Hiiii
💗
Minho
💗Ne bir baba ne de bir anne.. sadece sayısız insan, onlarca arkadaş ve bir aşıktan ibaretti hayatım. Kimim ki ben?. Kendi kendimi sorgulamak ile meşgul olduğum bir günün akşamında evden çıktım.
Hyunjin kim bilir nasıldı. Sadece bir gün göremedim onu, fakat nasıl olduğunu tahmin edebiliyorum.
Ailesine söylemiş miydi hiçbir fikrim yoktu.Arabama binip birkaç dakikalık yalnız geçirdiğim yolcuğun üzerine evinin önünde durup indim.
Ceketimi alma gereği duymadan kapıyı kapatıp kilitlemiş anahtarı cebime atıp kapıya geldiğim sırada çalmıştım.Birkaç saniye geçmeden hizmetli kız açtı.
" Ah buyurun Efendim.."
" Hyunjin evde mi?"
" Evet.. fakat bay Hwang odalarından çıkmıyorlar."
" Ne zamandır?"
" Sabahtan beri. Dün gece de hep dışarıdaydı. Fakat adam akıllı yemek bile yemiyor bayım."
" Onu görebilir miyim?"
" Tabii bekleyin hemen çağırayım. "
" Hayır hayır çağırma. Kendim göreyim.. "
" Ah buyurun. "
Kapının önünden çekilmiş ve bana izin vermişti. İçeri girdiğim sırada hiç beklemeden yukarı, odasına çıkmıştım.
Kapının önüne geldiğim anda birkaç kez tıkladım.
Ses yoktu.
Bende sesimi çıkarmadan yavaşça içeri girdim.Yatakta uzanmış arkası dönüktü. Ah küçüğüm. Kendini çok hırpalıyorsun...
Kapı sesini duymasına rağmen dönüp bakmadı. Hizmetli kız zannediyordu sanırım.
Birkaç adımda yanına ulaşmış , yatağına oturmuştum. Geldiğimi hissedip bana bakmış sonrasında geri önüne dönmüştü.
Gözleri nasıl da kızarmıştı.Derin bir iç çekip elimi saçlarına attım ve tek tek düzelttim.
" Keyifler nasıl?"
Gereksiz bir soru olduğunu biliyorum fakat başka türlü ne yapabilirdim ki..
" İyi."
Kısaca cevap vermiş gözlerini kapatmıştı.
" Hyunjin, birdenbire çok üzdün kendini. İyi etkilemiyor yapma lütfen."
Gözlerini açıp bana bakmış, tek kelime etmemişti. Ellerini ellerim arasına almış tekrar söze girmiştim.
" Anlıyorum, ciddi bir mesele. Hemde çok. Üzülmekte haklısın, korkuyorsun biliyorum. Fakat lütfen. Kendini birdenbire bu kadar salma .. sana söz veriyorum her şey iyi olacak. "
Yatakta doğruldu. Ardından bana yaklaşıp bebek gibi kollarım arasına girdi. Başını bana yaslamış ellerimi bir saniye olsun bırakmamıştı.
" Hyung, sana güveniyorum. Fakat beni biliyorsun. Korkuyorum. Anneme nasıl söyleyeceğim?. Çok korkar. Ne olursa olsun korkar."
Bir elimi ondan aldığım sırada saçlarını okşamaya başladım..
" Her şey hallolur. Annen de kabullenip korkusunu atlatacaktır. Sen Korkma yeterli, en kısa zamanda her şey eskisinden de iyi olacak , iyileşeceksin."
Başını kaldırıp bana bakmış, gözlerimde bir umut aramıştı. Vardı, bu sefer umudum da vardı. Onun yoktu ama.
Gözlerinin önüne gelen saçlarını yavaşça geriye atmış yüzüne yaklaşıp ağlamaktan kızaran gözlerinden öpmüştüm.
Ne kadar üzgün olsa da içindeki arsız ruhu hep vardı. Bundan hoşlanmış olacak ki gözlerini açmadı.
Üst üste öpüp geri çekildim. Sakın ne yaptığımı sorgulamayın, bende bilmiyorum. Hastalık olayı beni değiştirdi sanki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Civanım // • HyunHo •
Fanfic-Daha önce beyni olmayan bir beyin cerrahı görmemiştim. İlk misiniz? 09/11/2022