19. BÖLÜM: "Duran Zaman"

668 74 63
                                    

Selamınhelloooo!! Nihayet geldim!

Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Lütfen özellikle satır arası yorum yapar mısınız?? Tepkilerinizi merak ediyorum...

Şarkılar:
Sezen Aksu - İhanetten Geri Kalan
Mavi Gri - O Ben Olamam
Barış Akarsu - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş
Mavi Gri - Odamda Hayalin Saklı
maNga - Dursun Zaman

Keyifli okumalar *-*

.

Varsın ama yoksun
İçi dolu bir kadehsin
Sarhoş olma sebebimsin
Ayılamıyorum, ayıkamıyorum
Belki de istemiyorum

Varsın ama yoksun
Bir görünüp bir kayboluyorsun
Hayalinle yetiniyorum
Belki de sen aslında hiç yoksun

✍🏻

Herkes, siteye doğru yürüyen Maral'a ve onun ardından giden Cihan'a baktı. Cesur bu görüntü karşısında başını iki yana salladı. Bu sevdadan vazgeçmesi gerekiyordu. Kaç defa anlattıysa da Cihan onu dinlememişti. Yanacaktı bir sevda uğruna, gençliğini heba edecekti. Cesur bunun olmasını istemiyordu. Kardeşi dediği adamın harcanmaması için de ne gerekiyorsa fazlasıyla yapacaktı.

Bu uğurda Maral'ı ezip geçmesi gerekiyorsa dahi, o vakit öyle yapardı.

Yıldız karşısındaki adama öfkeyle baktı. Onun bu kinine hayret etmeden de geçemedi. Ne kadar laftan anlamaz, kindar bir adam, diye düşünmeden edemedi.

Genç kadın dudaklarını araladı. Bu adam artık haddini bilmeliydi.

"Ortada bir hata olabilir ancak bu size Maral'a kötü davranma hakkını asla vermiyor," dedi. Duraksadı. Hem sinirden hem de hızlı konuşmaktan dolayı nefes nefese kalmıştı. Biraz soluklandıktan sonra tekrar devam etti.

"Hele küçük bir çocuğa el kaldırma hakkını hiç vermiyor. Yahu siz nasıl bir askersiniz?"

Cesur sinirle kadının lafını kesti.

"Sakın," dedi bıçak kadar keskin bir sesle. "Sakın, askerliğime laf ettirmem."

Ömrünü bu mesleğe adamıştı. Binbaşıydı şimdi ancak öyle kolay gelmemişti buralara. Dişini tırnağına takıp, terinin son damlasına kadar savaşmıştı. Gözleri çok ölüm görmüş, elleri çok can almıştı. Bundan gocunmuyor veyahut korkmuyordu da. Dünyaya yine gelse yine bu mesleği seçerdi. Ancak mesleği hakkında kimseye laf ettirmezdi.

Yıldız bu sözler karşısında histerik bir şekilde güldü. Oldukça küstah bir adamdı karşısındaki.

Yıldız, Cesur'a tiksinerek bakıp "O zaman bir asker gibi davranın," dedi keskin bir sesle. "Madem mesleğinize bu kadar düşkünsünüz, madem bir laf gelsin istemiyorsunuz, o zaman üzerinizdeki üniformaya layık bir şekilde davranın. Aksi halde bir çocuğa ettiğiniz hakaretler ve bir kadına kaldırdığınız elinizle askerlik size beş beden büyük geliyor."

Cesur duydukları karşısında adeta dumura uğradı. Sarsıldı ancak bunu yüz ifadesine yansıtmadı. Hâlâ buz gibi bir suratla karşısındaki kadına öylece bakmaya devam etti. Rezan, karşısındaki kadına hayret etmeden geçemedi. Oldukça cesur ve dikbaşlı biri olduğu her halinden belliydi. Bu sözleri en az Cesur kadar o da beklemiyordu. Efil ise üzgün gözlerle ikilinin tartışmasını izliyordu. Karışmıyor veyahut karşısındaki kadını susturmak için hiçbir şey demiyordu. Çünkü haklı olduğunu sonuna kadar biliyordu.

Esaretin Bedeli | Askeri Kurgu (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin