Selaaam sjsj Artık geri sayım başladı ve benim heyecan tavan yaptı. Sizleri bilmiyorum ama ben final konusunda çok heyecanlıyım. 44. Bölümü yazarken çok fazla zorlandım. Sil yaz sil yaz beynim bulandı. Diyecek çok şey yok. Bölüme geçebilirsiniz :)
(Multimediayı,Büşra Ve Mert Olarak düşünün ;)
(İrem Derici-Düşler Ülkesinin Gel Git Akıllısı ile okuyun. )
Kaan yok? Kaan. Yok. Beynimde tekrar eden o iki kelime kafamı yemem sebep olacaktı. Hızla Mert'in kolunu kavradım.
"Nasıl yok!"
Diye bağırdığımda güldü. Evet güldü!
"Yok işte! Odasına geldiğimde onu göremedim. Şimdi bırak kolumu!"
Dedi ve beni sertçe itti. Bulut'a baktığımda telefonuyla uğraşıyordu. Tam o sırada kapının önünde araba farlar yandı. Arabadan inenleri görünce nefesimi seslice dışarıya verdim.
"Yok!"
Emre öfkeyle elini saçlarından geçirdi.
"Telefonu kapalı."
Dedi Bulut elinde ki telefonu sıkıp. Bir süre susup düşünmeye başladım. Nerede olabilirdi ki!
"Annesinin felan haberi var mı?"
Diye soru yöneltti Bulut ortaya. Mert nefesini seslice dışarıya verip konuştu.
"Yok. Olsada kadın kalpten gider kesin."
Biraz mutlu oldum onunda acısı çıkmıştı. Neden huzurlu bir hayatım yoktu benim? Resmen sorun olarak dünyaya gelmişim. Bulut'a baktığımda yanımdan hızla geçti. Üst kata doğru gidiyordu. Bende onu takip edip peşinden gittim. Kaan'nın odasına geldiğimizde önce etrafa bakındık. Yerde duran yorgan ve cam kırıklarından başka birşey yoktu odada.
"Siktir!"
Bulut elinde ki beyaz kağıdı buruşturup koşarak aşağıya indi. Merakla yerde ki kağıdı aldım. Açtığımda şöyle yazıyordu;
Hiç hayata tutunmak için bir sebebiniz oldu mu? Benim olmadı. İnsan nefes almadan yaşayamaz. Ben yaşayamıyorum. Çünkü ben nefesimi kaybettim. Selin'im avuçlarımın arasından kayıp gitti.. Bende Şimdi gideceğim. Ne bir vedayla, ne bir göz yaşıyla...
-Kaan
Gözümden akan yaşlar kağıdı ıslatırken, elimi duvara yasladım hemen. Kendini öldürecekti! Son sürat koşup merdivenlerden indim. Bulut yoktu. Emre ve Mert'i gördüğümde adımlarımı onlara yönlendirdim. Arabaya biniyorlardı.
"Mert!"
Dedim bağırarak. Kafasını bana çevirdi.
"Ne var?"
Göz yaşlarımı kolumla sildim.
"Lütfen benide götürün. Yalvarırım! "
Mert bir süre Emre'ye baktı, sonrada bana döndü. Başını olumlu anlamda salladığında gülümsedim ve arka tarafa geçtim. Emre ağzını açmadan, gaza yüklendi.
"Bulut nerde?"
"O önde."
Diye sorumu cevapladı Mert. Yavaşça yerimde doğrulup yola baktım. Bulut tam önümüzdeydi. Derince bir nefes alıp tekrar konuştum.
"Nereye gidiyoruz?"
Mert ve Emre soruma cevap vermeden yola bakmaya devam ettiler. Kaan kendine birşey yaptıysa buna asla dayanamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)
RandomKirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen, ama her ne olursa olsun sevgisinden vazgeçmeyen Yağmur Öztürk. Birbirlerini ne yapsalar unutamadılar ve yeniden bir sayfa daha açtılar. B...