SELAM
BÖLÜM ATMAK YAPMAYI O KADAR ÖZLEMİŞİM Kİ ÇOK HEYECANLANDIM😭
oy ve yorumları unutmayın plz💖 ii eğlenceler 💖
profilimden playlistimizi de bulabilirsiniiiiiz ve eklemek istediiniz bir şey olursa buraya yazabilirsiniz de 🎀
. . .
yüzüme çarptığım soğuk su bütün hücrelerimi şoka uğratıp kalbimi hızlandırırken gülümsedim. Taehyun beni her öptüğünde böyle hissediyordum işte. hatta bazen bana öyle bir bakıyordu ki böyle hissedebilmem için öpmesine bile gerek kalmıyordu.
beni seviyordu ve bunu belli etmek için söylemesine asla gerek kalmıyordu. Taehyun beni benim kendimi sevdiğimden daha çok seviyordu hatta. bu dünyada beni en çok seven insan oydu.
ellerimi lavabonun kenarlarına yerleştirdim ve kafamı kaldırıp aynadaki yansımama odaklandım, ne görüyordu? gözlerinde yıldızlar kaymasına neden olan ne vardı bende, normalde ortaya çıkmakta oldukça inatçı olan yeşil filizleri ne buluyorlardı da bana bakınca bu kadar canlanıp gürleşiyorlardı?
silik kahverengi gözler, solgun bir ten, neredeyse renksiz dudaklar ve kocaman bir yara izi.
görmezden gelmenin imkansız olduğu kocaman, boydan boya yüzümü kaplayan bir yara izi.
bunu mu seviyordu? bunları görünce mi kalbi atıyordu gerçekten?
sağ elimi yanağıma dokundurup cayır cayır yanan yara izinin üzerinde gezdirmeye başladığımda kalbimin deli gibi attığını hissediyordum. Taehyun bu iğrenç silikliği öyle bir öpüyordu ki...
"o bu kadar seviyorsa..." diye mırldandım gözyaşlarım görüş alanımı kaplamaya başlarken. "ben de sevebilir miyim seni tekrar?"
çoktandır kaybolduğu labirentin dumanlı yollarından bana doğru koşan çocukluğumu görünce gülümsedim, küçük Beomgyu aynanın içinden beni izlemeye başladığında o da gülümsüyordu.
küçük Beomgyu beni bulmuştu.
yıllar sonra ilk defa aynanın karşısında nefesimi tutma ihtiyacı duymadım, ilk defa ayna karşısında vakit geçirmek midemi bulandırmadı. ilk defa yüzümü tamamen bedenimden koparıp çöpe atmak istemedim.
"o gün o camı açtığım için özür dilerim, o günden sonra keşke ölmüş olsaydım diye dualar ettiğim için özür dilerim."
cevap vermeden öylece beni izliyordu.
"beni affedebilecek misin Beomgyu?" elimi yüzümden ayırdım ve küçük Beomgyu'nun pürüzsüz yanağına dokundum. "lütfen beni affeder misin Beomgyu?"
kafasını hafifçe aşağı yukarı salladığında rahatlamış bir nefes vermiş ve gözlerimi kapattığım anda birkaç tane gözyaşı süzülmüştü yanaklarımdan, "sana dokunmalarına, vurmalarına ve hakaret etmelerine izin verdiğim için özür dilerim. seni öldürmeye çalıştığım için özür dilerim Beomgyu. seni sevmediğim için özür dilerim."
kaşlarını çattı ve elini kaldırıp yüzündeki hayali gözyaşlarını silmeye çalıştı, sanki bana ağlamamam gerektiğini söylemek istiyormuş gibiydi. bizim ağladığımızı hiç görmediği için şaşırmış olmalıydı. o gerçekten de bendi.
"artık babam ağlamamıza kızmıyor." dedim fısıldarken, "artık Taehyun da yanımıza biliyor musun? babam ona da kızamıyor."
rahatlamış bir şekilde gülümsedi, duymak istediği her şeyi duymuş gibiydi. aynadaki diğer yansımama baktı ve sırıtışı genişledi, hafiçe yükselip sağ yanağıma bir buse kondurduktan sonra da son bir kez bana baktı ve geldiği labirentin içindeki sislerin arasında tekrar kaybolmaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/317333009-288-k924645.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tears in the rain | taegyu
Fanfic"çok fazla da değil, yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğuna dair sana tam tamına yirmi neden versem aklındaki şeyi yapmaktan vazgeçeceğine söz verir misin?" - 18 eylül 2022