34. Bölüm • Deli Adam Ve Aşkından Deli Olmuş Kadın

3.4K 159 92
                                    

Herkese merhaba :) beklemiyordunuz değil mi? Yeni bölüm geldi. Sonunda hepiniz derin bir oh çekeceksiniz. Hikaye bu bölüm itibari ile çok tatlı bir yola giriyor :)

Bu arada kızmayın ama geçen bölümün geç gelme sebeplerinden biri de bu bölüm :) geçen bölümü, bu bölümü yazmaktan yazamamıştım. Ama değdi. Çok güzel bir bölüm yazdım sizin için umarım beğenirsiniz.

Multimediada en sevdiğim yabancı şarkılardan biri var. Aynı zamanda hikayenin bu bölümüne fazlası ile uyan bir şarkı. Müzik eşliğinde bölümü okuyunuz lütfen!!

Bölümü her yoruma yazdığı taglar ile beni mutlu eden, bir tek taglarla değil yorumlarının bütünü ile bana kahkahalar attıran sevgili handeninkeyifkahvesi 'ne ithaf ediyorum. Canımmm, beğenmen dileğiyle :)

Evet ben daha fazla uzatmayayım. Bol yorum istiyorum bu bölüme :) sizleri seviyorum. Keyifli okumalar :)

34. Bölüm

Saat onbir buçuktu. Amerika sokakları müzik sesleri ile doluydu. Caddelerde el ele yürüyen sevgililer, elindeki son çiçeği satma derdinde girmiş çiçekçiler ve Zeynep gibi yalnız insanlar vardı. Evet, Zeynep caddedeydi. Kerem'e affetmeyeceğim demenin ardından mekandan çıktı. Biraz ilerleyip sahile geldi. Bir banka oturup düşünmeye başladı.

Geçen sene yılbaşına evinde biraz sıkıcı bir şekilde girmişti. Bu sene böyle yapayalnız mı girmek mantıklıydı? Yoksa, yaptığı tüm hatalardan pişman olup af dileyen sevgilisini affedip, onun kollarında girmek mi?

Hastaneden de kaçmıştı. New York'un neresinde olduğunu bilmiyordu. Hastaneye dönmeye çalışsa daha beter kaybolurdu. Taksi çevirse parası yoktu. Birini çevirip sorsa yabancı dili zayıf olduğundan asla bir sonuca varamazdı. Çevirdiği insanın türk çıkma ihtimali de yüzde sıfırdı.

Şimdi dönmezse belki de geç kalacaktı. Şimdi kalkıp gitmezse mutluluğa yetişemezdi. Hemen kalkmalıydı. Ve kalktı Zeynep. Tapuklu ayakkabılarının izin verdiği kadarı ile koşmaya başladı. En son çıktığı yeri hatırlıyordu. Yetişeceğine inanıyordu.

Kerem'e gelirsek tek başına mekanda ısıtıcıların yanında duruyordu. Canı Zeynep'in tavrından dolayı çok sıkkındı. İçi içini yiyordu. Aklı tamamen Zeynep'teydi. Neredeydi? Ne yapıyordu? İyi miydi?

Ve daha bir çok şey...

"Kerem!"

Kerem duyduğu sesle bulunduğu karanlık içinde arkasını döndü. Her yer karanlıklı ve ne olduğunu anlamamıştı. Bir kaç adım attı. Yanlış duyduğunu düşünüp arkasını döneceği an dudağında hafif bir baskı hissetti. Ve o an tüm spotlar yandı. Kerem geri çekilip dudağında hissettiği baskıyı yaratan kişiye baktı.

Karşısında uğruna ölebileceği kadın vardı. Omuz silkip gülümsedi Zeynep. Kerem de gülümsedi. Ve ardından birbirlerine yaklaşmaya başladılar. Zeynep kollarını Kerem'in boynuna doladı. Kerem de ellerini Zeynep'in beline sarmıştı.

Sayaçta 5 rakamı yerini 4'e bırakırken Zeynep ve Kerem özlemle dudaklarını birleştirdiler. 4 yerini 3'e bırakıp, 3 yerini 2'ye bırakırken sonunda yeni yıl oldu. Yukarıdan yoğun bir şekilde konfetiler dökülürken Zeynep ve Kerem öpüşmeye devam ediyorlardı.

Nihayet ayrıldıklarında Kerem Zeynep'e mutlu ama şaşkın bir ifade ile bakarken Zeynep, gülümsüyordu. Bir süre birbirlerine baktıktan sonra Kerem, bir şey demek için ağzını açtığında Zeynep, elini Kerem'in dudağının üstüne koydu ve onu susturdu. Ardından kollarını boynuna doladı ve ona sarıldı. Bir haftadır hasret kaldığı kokuyu en derinlerine çekti. Şimdi nefes alıyordu işte. Şimdi yaşıyordu.

Soğuk AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin