2.5

1.2K 108 44
                                    

Anyong yorobun
Nasılsınızzzz.
Bu bölümü erken atmak istiyorum o yüzden diğeri yayinladigimda yazmaya başladım.
İyi okumalarr.

[Felix]
Hep birlikte oturma odasına geçtik ve ben bir şişe ile geri döndüm. Herkes ortaya oturdu.
"Oyunu biliyorsunuz değil mi?" Herkes onayladı ve şişeyi çevirdim.

Chan hyung ve changbin hyung gelmisti. Changbin hyung soruyordu.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk"
"Daha önce aşık oldun mu"
"Hayır"
"Nasıl ya"
"Küçüklüğümden beri sıkı bir yönetim ile büyüdüm. Vaktim olmadı diyelim"
Onayladıktan sonra tekrar çevirdiler.

Jeongin jisung'a soruyordu.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk"
"Aaaa hadi ama hep böyle olmaz ki"
"Sor hadi jeon"
"Peki. Kaç sevgilin oldu"
"0"
"Şaşırmadım" Jisung göz devirdi ve şişeyi çevirdi.

Hyunjin minhoya soruyordu.

"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Cesaret"
"Hoşlandığın kişiyi burda ara"

Hepimiz minho hyunga bakıyorduk. O da telaslanmis gibiydi ama ses çıkarmadı ve telefonu açtı. Bir numara tusladi ve aradı. Hoparlöre aldı.

"Aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz"

Minho hyung rahatlamış bir şekilde nefes verdi. Ama bir kişi dikkatimi çekti. Jisung.

Yüzünde anlam veremediğim bir ifade vardı. Üzülmüşmüydu acaba. Şişeyi tekrar çevirdiler.

Seungmin bana soruyordu

"Doğruluk mu cesaret mi"
"Doğruluk"
"Sevgilin var mı?"
"Var" Minho hyung ofladı ve konuştu.
"Hadi ama lix yine mi şu konu."
"Hyung biliyorum o geri gelicek"
"Gelmiyecek Felix. Acı ama gerçek. Belkide seni unuttu."
"SUS"
"Bana bağırma"
"Hiç bir şey bilmiyorsun"
"Kendini kandırmaya devam et"
Herkes şaşırmış gözlerle bize bakıyordu. Changbin hyung konuştu.

"Ne oluyor"
"İzin verirsen anlatayım Felix" Chan hyung dedi. Başımla onayladım.
"Felixin küçükken tanıştığı bir çocuk vardı. Bunlar sevgili oldular. Sonra bu çocuk gitti. Bir daha asla görüşmediler. Felixte 'ben onu bulucam. Biz hala sevgiliyiz' diyor"
Changbin hyung konuştu.
"Adı ne bu çocuğun." Daha sonra minho hyung konuştu.
"O bile bilmiyor ki saçma bir lakap ile sesleniyor"
"Hayır biliyorum. İsmi binnie. Ayrıca saçma bir lakap değil o çok sevmisti bu lakabı." Minho hyung göz devirdi.

Hyunjin şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Ama neden?
"Umarım en kısa zamanda bulursun onu Felix" Changbin hyung konuştu.
"Umarım hyung. Umarım benden başka biri ile sevgili olmamıştır."
"Onu tanımıyorum ama emin ol o da seni unutmamistir" gülümsedim ve devam ettik.

"Şimdiiiii. Diğer oyunumuza geçelim. Oyunun adını bilmiyorum ama güzel. Şimdi şöyleki şişe ceviriyoruz-"
"Şişeyi gotune sokucam ama" minho hyung konuştu. Chan hyungda ona kızdı.
"Minho çok ayıp"
Onları duymadım ve devam ettim.

"Şişeyi ceviriyoruz ve iki kişi seçiliyor. Bu iki kişiyi 10 dk boyunca bir odaya kapatıyoruz. Orda artık ne yaparlar onlara kalmış. Sonra işte herkes en az bir kere olana kadar devam ediyoruz. Oynayalım mı?"Herkes onayladı ve şişeyi çevirdim

Seungmin ve Chan hyung çıktı.

"Hadi bakalım girin şuraya. 10 dk sonra cikarticam"
"Tamam" ikisinide odaya kapattım ve içeri geçtim.

"Şimdi onları beklicez"

[Seungmin]
İkimiz odaya girdik ve bekledik. Ortam çok gergindi. Yani sabahta basbasaydik ama şuan bir tuhaf. O da çok küçüktü. Loş bir ışık ile aydınlatıyordu. Sadece tekli bir koltuk vardı ve üst üste kutular vardı. Sanırım burası kilerdi. Ve şu an nerdeyse yapışık duruyorduk. Nefeslerimiz birbirine değiyordu. 

İ lost control [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin