Soğuk Ayaz

22. Bölüm • Benim Ailem Kim?

Merhaba canlarım :) kısa bir bölüm oldu ama idare edeceksiniz. Bölümü çok heyecanlı bir yerde bitiremedim ama gelecek bölüm çok güzel şeyler olacak ;) bölüm videosu yapmadım bu bölüme ama gelecek bölümün videosu yarın akşam ya da bu akşam gelir. Takipde kalın :)

Okunma sayısı git gide artıyo. Herkese çok teşekkür ederim :) umarım daha da büyürüz. Sizleri çok seviyorum. Keyifli okumalar :)

22. Bölüm

"Ne dedin sen?" dedi Kerem şaşkınca. Melis sessizce duruyordu. Kerem sinirle Melis'in boğazına yapıştı. "Ne dedin sen? Cevap ver!" dedi dişlerinin arasından.

Melis zorla konuşarak "Zeynep ve ben kardeşmişiz!" dedi. Kerem ise öğrendiği gerçekle geri çekildi. Hiçbir şey demeden Melis'in yatağının üstüne oturdu. Bir süre sonra "Sen bunu nasıl öğrendin?" dedi. Melis de çalışma masasının sandalyesine oturdu ve konuşmaya başladı.

"Ben çok uzun zaman önce babamın bir çocuğu olduğunu öğrendim. En başta hiç bilmiyormuş gibi yapmaya çalıştım ama merakıma yenik düştüm ve aramaya başladım. Bir zaman sonra aradığım kişinin kız olduğunu öğrendim. Babama geçmişi ile ilgili bir sürü soru sordum. En derinlerine kadar araştırdım. Ve bütün oklar Zeynep'i gösteriyor! Kesin bir şey yok ortada ama her yerden Zeynep çıkıyor işte. Zeynep babamın kızı."

Kerem duydukları ile sinirlendi. Melis'e dönüp "Ortada kanıtlanmış bir şey yok Melis! Senin o kıza zarar vermen için bir neden değil bu! Hem Zeynep senin kardeşin olamaz!" dedi.

"Hadi ya? Nedenmiş?" dedi Melis alayla.

"Nedeni yok! Olamaz! Olsa da Zeynep bunu bilmeyecek!"

"İsabet olur! Bende bilmesini istemiyorum zaten."

Kerem ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi. Son anda Melis'e döndü ve "Eğer seni şu andan itibaren Zeynep'in yanında görürsem, eğer ona zarar verdiğini duyarsam ve benim arkamdan iş çevirirsen seni bir dakika bile düşünmeden gebertirim! Anladın mı?!" dedi her kelimesine vurgu yaparak.

"Aman ne kıymetli Zeynep'in varmış! Al başına çal! Zaten ben yakında buradan gidiyorum." dedi Melis ukala bir tavırla.

"İşime gelir! Bir beladan kurtulmuş oluruz!" dedi Kerem sertçe. Melis çok üzülmüş gibi yaptı ve "İnanmıyorum beni bela olarak mı görüyorsun? Çok üzüldüm(!)" dedi.

"Kes!" diye bağırdı Kerem. "En kısa zamanda da git nereye gidiyorsan!" diye devam etti ve aralık olan kapıyı sonuna kadar açıp odadan dışarı çıktı.

Akşam yemeğinde Canlar'ın evinde herkes masada toplanmıştı. Zeynep'te masadaydı. Dilek Hanım ile araları ne kadar iyi olsada Erhan Bey, Zeynep'in sabah ki tavrından dolayı ona kırgındı. Yemek hızla devam ederken Can konuşmaya başladı.

"Baba okul işini halledebildin mi?"

Erhan Bey kaşlarını çattı. Can'a dönüp "Okul işi?" dedi. Can gözlerini devirip "Okulu değiştirecektik ya hani. Başka okula alacaktın Zeynep'le benim kaydımı." dedi. Erhan Bey kafasını salladı. "O meseleyi hallettik zannediyordum." dedi.

"Nasıl yani?" diye sordu Can. Zeynep ise okul değiştirme lafı geçtiğinden beri can kulağı ile konuşmaları dinliyordu.

"Okulunuzun değiştiği yok Can. Bir haftadır bu sebepten ötürü okula gitmiyorsun zaten. Yarın sabah sayer kolejine gideceksin o kadar! Zaten 1. dönemin sonu geldi neredeyse. Ne kadar kaldı şunun şurasında?"

"Bir ay." dedi Zeynep sessizce. Ama Erhan Bey duymuştu. Zeynep'e kısa bir bakış atıp Can'a döndü. "Bir ay kalmış zaten. 2. dönemde hızlı geçecek. Sonra zaten isteseden de o koleje gidemeyeceksin. Üniversiteye başlayacaksın!"