15. Bölüm • Bana Aitsin

4.6K 158 48
                                    

Canlarım merhaba :) biraz geç attım bölümü üzgünüm. Kısa kesip bir an önce hikaye ile baş başa bırakmak istiyorum sizi. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bölüm hiç içime sinmedi. Asıl konuya gelirsek sevgili Revane ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi çarşamba gününe kadar atacak röportajı. Okursunuz. Hikaye ile ilgili bir şeyler çıtlattım :) umarım işinize yarar.

Bölümü sevgili DenizAyalp 'e ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin canım :)

Mutlimedia da bölüm videomuz var. Siz sevdiniz mi bu işi? Yani diğer bölümler için video yapayım mı? Fikrinizi yorumda belirtirsiniz canlar ben şimdi sizi hikaye ile baş başa bırakıyroum. İyi okumalar :)

15.Bölüm

"Benim bugün hayatımın dönüm noktası. Ben bugün söz verdim, yemin ettim. Bana acı çektirenleri çok acı pişman edeceğim."

Zeynep okulun koridorlarında attığı her bir adımda kendine sözler veriyordu. Şu zamana kadar çektiklerini çektirmek için yeminler ediyordu.

Sınıftan içeri girdi Zeynep. Gözleri ilk Melis'le buluştu. Gözlerinin en derinlerinde gizlediği öfkeyi, intikamı belli etmemeye çalıştı. Gözlerini Melis'in gözlerinden çekmeden sırasına doğru ilerledi. Melis Zeynep'in kendinden emin bakışlarına dayanamayıp gözlerini kaçırdı ve telefonu ile ilgilenmeye başladı. Zeynep Melis'in gözlerini kaçırmasına sinsice gülümseyip sırasına oturdu.

Zeynep telefonunu çıkarttığı an Kerem, sınıftan içeri girdi. Her zamanki cool hali ile sırasına ilerledi ve oturdu. Yüzünde alaylı bir ifade vardı. Zeynep'i izliyordu.

"Zeynep!" diye sevinç çığlığı atarak sınıftan içeri girdi Yağmur. Hemen Zeynep'in yanına gidip ona sımsıkı sarıldı. Zeynep'in ağzından bir "ah" nidası çıktı. Yağmur o kadar sıkı sarılmıştı ki kaza sırasında oluşan yaraları acımıştı. Yağmur hemen geri çekilip Zeynep'e baktı. "Hii Zeynep! Canını mı acıttım?" dedi telaşla. Zeynep kafasını hafif yan tarafa çevirdi. Kerem'in kendini izlediğininden emindi. Kendinden emin bir tavır ve Kerem'in duyması için hafif yükselttiği ses tonu ile cevap verdi. "Hayır canım, canım acımadı. Zaten önemsiz bir yaraydı, küçüktü. Hemen geçti. Artık canım acımıyor!"

Yağmur Zeynep'in ne demek istediği anladı ve hafif bir şekilde gülümsedi. Kerem'in yüzündeki alaylı ifade ise Zeynep'in sözlerinden sonra silindi. Yerini hüzne bıraktı.

Bir süre sonra sınıfa hoca geldi ve ders başladı. Zeynep hiçbir şey umrunda değilmiş gibi dersi dinlerken Kerem, Zeynep'i izliyordu. Melis arada Kerem'e baktığında Zeynep'i izlediğini görüyor ve sinir oluyordu.

O sırada kapı çalındı ve içeri Aksel girdi. Zeynep Aksel'e gülümsedi. Aksel de Zeynep'e. Hocanın tahtaya dönüp bir şeyler yazması üstüne Aksel, Zeynep'in yanına gelip oturdu ve fısıltı şeklinde konuşmaya başladılar. Kerem bu durumu sinirli bir ifade ile izlemeye başladı. Dişlerini sıkıyordu. Zeynep'in yüzündeki mutlu gülümsemeyi gördükçe daha da sinirleniyordu.

"Onun gülümsemesi bile bana ait. Onun gülümserken bile yalnız ben görebilirim. Zeynep bir tek bana öyle gülümseyebilir! Benim o. Yüzündeki bin bir ifadesi, hareketleri, kalbi, bedeni, ruhu... O her şeyiyle benim!" diye düşündü Kerem. Sevdiği kadını, kadınını paylaşmak istemiyordu.

Tenefüs olduğunda Aksel, Zeynep ve Yağmur konuşmaya devam etti. Kerem ise onları sinirle izliyordu.
"Okula dönmene çok sevindim canım." dedi Aksel Zeynep'e. Zeynep içten bir şekilde gülümseyip elini Aksel'in omzuna koydu. "Teşekkür ederim." dedi. Kerem Zeynep'in bu harekerine daha bir sinir oldu. Zeynep'i kolundan tuttuğu gibi sınıftan çıkarmak istedi. Ayağa kalktı. Zeynep'in yanına doğru ilerlerken biri Kerem'i kolundan tutup sınıfın kapısına doğru çekti. O an kulaklarını bir cümle ve gözlerini bir hüzün doldurdu.

Soğuk AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin