3.9

987 91 90
                                    

Selaaam
Nasılsınızzzz
Umarım iyisinizdir
İyi okumalarrr..

[Minho]
Çıkış saatim gelmişti. Chan hyung la zaten anlamıştık. Kendi arabadi ile gidicekti. Bu yüzden direk otoparka ilerledim. Arabayı çalıştırdım ve jisungun okuluna sürmeye başladım.

Kısa süre içinde vardım ve arabadan inip önüne geçtim. Jisungu beklerken telefonum ile ilgilendim. Bir kaç dakika sonra yanıma bir kaç kişi geldi. Bizimkilerdi.

"Ooo hyung. Hayırdır gelmişsin yine. Doğruyu söyle gözüne bir kız mı kestirdim?" Felix konuşmuştu.
"Boş yapma Felix. Kızlarla işim yok. Hadi gel jisung." Demem ile hepsi şok olmuştu.
"Nereye böyle?" Seungmin sordu
"Dershaneye götürüyorum."

"Hyung gerek yok ben giderim. Daha 1 saat var zaten." Jisung konuştu
"Biliyorum. Hadi bin."
"Hyung gerc-"
"Bin dedim jisung." Demem ile arka koltuğa bindi.
"Jisung 7 yaşında küçük bir çocuk değilsin. Geç ön tarafa."
"Peki." Ön koltuğa oturdu. Bende diğerlerine döndüm.

"Dikkatli olun giderken. Bir şey olursa beni arayın."
"Tamam hyung. Sizde dikkatli olun."
Arabaya bindim ve sürmeye başladım.

"Hyung ben gidebilirdim. Zahmet etmeseydin. Hemde şimdi erkenden gidersem orada çok beklerim."
"Erkenden gidicegini kim söyledi?"
"Trafik mi var?"
"Hayır. Okuldan çıktın. Karnın açtır. Bir şeyler yiyelim sonra bırakırım kursa."
"Ne gerek var boşuna zahmet etme."
"Uzatma jisung. Yiyoruz dedim. Bitti." Dediklerimden sonra sustu.

Bir kaç dakika öyle durduk.
"Hiç konuşmayacak mısın?" Bana döndü.
"Ne söyleyeceğim?"
"Ne bilim. Ne anlatmak istersen. Ben dinlerim."
"Anlaticak bir şey yok."
"Dans kulübü nasıl gidiyor?"
"Güzel gidiyor. Son sınıf olduğumuzdan çokta katılmıyoruz çalışmalara ama gösterilere katılmaya çalışıyoruz."
"İyi iyi. Ne olursa olsun gösterileri aksatmayin. Bu şekilde hem sağlığınızı duzeltirsiniz hemde kafanız dağılır. Hep ders olmaz."
"Evet haklısın"

"Sen hangi bölüm okumak istiyordun?"
"Yazılım mühendisliği. Fakat söz yazarlığı da çok güzel."
"Söz yazarlığı ha? İyiymiş. Bence o bölümde ilerlersen daha şanslı olursun. Sadece bir tavsiye."
"Evet bunu biliyorum. Ama ne bileyim.."
"Baban istiyordu değil mi? Yazılım mühendisliğini."
"Evet. Eğer söz yazarlığı okursam iyi bir iş adamı olamazmışım. Ama ben zaten iş adamı olmak istemiyorum ki."
"Jisung artık baban yok. Bu çok iyi bir şey. Ve elinde bir fırsat var. Hala çok geç değil. O bölümü kazanabilirsin. Changbin ve Bangchan hyungda sana yardım eder. Sadece vazgeçmemen gerek."
"Sence yapabilir miyim?"
"Hemde en iyisini yaparsın."
"Sağol hyung. Deniyecegim."
"Deneme jisung. Yap. Eğer deneyeceğim dersen bir hedef belirlemiş olmazsın. Yapıcam de. O bölümü kazanicaksin."
"Evet yapıcam." Gülümsedim ve arabayı park ettim.

"Hadi bakalım in geldik."
"Tamamm." Arabadan indi. Bende indim ve birlikte içeri girdik. Getirdiğim yer küçük kafe gibi bir yerdi. Şirin bir mekandi. Hoştu.

Terasa yakın bir masaya oturduk.
"Ne yersin?"
"Hiç fark etmez. Sen ne yersen."
"Aaa hadi ama. İstediğini sipariş et."
"Gerek yok cidden. Zaten zahmet ettin buraya kadar"
"Jisung. Eğer bir kere daha aynı şeyi söylersen seni şu iskeleden aşağı atarım. Bende bunda çok ciddiyim." Dediğim ile gülümsedi ve menüyü eline aldı.
"Hmm peki cheesecake alacağım. Ve yanına da Buzlu kahve."
"Önden kruvasan ye istersen. Sıcak çikolata ve ikisi çok güzel oluyor."
"Tamam o zaman öyle alayım." Siparişleri verdik ve bir kaç dakika sonra geldi.

Yerken arada onu izliyordum. Gerçekten hiç bir şey değişmemişti. Hala aynı şekilde yiyordu. Yemekleri önce depoluyor daha sonra yutuyordu. Bu özelliğini çok seviyorum. Çok şirin oluyordu.

İ lost control [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin