Selam Canlar :) öncelikle dün paylaştığım duyuruya yorum yapan herkese teşekkür ederim. Bir kaçınızla aynı düşüncedeydik. Buna sevindim.
Yeni bölümü bitirip atayım dedim. Bölüm sonunda lütfen küfür etmeyiniz :) bu arada multimedia da Kerem'in Zeynep'e aldığı güller var..
Normalde ithaf almıyordum ama sevgili sule1433 benden rica etti kıramadım ve bu bölümü ona ithaf ettim. Tatlım bu bölüm sana geliyor, umarım beğenirsin.
Veeee gelecek bölüm benim heyecanla beklediğim bölüm. 10. bölüm.. Şuan hazırda, bir tek yazacağım ve çok heyecanlıyım. Tepkilerinizi merak ediyorum.
Neyse lafı fazla uzatmayayım. Sizleri seviyorum.. İyi okumalar :)
9. Bölüm
Kerem telefonu kapatıp yatağın üstüne attı ve yerdeki gömleğini aldı. "Zeynep benim çok önemli bir işim var. Gerçekten çok önemli. Gitmem lazım." dedi telaşla. Zeynep şaşkın bakışları arasında yatakta öylece oturuyordu. Kerem gömleğinin düğmelerini iliklerlen odanın içindeki banyoya gitti. Bir yandan da konuşuyordu.
"Ben şimdi çıkacağım. Sen taksiyle gidersin tamam mı?"
Zeynep Kerem'in banyoda olmasını fırsat bilip telefonunu eline aldı ve az önce kimin aradığına baktı. Melis?! Melis'le mi konuşmuştu Kerem? Melis'in yanına mı gidecekti şimdi?
"Zeynep." Kerem'in kendine seslenmesi üzerine telefonu kapatıp yatağın üstüne koydu Zeynep. Kerem odaya geldiğinde üstünü düzeltmişti. Zeynep biraz kırgın biraz şaşkın bakışları ile Kerem'e bakıyordu.
"Ben çıktım. Sen işin bitince taksiyle gidersin." dedi Kerem. Telefonunu alıp ceketinin cebine koydu. Zeynep'in cevap vermemesi üzerine bağırdı. "Anladın mı?"
Zeynep dolu dolu olmuş gözlerini Kerem'e çevirdi. "A-anladım." dedi titrek sesiyle. Kerem Zeynep'e başka bir şey söylemeyip odadan çıktı. Zeynep ise tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı.
Kerem tekneden indikten sonra hızla arabasına doğru ilerledi. Melis'in yanına gidecekti. Zeynep'in kollarından Melis'in yanına. Doğru muydu peki? Tabiki yanlıştı. Kerem yanlış olduğunu bile bile sürüyordu aramayı uçsuz bucaksız yerlere. Ne yapacağını bilmiyordu. Bir karar vermesi lazımdı. Bir Zeynep bir Melis olmazdı.
Zeynep yataktan kalkıp odadaki boy aynasının karşısına geçti, beline kadar çıkmış elbisesini aşağıya indirdi ve açık fermuarı kapattı. Saçları dağılmış, makyajı akmıştı. Derin bir nefes alıp odadaki banyoya gitti. Yüzünü yıkayıp saçlarını düzeltti ve odaya geri geldi. Dağılmış yatağa bakıp burukça gülümsedi. Belki de Kerem gitmeseydi...
"Offf gitti işte! Beni burada tek başıma bırakıp Melis'e gitti! Gitmeseydi diye bir yok! Gitti..." diye mırıldandı Zeynep kendi kendine. Daha sonra kabanını giydi ve çantasını alıp tekneyi terk etti.
Kerem sonunda Melis'in yanına gelmişti. Bar taburesinde sızmış bedenine doğru ilerledi. Etrafta kimse yoktu. Derin bir nefes alıp Melis'i dürtmeye başladı Kerem.
"Hey, Melis! Kalk hadi gidiyoruz... Melis!"
Melis hafifçe gözlerini aralayıp Kerem'e baktı. Dikkat ederek ayağa kalkıp Kerem'e sarıldı. "Hoşgeldin aşkım! Hadi evimize götür bizi." dedi Melis gülümseyerek. Kerem'in tüm vücudu donmuştu. Melis kendine neler diyordu. Gerçekten aşık mıydı? Yoksa dalga mı geçiyordu? Hala emin değildi Kerem. Hep bir soru işareti vardı.
Melis'i kucağına alıp bardan çıkardı ve arabasına bindirdi Kerem. Daha sonra kendi tarafına geçip arabayı sürmeye başladı. Melis ise tekrardan sızmıştı. Kerem Melis'in uyuduğunu görünce derin bir of çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ayaz
Fiksi Umumİnsan yaşarken çoğu şeyin farkına varamaz... Bazı şeylerin değerini anlamak için kaybetmek gerek. Kaybetmek? Zor olsa... Pişmanlık? Çok olacaktır... Aşk? Sonsuza kadar sürecektir...