3.2

1K 101 66
                                    

Selammm
Nasılsınızzzz
Umarım cok çok iyisinizdir.
Ben değilim çünkü sınavlar yaklaştı gotum tutuştu.
Ders çalışmaya başladım umarım burayı unutmam.
Neyseee
İyi okumalarrr

[Jisung]
Minho hyung ile buluşmamızdan sonra hiç konusmamistik. Zaten geldiğinde de bir gerginlik vardı. Neden bilmiyorum ama soğuk yapıyordu. Bugün sorucaktim. He bu arada bugün pazartesi. Öğle yemeğini birlikte yemeyi teklif edicektim. Ne olduysa hepsini konusucaktim. Çünkü hoşlandığım çocuğun böyle davranması hiç hoş değil.

Haftasonundan bahsedicem biraz. O beni evime bıraktıktan sonra seungmin ve Hyunjin hyung sürekli ne olduğunu ne konuştuğumuzu anlatmamı istiyordu. Changbin hyungda 'rahat bırakın jisungu' desede ben anlatırken o da meraklı bir şekilde dinliyordu. Onlara yaptıklarımızı anlattım. Bu sırada kalan yiyecekleri yiyorlardı. Gerçi çoğunu minho hyunga vermiştim. 'Evde yersin' demiştim. Çünkü sürekli çok güzel oldugundan bahsediyordu. Umarım gerçekten öyledir.

Pazar günü jeongin ve Felix ile buluştuk. Seungminde vardı. Dördümüz iyi bir ekip olmuştuk. Yaşlarımız tuttuğundan iyi anlaşıyorduk. Özellikle Felix ile çok iyiydim. İyi bir dinleyici, iyi bir arkadaş ve sohbeti sarıyordu. Özellikle bu yönünü seviyordum.

Jeonginde iyiydi. Grubun neşe kaynağı aynı zamanda eniştem di. Mecburiyetten iyi anlaşıyordum diye biliriz. Ama gerçekten iyi bir insandı. Sürekli şakalar yapar, güler -ki bazen kendi yaptığı şakaya kendi güler- dertlerimize çözüm bulurdu. Ve minho hyung ile beni destekleyen kişilerden biriydi. Minho hyung ile ilgili herşeyi ondan ogreniyordum. Tabi karşılığını alıyordu. Ya sevdiği yiyeceği alıyordum yada Hyunjin ile ilgili bir şey yapıyordum.

Onlarla bir kafeye gittik. Bir süre orda oturduk. Sonra sinemaya gittik. Çıkışta yemek yedik ve ayrıldık. Ondan sonra hiç konuşmadık.

Bugün ilk dersimiz ortaktı. Resim dersi. Bu dersi sevmiyordum çünkü yapamıyordum. Hayır birde zorunlu ders yapıyorlardı. Zorunlu işkence!!

Hazırlanıp okula gittik. Resim sınıfına girdik. Daha kimse gelmemişti. Yerlerimize geçtik ve bekleme başladık. Yavaş yavaş diğerleri de gelmeye başladı. Felix ve jeongin içeri girdiler ve yanımıza geldiler.

"Ooo çoktan gelmişsiniz"
"Evet ya erken gelmişiz. Otursaniza"
"Yok ben sevgilimin yanına gecicem" jeongin demişti.
"Bende changbin hyungla oturucam tenefüste görüşürüz" ikiside yanımızdan gittiler. Daha sonra içeri minho hyung ve Chan hyung girdi. Arka tarafta bir yere oturdular.

"Bana teşekkür ediceksin" seungmin birden ayağa fırladı.
"Ne? Neden?" Yanımdan gitti. Nereye gitmişti ki?

Bir kaç dakika sonra yanımda ki sıra çekildi. Sonunda gelmişti. Ders başlamak üzereydi.
"Sonunda gelebildin-"
Minho hyung?!?

"Beni mi bekliyordun?" Sorduğu soru ile donup kaldim. Demek minho hyung ile yer değiştirdi. Çakal!

"A- şey- yok- yani beklemiyordum."
"Gidiyorum o zaman?"
"Hayır hayır kal yani seungmin sandım bir an o yüzden şey ettim" biraz yüzüme yaklaştı.
"Ne ettin?" Şuan kıpkırmızı olmuş bir şekilde nefesimi tutuyordum. Neyseki hocanın sesi ile göz kırptı ve geri çekildi. Bu adam bana hiç iyi değil.

Hoca tahtada çizmemiz gereken resmi gösterdi

BU NE BE?!?!
Benim bu kadar resim yeteneğim olsa burda ne işim var amk.

Ben resimle bakisirken çoktan millet çizmeye başlamıştı. Bir tek ben mi resimde kötüydüm.
Hoca da bunu fark etmiş olucak ki yanıma doğru ilerledi.

İ lost control [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin