Herkesin kandili mübarek olsun.Hayırlı kandiller dilerim ^_^
(Multimediada-Esin)
(Majeste-Aşk dediğin ile okumanızı tabsiye ederim.Kesinlikle bu şarkıyla okuyun ve biterse başa sarın.)
Bulut'tan Devam..
Rutupet kokulu nezarethane'nin iğrenç ortamına göz gezdirdim bir süre.Cidden burada nasıl kalıyorlardı? Elimi burnuma getirip ranzaya oturdum.Şimdiden evimi,çocukları ve Yağmur'u özlemiştim.Kollarımı göğsümde birleştirip kafamı duvara yasladım.Bilmediğim bir yolda gidiyordum.Hata yapa yapa,tükene tükene.Giderken Yağmuru'da peşimden sürüklüyordum.O bunları hak etmiyordu.Ne kadar söylensemde bağırsamda çağırsamda fayda etmiyordu.Sadece sinirlerim yatışıyordu.Yağmur'un göz yaşları geri gelmiyordu mesela.Bana olan eski sevgisi siliniyordu yavaş yavaş.Ben çok değişmiştim.Hayat değil insanlardı beni değiştiren.Gücüm yetmiyordu.Sorunlarla başa çıkamıyordum.Ben ne ara acınacak biri olmuştum? Sanırım her şey Yağmur'u bıraktıktan sonra başlamıştı.Evet uyuşturucu kullanıyordum.Uyuşturucuyu aldığım ilk zamanlar sanki başka biri oluyordum.Gözlerimin altları kıpkırmızı oluyordu.Yağmur,"Gözlerinin altına ne oldu? "dediğinde,"İçkiyi fazla kaçırdım ondandır." deyip geçiştiriyordum.Ayrılmadan 1-2 hafta öncesinde soğuk davranmıştım ona.Eğer uyuşturu kullanıp insanlara zarar verdiğimi söyleseydim yıkılırdı.Sebepsiz yere ayrıldığımda'da yıkılmıştı.Her türlü bok etmiştim hayatımı.Hepsi Semih ve Uzay olacak şerefsizler yüzündendi.Semih'in babasıyla,o adam,yani babam olacak herif iş ortağı olduğunda başlamıştı herşey.Semih beni deposuna götürmüştü.Kafam baya güzeldi o zaman.Sarhoşluğumdan faydalanarak bana uyuşturucu vermişti.O gün..İşte o günden sonra canım sürekli o zıkkımdan istemişti.Sinirlerimin bir diğer sebebi uyuşturucuydu.Bir gün banklardan bir tanesine oturmuş düşünüyordum.En doğrusu Yağmu'dan ayrılmaktı diye sürekli söylendim.Ayrılmıştımda zaten.Beni aradığında sesi o kadar mutlu ve heyecanlı geliyordu ki...Soğukluğumu bozmadan eve gittim.Siyahlar içindeydim.O günden sonra favori rengim olmuştu siyah.Sahil kenarında geldiğimde, yerinde sallanıp duruyordu.Beline kadar gelen ipeksi saçları her hareket ettiğinde uçuşuyordu.Sanki bacaklarım benden habersiz gitmişti yanına.Ayrılık konuşmamın her kelimesinde göz yaşları teker teker yanaklarından süzülmüştü.Cevap vermesine fırsat bırakmadan uzaklaştım.Sonrasında ise büyük bir pişmanlık kaplamıştı bedenimi.Barlarda,serseri gibi yaşamıma devam ediyordum.Ne zaman kavgaya karışsam,sorun çıkarsam Güney kurtarıyordu kıçımı.Her halt yetmezmiş gibi birde Semih gereksizinin ultura gereksiz sevgilisini başıma sarmıştım.Cidden kız vermek için yer arıyordu.Tabi gereksiz Semih'in birşeyden haberi olmadığı için Hülyanın neler yaptığınıda bilmiyordu.Bende bunu fırsat bilip Hülyayı kaçırdım.Sonrası belli zaten.Su an tek derdim burada çıkmak ve.. Yağmur'a evlenme teklifi etmekti.Evet ona evlenme teklifi edecektim.Artık sevgilim olmasını istemiyordum.Yağmur karım olmalıydı.Yağmur Soykan olmalıydı. Tamamen benim olması için her türlü engeli aşmaya hazırdım.
Bir süre sonra kilit ve anahtar sesiyle gözlerimi araladım.Uyuyakalmıştım.Görevli memur kapının kilidini açıp bana baktı.
"Serbestsin Bulut Soykan."
Anlamayan yüz ifademi görevlinin suratında gezdirdim.Şaka yapıyorsa çok fena olurdu.
"Suçsuzsun.Gerçek suçlu teslim oldu.Şimdi kalk ve benimle gel evlat."
Ne olduğunu bilmiyordum.Bu fazlasıyla işime gelmişti.Yavaşça yaslandığım sert duvardan doğrulup görevliye ilerledim.Buraya gelirken çıktığımız merdivenlerden geri inerken aklıma takılan şeyi sormak için fırsat kolluyordum.
Sonunda odaya geldiğimizde iki tane polis bilgisayar başındaydı.Öksürerek bana bakmalarını sağladım.
"Bulut Soykan sen misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenleniyor...)
RandomKirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen, ama her ne olursa olsun sevgisinden vazgeçmeyen Yağmur Öztürk. Birbirlerini ne yapsalar unutamadılar ve yeniden bir sayfa daha açtılar. B...