götürüp, bekarlığa veda gecesi yapacaklarmış. Hah! Sanki çok lazım! Şimdi orada bir yığın kız topluluğu olacaktır kesin. Of. Bulut orada keyif yaparken benimde kına gecem olacaktı. Bunlar iki gün sonra gerçekleşecekti. Umarım düğüne kadar herşey istediğim gibi giderdi.
Kapının önünde ki ağaca yaslanıp Bulut'u beklemeye koyuldum. Ben uyanır uyanmaz işlerimi halletmiş, üstümü giyip kahvaltımı etmiştim. Ama Bulut? Horul horul uyumuştu. Uykuyu çok severdi. Uyurken ayrı bir tatlıydı..
"Pişt?"
Duyduğum sesle kafamı kaldırdım. Ne ara hazırlanmıştı bu çocuk? Spor ayakkabılarını giydikten sonra bana gel işareti yaptı. Yerimden doğrulup onu takip etmeye başladım. Görüş alanıma arabası girince gülümsedim. Arabası çok güzeldi ya.
"Geç."
Dediğini yapıp, ön tarafa yürüdüm. Anahtara basıp arabanın kilidini açtı. Elimi kapağa götürüp seri bir hareketle açtım. Daha sonra kemerimi bağladım. Ben bu işlemi yaparken Bulut çoktan arabayı çalıştırmıştı.
"Bak baştan uyarıyorum, eğer o doktor bozuntusu beni sinir edecek birşey derse direk dalarım ağız burun."
Gerilmiştim hemen. Bulut en ufak şeye sinirlenen biriydi. E haliylede doktor kesin onu kızdıracak şeyler söyleyecekti. Mesela haplarını zamanında içiyor musun? Düzenli yemek yiyiyor musun? Falan filan. Ki Bulut bu tür sorulardan hemen sıkılıyordu. Derin bir iç çektim ve başımı cama yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)
AléatoireKirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen, ama her ne olursa olsun sevgisinden vazgeçmeyen Yağmur Öztürk. Birbirlerini ne yapsalar unutamadılar ve yeniden bir sayfa daha açtılar. B...