Heeeeyy sjdjfj yeni bölüm geldi ^-^ Hikaye 40 bölüm oldu.Cidden ne ara o rakama ulaştım bilmiyorum.Zaman çabuk geçiyor.Zaman geçtikçe final yaklaşıyor.Tabi okulların açılmasınada az kaldı -_- Neyse ben konuya gireyim.Aşkıma Sahip Çıkamadım'ı 50. Bölümde bitirmek istiyorum.Herşey tatında kalmalı. Herkes 60 olsun diyor.Ama 60'a kadar yazmak benim için çok zor.Umarım herşeyi 10 bölüme sığdırabilirim.Zaten hikaye bitince güzel bir düzenleme yapacağım.Yazım hatam ve anlatım bozukluğum fazla var.Anlayışlı olacaksınızdır umarım ♡♡
(Multimedia Emre Ve Merve♡)
(Selim Gülgören-Aşıklar Şehri ile okuyun :)
Bulut'tan..
"Anladınız değil mi?"
Diye son kez uyarıda bulundum Mert'lere.Başlarını yeniden olumlu anlamda sallayınca gülümsedim.Bugün önemli bir gündü.
"Abi bıktım sizin bu aşk şeylerinizden.Ben Bulut'un yerinde olacaktım ördeği direk yatağa atıp-"
Kaan'nın yarım kalan cümlesini attığım sert dirseğim kesmişti.Mert kahkaha atarken öfkeli bakışlarımı bir süre Kaan'da gezdirdim.Bir gün ikisinden birini fena benzetecektim.
"Bir ben sap kaldım anasını satayım! Bu salak yakında Büşray'ı atar yatağa.Ben nolacağım?"
Bu sefer ben kahkaha atmıştım.
"Sen hiç dert etme kardeşim.Ben seni Büşra'nın ikinci çatlak kuzeniyle evlendireceğim."
"Sahi mi? "
Kaan cidden aptaldı.
"Evet ama rüyanda kardeşim."
Mert bu lafını der demez arkama saklandı.Elimde ki süsleri kenara fırlatıp derin bir nefesimi dışarıya verdim.
"Yeter lan! Hay sizin gibi adamın ben!"
Kaan öfkeyle Mert'e bakarken masadan bir balon aldım.Neyse ki saat daha çok erkendi.Sabahın köründe gelmiş, uzun uğraşlar sonucunda kapattırdığım barı temizlemek ve süslemekle uğraşıyorduk.Tabi biz bunları yaparken Merve'de Yağmur'u oyalıyordu.Cebimde çalan telefonla düşüncelerim dağıldı.
"Efendim?"
Dedim balonu ağzımdan çekip.
"Benim işim birazdan bitiyor kafeyi kitleyip gelirim."
"Tamam çıktıktan sonra direk bara gel."
Emre, tamam dedikten sonra telefonu kapayıp masaya koydum.Bugün miniğimin doğum günüydü.Doğum gününden daha önemli gündü aslında.Bakışlarım bir süreliğine Mertlere gidince kaşlarım havaya kalktı.O kadar insan varken neden ben bu iki deliyle uğraşıyorudm ki? Kaan gizlice elinde ki makasla Mert'in arkasına geçmişti.
"Arkana bak."
Dedim masada ki süsü Mert'e fırlatarak.Kaşlarını çatıp arkasına döndü hemen.Kaan'ın ne yapmaya çalıştığını anlayınca gözleri irice açıldı.
"Saçım!"
"Saçını değil tişörtünü kesecektim."
İşte Kaan bu sefer Mert'i en hassas noktasından vurmuştu.Sabır diler gibi yukarı baktım.Sinirlerimi fazla zorluyorlardı.
"O tişörtün ne kadar değerli olduğunu biliyor musun sen!"
Mert bağırışının ardından Kaan'ı kovalamaya başlayınca sinirle balonu sıktım.Keşke işimi tek halletseydim.
"Ben çıkıyorum sizde 1 saat içinde burayı hazırlamış olun."
Kaan ve Mert başlarını sallayıp süsleri takmaya devam ettiler.Onlar süslemeye devam ederken bende alacağım hediye için bir kaç mağazayı aklıma not ettim.Barın çıkışına gelince elim yine telefona gitti.Esin'i arıyordum fakat açmıyordu.Umursamadan arabama bindim.Heyecanlıydım.Tuhaf hissediyordum kendimi.Bu kız gerçekten beni kendimden geçiriyordu.Yağmur'un sevgisi bile ayrı tuhaftı.Benim minik meleğim.. Araba'nın gazına biraz daha yüklenip ana caddelerden birine giriş yaptım.Bir an önce akşam olmasını istiyordum.Önce işimi halletmeliydim.Sabırsızca,arabayı az öncekinden fazla hızlandırdım.Ellerim ve alnım terlemişti.Vitesi sola kırdımm ve arabayı park yerine sürdüm. Neyse ki fazla kalabalık değildi ortam. Arabayı durdurup hızla indim.Tam arabanın kapısı kapayacakken aklıma gelen fikirle gülümsedim. Gözlüğüm olmadan insanların arasına karışmak istemiyordum.Arabadan gözlüğümü aldıktan sonra kapısını yavaşça kapadım.Şimdiden bir kaç kız bana bakmaya başlamıştı.Siyah gömleğimin düğmelerini çözüp omuzlarından sarkıttım bu sefer.Şu an üstümde beyaz dar tişörtlerimden biri vardı.Saçlarımı hafiften geriye yatırırken, ileride duran kıza göz kırptım. Kız bu yaptığıma genişçe gülümsemişti.Hep en sevmediğim tip olmuştu bu tür kızlar.Kafamdan bu düşüncelere ara verip kuyumculardan birine girdim.Orta yaşlı bir adam, bir başkasıyla alışveriş yapıyordu.Sıramın gelmesini bekledim sabırla.Adam müşteriyle konuşurken, bende telefonumu çıkartıp Yağmur ve benim resimlerime bakmaya başladım. İlk fotoğrafımımız, 4 kareliydi. İlk karesinde Yağmur kahkaha atarken ben on bakıyordum gülümseyerek.2. Fotoğrafta öfkeli surat şeklini vermiştik.3.'de ise ben Yağmur'u öpüyordum.Son fotoğrafta Yağmur dil çıkartmış, bense sırıtıyordum.Yüzüme yayılan hafif bir gülümsemeden sonra görevli adam bana seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)
RandomKirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen, ama her ne olursa olsun sevgisinden vazgeçmeyen Yağmur Öztürk. Birbirlerini ne yapsalar unutamadılar ve yeniden bir sayfa daha açtılar. B...