İ lost control [Minsung]

3.3

Selaaam
Nasılsınızzzzz
Sınavlar yaklaşıyor ve matematik ile tarih sınavım aynı gün•́⁠ ⁠ ⁠‿⁠ ⁠,⁠•̀ ayrıca coğrafya ve kimya daಥ⁠╭⁠╮⁠ಥ  dördünüde yükseltmem lazim.
Neysee
İyi okumalarrrrr

[Yazar]
Öğle arasını atlattılar. Yaşadıkları olaydan sonda minho müdür yardımcısı ve rehber öğretmenin yanına gitmişti. Olanları ayrintilari ile anlatti. Hem öğretmen hemde minho uyarı almıştı. Ayrıca jisunguda odaya çağırtıp öğretmenin özür dilemesini söylemişlerdi. E tabi bu yüzden jisung keyfide yerindeydi. Hem minho hyungu cezada almamıştı.

Şimdi beden dersi vardi. 5 sınıfın ortak dersiydi. Hepsi bir köşeye dağıldı ve oynamaya başladılar. Hyunjin, Chan, minho, changbin hemen takım kurup maç yapmaya başladılar. Jeongin, jisung, seungmin, Felix ise kenarda oturuyorlardı. Jisung Felixe olayin aslını anlatiyordu. Minhodan hoşlandığını. Felix minhoya yanlış anlattığını hala jisung'a söylemedi. Çünkü kizacagini biliyordu. Sessiz kalmayı tercih etti.

Jisung ise bu sefer söylemeye kararlıydı ama nasıl yapma konusunda da kararsızdı. Beden dersi olduğu için öğretmen fazla başlarında durmuyordu. İstediklerini yapabiliyorlardı. Onu bir köşeye çağırıp söylemeyi düşünüyordu. Ama ne zaman

Bunlar kendi aralarinda konuşurken halisahadan bağırma sesleri gelmeye başladı. Hemen oraya koştular. Minho bir çocuk ile kavga ediyordu. Çocuğu dövmeye çalışıyordu. Hemen yanlarına ilerlediler.

"Oooo assolisttimiz geldi" adı Jin olan bir çocuk konuştu.
"Sana kapa çeneni dedim!" Minho bağırmıştı. Jisung ne olduğunu anlamamıştı. Ne olur dercesine kafa salladı Hyunjin onu kenara çekip anlattı.

"Bu Jin denen çocuk minhonun hoca ile olan kavgasını duymuş. Minho ve senin için gay diyor. Dalga geçiyor. Seninle ilgili bir kaç kötü şey söyledi. Minho sinirlendi. Böyle kavga etmeye başladılar."

Onlar konuşurken Jin minhoya yumruk atmıştı. Jisung bunu görür görmez yanlarına koştu. Minho'nun hafif kanamis dudağına baktı ve çocuğa sinirli bir şekilde döndü.

"Ne yapıyorsun sen?!?"
"Oww ne oldu yoksa sevgilin için üzüldün mu seni pısırık iğrenç gay"
Bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Jisung bütün gücü ile çocuğa sağdan bir yumruk geçirmişti. Çocuk yere devrildi. Burnu ve dudağı kanamisti. Etraftaki herkes şaşırmıştı. Minho yavaşça ayağa kalktı. Jisung hala sinirliydi. Çocuğun yanına eğildi ve kulağına fısıldadı.

"Eğer minhoya bir daha bir şey dersen seni erkek doğduğuna pişman ederim. Seni öyle bir döverim ki. Erkeklik ile ilgili herşeyini kaybedersin" son cümlesini söyleyip ayağa kalktı. Arkadaşları ise çocuğu oradan götürdü.

Minho jisungun yanına ilerledi ve bir elini jisungun omuzuna koydu.
"Demek bundan sonra birbirimizi koruyacağız" jisung yandan bir şekilde gülümsedi.
"Bir şartla" minho merakli gözler ile ona baktı.

"Sevgilim ol" jisung bile bu dediğini beklemiyordu. O an nedediginin farkına vardı ama pişman değildi ya öyle ya böyle açıklayacaktı ve bu yok çok havaliydi.

Minho mu? O şuan dona kalmıştı. Hala jisungun yüzüne bakıyordu. Jisung bir parmagi ile minhonun dudağında ki kanı sildi. Minho inledi.

"Ah"
"Acıyor mu?"
"Biraz" jisung parmak uçlarında minhoya yaklaştı ve dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu. Hareket etmiyordu. Çok masum bir öpücüktü. Sadece acısını almak istiyordu. Ve başarmıştı.

Minho karşılık veriyordu. Bu demek ki EVET! Jisung o an o kadar mutlu oldu ki okul bahçesinde olduklarını unutttu. Daha sonra geri çekildi.

"Okuldan çıkınca devam ederiz" göz kırptı jisung ve ordan uzaklaştı. Jeongin, Felix ve seungmin de onu takip etti.