Soğuk Ayaz

28. Bölüm • Bitti

Selam canlaaar :) nasılsınız bakalım? Peçeteler hazır mı? Aslına bakarsanız pek duygusal bir bölüm olmadı. Olmadı bence :) ama gene de beğenmenizi diliyorum.

Bölüm videosu multimedia da. İzlemeyenler izlersin. Bu arada ben bir şey düşündüm. Aslında uzun zamandır düşünüyorum. Dilek Hanım ve Erhan Bey'i kimin canlandıracağı kafamı kurcalayıp duruyor. Biraz geç oldu ama karar verdim sonunda :) Mine Tugay ve Barış Falay'ı düşünebilirsiniz. Ben ikisini bu role çok uydurdum. Sizce nasıl?

Bu bölümü sevgili okuyucum hayalperest8 'e ithaf ediyorum. Beğenmen dileği ile tatlım :)

Ve size sevineceğiniz bir şey söyleyeyim, 30. Bölüm Keremciğimizin ağzından olacak :)

Evet fazla uzatmayalım, keyifli okumalar. Sizleri seviyorum :)

28. Bölüm

Yağmurlu bir güne gözlerini açtı Zeynep. Komodininin üstündeki suyunu alıp içti. Daha sonra yataktan kalkıp banyoya gitti ve duş aldı. Bugün okuldaki son günüydü. Okula gidip arkaşları ile vedalaşacaktı. Okuldan sonra ise Kerem'le beraber olacaklardı. Planında bu vardı.

Duş aldıktan sonra odasına geri döndü ve okul formalarını giyindi. Saçlarını yapmak için aynanın karşısına geçtiğinde üstünü inceledi. Gömleğinin kollarını beğenmemişti. Ağır hareketlerle gömleğin kollarını dirseklerine kadar kıvırdı. Daha sonra ıslak saçlarını tarayıp kuruttu ve sıkı bir şekilde topladı.

Hazır olduğunda aşağıya indi. Herkes salonda oturuyordu. Zeynep'te ailesinin yanına gidip oturdu.

"Günaydın kuzum." dedi Dilek Hanım Zeynep'e. Zeynep de gülümseyip Dilek Hanım'a sarıldı. "Günaydın canım." diye karşılık verdi. Erhan Bey'e de günaydın dedikten sonra tek boş yer olan Can'ın yanına oturdu. Ona günaydın dememişti.

Can sıkıntı ile yerinde kıpırdandı. Zeynep ile küs olması onu huzursuz ediyordu. Derin bir nefes alıp Zeynep'e döndü. "Zeynep bir benle gelsene?" dedi.

Zeynep bunu beklemiyordu. Gerginleşti birden. Yutkunduktan sonra kafasını salladı. "Tamam" dedi ve ayağa kalktı. Can da Zeynep'in peşindeydi.

Arkalarında anne ve babalarını şaşkın bir şekilde bırakarak bahçeye çıktılar. Zeynep havuzun başında durdu ve Can'a döndü. Tek kaşını kaldırıp "Evet" dedi. "Seni dinliyorum?"

Can derin bir nefes alıp kafasında diyeceklerini toparladı. Hazır olduğunda yere eğdiği kafasını kaldırıp Zeynep'e baktı. "Beni kesmeden dinle tamam mı?" dedi. Zeynep etrafına bir bakış atıp Can'a döndü ve tamam anlamında kafasını salladı. Can Zeynep'ten gelen onaydan sonra konuşmaya başladı.

"Seninle aramız 'Kerem beni aldatmadı, ben Kerem'i aldattım.' dediğin andan beri bozuk. Tam barışacağız, iyi şeyler olacak derken gene kötülükler asıldı omuzlarımıza. Bir türlü iyi olamadık seninle. Tam anlamı ile eskiye dönemedik. Hep bir soğukluk vardı. Eski abi-kardeş ilişkimizi istiyorum ben artık Zeynep. Çok yıprandık. Ve biz Kerem yüzünden bu kadar yıprandık. Farkındasın değil mi? Onun pislikleri yüzünden... Bir türlü vazgeçemediği kötü karakteri yüzünden-"

Zeynep'in "Can!" diye bağırması Can'ın sözlerini bıçak gibi kesti. Can'ın Kerem hakkında kötü konuşması Zeynep'i sinirlendirmişti.

"Kerem'i suçlamayı bırak! Biz seninle barışabilirdik! İyi olabilirdik! Eğer sen gerçeği öğrendiğinde bana abilik taslayıp kaba davranmasaydın, benimle adam gibi konuşsaydın asla böyle olmazdık. Şimdi her şey Kerem yüzünden diyemezsin. Tamam o da çok masum değil ama sende değilsin. Unutma!"