Selamınhelloooo!
Bayadır bölüm atmıyormuşum bunu fark ettim. Diğer kitabın düzenlemesi bitince zaten buna yoğunlaşacağım da yine de bölüm yazdıkça atarım.
Bölüm Şarkısı: Ahmet Kaya - Nereden Bileceksiniz
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yanlışlarım varsa özür dilerim.
Keyifli okumalar!
|Bu hikayenin, sesi duyulmayan her kadının sesi olması dileğiyle.|
🍷
O önden biz arkadan odaya girerken etrafa baktım.
Benim odamdı.
Gözlerimi kapattım. Güçlü olmam gerekiyordu ama gücüm tükenmişti. Her şey ağır geliyordu. Geçmiş ağırdı, yaşananlar ağırdı, yaşanmayanlar ağırdı.
Taşınamayacak kadar ağır bir yüktü hepsi.
Elimi sıkı sıkı tutan oğlumla birlikte güç belada olsa odaya bir adım attım. Attığım bu ilk adım beni yine geçmişe götürürken, bunun devamıda geldi.
Tamamen odaya girdiğimizde önümüzdeki kadın bize döndü.
"Bu odada yatın. Zaten yatakta büyük, sığarsınız."
Sadece kafamı sallamakla yetindim. Derin bir nefes alan kadın "Çıkayım ben, rahat rahat dinlenin siz. İyi geceler," dediğinde odayı terk etti.
Ayakta dikilmeyi keserek oğlumla birlikte yatağıma oturdum. İkimizde sessizce otururken odayı inceledim. Fark ettiğim şeyle acıyla yutkundum.
Odam yedi yıl önce bıraktığım gibiydi.
Bu beni afallattı. Dolabım, çalışma masam, komodin hepsi eskiden olduğu yerdelerdi. Oda hem bunca zaman hiç el dokunulmamış ve ayak basılmamış gibiydi, hem de birisi yaşıyormuşçasına temizdi.
Histerik bir şekilde güldüm. Madem bu kadar çok seviyorlardı beni, o zaman neden bir mal gibi satmışlardı? Bu kadar değer veriyorlardı bana şayet, o vakit neden bir tecavüzcünün eline bırakmışlardı? Neden gençliğimi mahvetmişler, neden hayatımı karartmışlardı? Ne kadar kolaydı değil mi, bir başkasının hayatını bitirmek. Bir başkasının hayallerini, çocukluğunu, gençliğini, gülüşlerini ondan acımasızca koparmak çok kolaydı.
Birinin hayatını enkaza çevirmek çok çok kolaydı.
Kimse toparlamak için uğraş vermiyordu bu diyarda. Yıkmak ve dökmek, onarmak kadar çetin bir iş değildi. Her mevzuda olduğu gibi insanoğlu yine kolayı seçip bencilce davranıyordu. Bir kez olsun iyilik düşünülmez miydi? Sadece bir seferliğine mahsus iyilik kavramı güdülmez miydi?
Güdülmüyordu işte. Herkesin kalbi saf kötülükle bezenmişti sanki. İnsanların tek derdi kendi çıkarları olmuştu yalnızca. Bu evrende iyiliğe dair çok az şey kalmıştı ne yazık ki.
Kötülük iyiliği git gide bertaraf ediyordu.
Bir iç çekerken kafamı yana çevirdim. Sessizliğime ortak olan oğlum, açık tutmakta zorlandığı gözleriyle beni izliyordu. Elimi kaldırıp yanağını okşadım.
"Uyumak ister misin?"
Sesim kısık bir o kadar da yorgundu. Soruma karşılık kafasını sallayan Cihat'a tebessüm ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaretin Bedeli | Askeri Kurgu (Ara Verildi)
Teen FictionARA VERİLDİ. BUNU BİLEREK BAŞLAMANIZI ÖNERİRİM! Bir kadın düşünün. Yıllar evvel doğup büyüdüğü yerden, annesinden, babasından, abi bildiği adamlardan ve arkadaşlarından ayrı düşmüş bir kadın... En kötüsüde bir çiçeğin topraktan koparılması gibi...