Herkese merhaba, mutlu mutlu mutlu günler :D hikayenin görülme sayısı 10.000'i geçmiş. Açıkçası çok mutlu oldum. Hepinizi çok seviyorum ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. 13. Bölüm için açıklamayı şimdiden yapayım. Bir hafta içinde gelir :)
Bölüm şarkısına gelirsek ister bölüm boyu dinleyin, ister sadece ilk kısımda dinleyin fark etmez. Keyifli okumalar :)
12. Bölüm
Sensiz saadet neymiş
Tatmadım bilemem ki
Alnımın yazısıydın
Ne yapsam silemem ki
Sensiz saadet neymiş
Tatmadım bilemem ki
Alnımın yazısıydın
Ne yapsam silemem ki
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli
Alıştım hasretine
Gel desen gelemem ki
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli
Alıştım hasretine
Gel desen gelemem ki
Kerem kulaklarını dolduran müzik ile yeniden yanağından süzülen yaşı elinin tersi ile sertçe sildi. Önündeki rakısından kocaman bir yudum aldı ve yüzünü buruşturarak yuttu. Kerem'in karşısında oturan Can acıyarak bakıyordu. Bir kaç kez içmemesi için engel olmaya çalışmıştı ama Kerem'in küfürlerine mağruz kalmıştı.
"Abi içme artık!" diye bir kez daha uyarıda bulundu Can. Kerem kafasını hayır manasında sallayıp bardaktaki kalan rakıyı bir dikişte bitirdi.
"Gerçekten anlamıyorum! Abi Zeynep'in halini gördüm, senin halini görüyorum. İkinizde acı çekiyorsunuz. Bırakın inadı barışın ya!" dedi Can. Bu cümlelerin Kerem'i ikna edeceğine inanıyordu. Kerem'in ikna olmasını umuyordu.
Zeynep'in Kerem'in suçunu üstlenmesinden tamı tamına beş gün geçmişti. Kerem Zeynep'i o günden beri görmemişti ve konuşmamıştı. Can'la ise o günden sonra ilk kez uzun uzun konuşuyorlardı. Zeynep'in haberlerini almıştı. 2 gün önce hastaneden çıktığını öğrenmişti. Ama Zeynep'in kafasını dağıtmak için dağ evine gittiğini bilmiyordu.
Can ise Zeynep'le konuşmuyordu. Zeynep'in Kerem'i aldattığına hala inanamıyordu ama böyle bir şey olmuştu ve Kerem'in kalbi kırılmıştı. En azından Can öyle sanıyordu ve Zeynep'le yapmadığı bir hata için konuşmuyordu. Zeynep'le uzaklaşmış Kerem'le yakınlaşmıştı Can.
"Abi hadi gel seni Zeynep'e götüreyim, barışın." dedi Can Kerem'in elinden yeniden doldurduğu rakı bardağını almaya çalışırken. "Can, sence ben Zeynep'in yüzüne bakabilir miyim? He?" dedi Kerem. Sesinden fazlası ile sarhoş olduğu anlaşılıyordu.
"Ama yapma böyle abi ya. İkinizide tüketir bu. Barışın artık!" dedi Can tekrar Zeynep'i koruyarak.
"Can, ısrar etme. Yeter ya! Sabahtan beri barışın diyorsun farkında mısın? Biz bu saatten sonra Zeynep'le barışamayız. Bitti artık. Anladın mı?"
"Ama hala seviyorsun onu!" dedi Can itiraz ederek.
"Aşkımızdan ölsekte barışamayız artık biz!" dedi Kerem.
Can üzgün bir şekilde sandalyede arkasını yasladı ve Kerem'in acı çeken suratına baktı.
Zeynep pijamalarını giyip salona indi. İki gündür dağ evindeydi. Son bir haftadır yaşadıklarından uzaklaşmaya ihtiyacı vardı. Çok vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ayaz
General Fictionİnsan yaşarken çoğu şeyin farkına varamaz... Bazı şeylerin değerini anlamak için kaybetmek gerek. Kaybetmek? Zor olsa... Pişmanlık? Çok olacaktır... Aşk? Sonsuza kadar sürecektir...