5•

841 111 93
                                    

Evet dediğim gibi, asla öyle bir manzara beklemiyordum. Sanırım beni fark etmemişti, fazla müzik sesinden olsa gerek. Üstelik çok odaklanmış duruyordu.

Baya geniş olan bu neredeyse iki duvarı aynalar ile kaplı odaya bakmış, ardından sesimi çıkarmadan gördüğüm ilk sandalyeye oturmuştum.

Beni hâlâ fark etmediğini düşünüyordum ki , sanırım yeni yeni anladı.
Ama devam etmesi gerekiyormuş gibi asla bozmadan dans etti.

Dakikalar boyunca hiç durmadı, gözlerim sürekli olarak onun yüzünde, yarı çıplak beyaz teninde, incecik belini saran pijamasının yanı sıra
" Calvin Klein" yazısında, dağılmış ama hâlâ güzel duran saçlarında..ve her saniye başka bir ifadeyle bürünen mimiklerindeydi.

Oradan bakılınca bir sapık gibi onu izliyor edası veriyor olabilirim. Hayır yanlış anlamayın sadece hoşuma gitti ve izlemeye devam ettim.
Yorgun olan bedenini daha da yormak adına yapıyormuş gibi durmadı, ne kadar nefes nefese kalmış, boncuk boncuk terlemiş ve yorgun hissetmiş olsa da devam ediyordu.

Oturduğum sandalyede daha rahat bir pozisyon arar gibi geriye yaslandım. Hâlâ onu izlerken gözlerini üzerimden bir saniye olsun ayırmadı.

Bu gereksiz bakışmanın sebebini bilmeden devam ediyorduk üstelik.

Müzikle ne kadar uyumlu görünüyordu tahmin bile edilemezdi, şöyle bir bakınca gerçekten dans yeteneği olduğu belliydi.
Bu halde onu izlemem ne kadar doğruydu bilinmez, çünkü karşımda benden küçük olduğunu tahmin ettiğim ama buna rağmen yapılı, aynı zamanda yer yer dövmelerin bulunduğu bir vücuda sahip, üstelik gerçekten güzel bir genç duruyordu.

Birkaç saniye daha öylece izledim, ardından müzik durdu. Hyunjin hiç çekinmeden devam ettiği bu insanı farklı diyarlara götürecek dansının sonunda kendini yere atıp tabiri caizse bir seksen yattı.

" Dans da ediyoruz bakıyorum..."

" Yani evet, bakıyorsunuz baya."

" Bir iki dakika falan olmuştur abartma."

" Beğendiniz heralde."

" Hm. Güzeldi."

" Dans mı?"

" Başka ne olabilir?"

Nefes nefese kalmış bir şekilde gözlerini açıp bana baktı, ardından birkaç saniye irislerini röntgen cihazı gibi kullanıp süzdü beni.

" Ne bakıyorsun öyle?"

" Hiç, neden geldiniz bu saatte. Buraya nasıl çıktınız, evimi nasıl buldunuz? "

" Daha soru var mı ?"

Ayaklanmış ve köşedeki havlusunu alıp vücudunu üstün körü kurutmaya başlamıştı.

" Yok bu kadar.. "

" Birincisi, aptal olduğunu bir kez daha kanıtladın, poşetini unutmuşsun. Bu yüzden geldim, ikincisi hizmetli olduğunu düşündüğüm kadının biri beni buraya yönlendirdi, ve son olarak Eun evini söyledi. Oldu mu?"

Hafif gülmüş başıyla onaylarken" Oldu doktor oldu." diyip yanıma gelmişti.

" Teşekkürler sizi de yorduk ama.."

" Yani öyle oldu biraz da , ödersin borcun olsun."

" Ah yine ne istiyorsunuz?"

Bir şey diyeceğim sırada tekrar telefonu çalmış ve yeni fark ediyormuş gibi hızla poşetten almıştı.

" Siktir annem!"

Hızla açtığı sırada sessiz kaldım.

" Efendim kraliçem.."

Doktor Civanım  // • HyunHo •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin