Herkese merhaba :) nasılsınız? İyisinizdir inşallah! Bir senedir bölüm atmıyorum, özlemişsinizdir :)
Tamam, şakaydı :) konuya dönelim. hikaye gün geçtikçe daha da büyüyor, Voteler, okuma sayısı... Çok çok tatlısınız gerçekten. Herkese çok teşekkür ederim.
Bölüm şarkımız Bengü-Ağız Alışkanlığı. Sevgili Şule önerdi. Normalde başka bir müzik düşünmüştüm ben. Hatta video bile yapmıştım ama bu müziği dinledikten sonra vazgeçtim. Şule'in dediği gibi hikayeye çok uyuyor. Öneri için tekrar teşekkür ederim Şulecim :)
Hepinizi seviyorum. Keyifli okumalar :) istek sahneler varsa bana iletebilirsiniz!
17. bölüm
Zeynep karşısında gördüğü kişi ile dona kaldı. Kerem'le aralarından geçenlerin ne kadarının görüldüğünü merak ediyordu.
"Senin ne işin var burada?" dedi Zeynep titrek sesiyle. Kerem aralık olan kapıdan her şeyi görüyordu.
"Seni arıyordum." dedi Yağmur Kerem'e sinirle bakarken. Zeynep utancından kafasını yere eğmişti. En yakın arkadaşı az önce olanları görmüştü. "Tamam, gel gidelim." dedi Zeynep. Yağmur kafasını sallayıp Kerem'e öldürücü bakışlar attıktan sonra Zeynep'in peşinden gitti.
Depodan uzaklaştıktan sonra Zeynep Yağmur'un önüne geçti. Gözlerini kaçırarak "Ne gördün?" dedi. Yağmur hayal kırıklığı ile Zeynep'e döndü. "En başından beri oradaydım!" dedi. Zeynep şaşkınca Yağmur'a baktı. Yağmur'un gözlerinde gördüğü hayal kırıklığı ile suç işlemiş çocuklar gibi kafasını yere eğdi.
"Ya Zeynep sen nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun?" diye bağırdı Yağmur. Kerem ise depodan çoktan çıkmış Zeynep ve Yağmur'un görüş alanından uzak bir yerde onları dinliyordu.
"Sen nasıl bu kadar saf olabiliyorsun? Adam sana o kadar şey yaşattı, sen hala onun isteklerini yerine getirme peşindesin. Kerem için döktüğün göz yaşları yetmedi mi?"
"Yağmur tehtid etti. Ailen ve tüm okul benimle beraber olduğunu öğrenir dedi. Ne yapsaydım?"
"Öğrensinler ne olacak? Okuldakiler bir iki gün konuşurlar, üçüncü gün unuturlar!"
"Peki annem ve babam? Hadi onları geçtim Can? Ben Can'ın yüzüne bakamam!"
Yağmur sinirle derin bir nefes aldı. Zeynep'in yüzündeki acı dolu ifadeyi görünce biraz yumuşadı. Ama birazdan soracağı sorunun cevabından sonra sinirleneceğini biliyordu.
"Kerem'i hala seviyor musun?" diye sordu Yağmur. Zeynep tereddütsüz cevap verdi. "Seviyorum." dedi dolu gözleri ile Yağmur'a bakarken.
Kerem duyduğu şey ile yanaklarından bir damla yaşın süzülmesine izin verdi.
"Benim aptal arkadaşım." dedi Yağmur biraz sinir biraz üzüntü ile.
"Onu seviyorum Yağmur. Yapacak bir şey yok. Çok nefret etmek istiyorum ama kalbim izin vermiyor!" dedi Zeynep ağlarken. Yağmur kollarını açıp Zeynep'e sarıldı. Zeynep başını Yağmur'un boynuna gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı.
Kerem Zeynep'in ağlaması ile kendinden bir kez daha nefret etti. Binlerce pişmanlık daha eklendi binlerce kez hissettiği pişmanlık duygusunun üstüne. Zeynep'in gözyaşları Yağmur'un omzuna değilde Kerem'in kalbine akıyordu sanki. Yaralı olan kalbini Zeynep'in gözyaşları yakıyordu. Bu çok acı veriyordu Kerem'e ama yapacak bir şeyi yoktu. Bu işe kalkışırken Zeynep'e aşık olacağını bilmiyordu.
Aslında yapılacak bir şey vardı. Hatta bir değil çok şey vardı. Pislik gibi davranmayı kesip Zeynep'in kendini affetmesini sağlayabilirdi. Ama Kerem içindeki şeytana uyup pislik gibi davranıyordu. Yarattığı eser ise şuan tam karşısındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Ayaz
Ficción Generalİnsan yaşarken çoğu şeyin farkına varamaz... Bazı şeylerin değerini anlamak için kaybetmek gerek. Kaybetmek? Zor olsa... Pişmanlık? Çok olacaktır... Aşk? Sonsuza kadar sürecektir...