slmmmmmm oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olr m. 💖
. . .
bu hayatta aklıma koyduğum tek bir şeyi bile başardığım görülmemişti, hiçbir zaman tam olarak mutlu hissedememiştim.
yine o anlardan birisinin tam içindeydim işte, intihar etmeyi kafama koyarak geldiğim bu uçurum kenarından capcanlı ve sırılsıklam bir şekilde, kafama koyduğum hiçbir şeyi yapamadan, istediğim hiçbir şeyi elde edemeden geri dönüyordum.
siyah askeri botlarımın patikadaki çamur birikintileriyle buluştuğunda çıkardığı sesler ve rüzgarın uğultusu dışında hiçbir ses yoktu, bir de kafamın içindeki düşünceler. en kısa zamanda bir kulaklık almam gerekiyordu, çamur sesi ve rüzgar sesi neyse de kafamın içindeki o sesleri duymak... benim için eziyetten başka bir şey değildi.
yapamadın işte, yapamadın. Taehyun sana yirmi neden vereceği için mi vazgeçtin ölümden yoksa bir korkak olduğun için mi? sen bu zamana kadar neyi yaptın da bunu yapabileceksin zaten? o gün de kurtaramadın, o gün de öylece durdun ve bekledin. hiçbir şeyi kurtaramadın, hiçbir şeyi başaramadın. hiçbir şeyin kalmadı. sen bunları hak ediyorsun, sen yaşayıp acı çekmeyi hak ediyorsun çünkü kendini öldüremedin bile. kaçıyorsun, o gün o kavgadan kaçmak istemeseydin yüzünü de parçalamayacaktın. yüzünü bu hale getirenin sen olduğunu biliyorsun. kendinden utanmalısın, aynaya bakmaktan utanmalısın. her şeyin en büyük suçlusu sensin, yalnız kalmanın en büyük nedeni sensin. her şeyi hak ediyorsun çünkü kötü bir insansın, önceden yaptığın şeylerin bedelini ödüyorsun.
susturmak istiyordum kafamın içindekileri, ellerimi kulaklarımdan içeriye sokup çıkartmak istiyordum o sesleri. tam şu an sağır olmak en büyük nimetmiş gibi geliyordu, hiçbir şey duymak istemiyordum. avuç içlerimi kulaklarıma kapatıp bütün gücümle bastırdığımda seslerin daha da yoğunlaşmaya başladığını ve gözlerimin karıncalandığını hissettim, bacaklarım da uyuşmuştu.
dizlerimin altında hissettiğim ıslaklıkla beraber kafamı aşağı indirdiğimde yere çökmüş olduğumu fark etmiştim ve aniden o ıslaklık geçti.
"Beomgyu?"
kollarımda hissettiğim eller canımı yakıyordu.
"Beomgyu?"
yüzümün tokatlanması canımı yakıyordu.
"Beomgyu, beni duyuyor musun?"
evet, şu an sadece seni duyuyorum.
"Beomg..."
. . .
üzerimdeki tonlarca ağırlık gittikçe daha da yoğunlaşıyor ve nefes almamı engelliyor gibiydi, o kadar ağırdı ki gözlerimi bile açamıyordum.
kulaklarımda uğuldayan sesleri netleştirmeye çalışsam da bir türlü beceremiyordum. bir kadın bıkmadan ve usanmadan konuşmaya devam ediyor, asla susmuyordu. burnuma dolan yabancı koku kalbimin hızlanmasına ve az da olsa kendime gelmeme yardımcı olmuştu ama bu kadar yoğun bir yemek kokusu almayalı çok uzun zaman oluyordu. konuşan kadının sesi gittikçe netleşmeye başlarken gözlerim de yavaş yavaş açılıyor ve bulunduğum yeri idrak etmeye başlıyordum.
evimde olmadığım kesindi.
terden dolayı yüzümün her yerine yapışmış saçlarımı geriye doğru tarayıp gözlerimi ovuşturdum ve hiçbir şey değişmedi. hala evde değildim, hala o kadın konuşmaya devam ediyordu ve hala yemek kokusunu çok net bir şekilde alabiliyordum. yabancı bir ülkede gibiydim sanki, ölmek böyle bir şey miydi? ölmüş müydüm? başarmış mıydım yoksa, yapabilmiş miydim?
![](https://img.wattpad.com/cover/317333009-288-k924645.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tears in the rain | taegyu
Fanfiction"çok fazla da değil, yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğuna dair sana tam tamına yirmi neden versem aklındaki şeyi yapmaktan vazgeçeceğine söz verir misin?" - 18 eylül 2022