(Multimedia-Hülya Ayoğlu)
(Mehmet Erdem-Hakim Bey ile dinleyin)
Bacağımı belirli bir ritim tutturup hızla sallamaya başladım. Mert ve onun bu hallerini anlamıyordum. Bulut öyle olsa ne yapardım acaba? Kafamı koltuğa yasladım. Bulut bir kolunu cama yaslamış dışarıyı izliyordu. Kaan derince bir nefes alıp bize döndü.
"Mert'in amacını bilen veya anlayan var mı?"
Cevaplama gereği duymadan tavanı izlemeye devam ettim.
"Biri gidip şuna baksın yoksa elimde kalacak."
Dedi Emre bıkkınca. En güzeli susup konuşulanları izlemekti..
"Ben bakayım."
Kaan'da aynı Emre gibi bıkkınca konuşup nefesini seslice dışarıya verdi. Emre'de telefonu çıkarıp oyalanmaya başlamıştı. Bulut'a baktığımda kaşları çatık hâla düşünüyordu. Yerimden kalkıp yanına doğru ilerlemeye başladım.
"Gökyüzüm.. "
Kollarımı beline dolayıp huzur verici kokusunu içime çektim.
"Korkuyorum."
Ha?
"Anlamadım?"
Dedim kollarımı geri çekip. Yüzüme bakmadan konuşmaya devam etti.
"Sana birşey olacak diye korkuyorum Yağmur. Ne zaman birine çok değer versem.. Gidiyor. Annem gitti mesela. Sen veya bizden biride giderse.. Yaşayamam."
Neden böyle demişti ki? Kolunun altından geçip, yeniden doğruldum. Yüzü yüzüme çok yakındı şu an.
"Ben burdayım. Biz burdayız. "
Dedim yüzünü avcumun arasına alarak. Ellerimi tutup aşağı çekti. Fakat ellerimi bırakmamıştı, sıkıca tutuyordu.
"Eğer sana birşey olursa, yemin ederim kendimi öldürürüm Yağmur. Bunu sakın unutma. Sen benim kalbime girdin.. Ve bizi ancak ölüm ayırır bu saatten sonra. "
Birden gözlerim dolmuştu. Beni sevmesini biliyordum ama ölümüne sevdiğini bilmiyordum. Bana yeni bir mutluluğu yaşatan adama baktım. Ciddi bir ifadeyle gözlerime bakıyordu oda. Deniz mavilerinde boğulacak gibi oluyordum bazen. O kadar derin bakıyordu ki..
"Emin olabilirsin ki.. Eğer sana birşey olursa bende seninle beraber gelirim Bulut. "
Kollarını açıp hızla bedenimi sardı sıkıca. Birkaç dakika sonra öksürük sesiyle ayrıldık.
"Kendimi görünmez gibi hissettim."
Emre'nin dediği şeye, Bulut'la güldük. Koltuklardan birine yürümeye başlayınca aklıma Kaan geldi. Bu çocuk Mert'e bakmaya gitmemişmiydi?
"Kaan neden hâla yok?"
"Al birini vur ötekine!"
Emre telefonunu cebine tıkıştırıp ayağa kalktı. Kapıya yürürken bende peşinden gitmeye karar verdim. Beyaz kapıyı açtığında önce etrafı inceledik. Ve bakışlarımız bir noktada durdu. Bir dakika bir dakika! Kaldırımda öpüşen iki şahıs Mert ve Büşra mıydı!
"Vay anasını.. "
Emre kahkaha atıp onları izlemeye devam ederken, gözlerim çalılıkların arasında ki Kaan'a takıldı. Gizlice onları izliyordu manyak! Emreyle beraber onların yanına yürümeye başladığımızda, Büşra arkası dönük hızla gidiyordu.
"Off çok ateşliydi dostum."
Dedi Kaan yumruğunu Mert'in koluna geçirip.
"Çılgın Mert, Büşra'yı çoşturuyor ha?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)
RandomKirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen, ama her ne olursa olsun sevgisinden vazgeçmeyen Yağmur Öztürk. Birbirlerini ne yapsalar unutamadılar ve yeniden bir sayfa daha açtılar. B...