24. Bölüm • Belki De Ölmektir Zor Olan

4.3K 175 50
                                    

Merhaba canlarım :) çok beklettim biliyorum ama inanın yazmaya fırsat bulamadım. Bana kızmıyorsunuzdur inşallah. Yeni bölümü beğeneceğinizi umuyorum. Son kısım hikayemizin en başından beri belliydi. Üçüncü bir dönüm noktası diyebiliriz :)

Bu bölümü sevgili Eylemderin 'e ithaf ediyorum. Beğenmen dileği ile tatlım :)

Multimedia da bölüm şarkımız var. Mustafa Ceceli-Hüsran. Dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. Birde son sahne çok çok önemli olduğu için düşüncelerinizi merak ediyorum. Yorum yaparsanız çok sevinirim :)

İthaf isteklerini bekliyorum. Keyifli okumalar. Sizleri seviyorum :)

24. Bölüm

"Yağmur!" diye bağırdı Can. Yağmur korkuyla Can'a baktı. Titrek sesiyle "Efendim?" dedi.

"Bana hemen bir açıklama yap! Zeynep neden dün Kerem'in yanındaydı? Ve bunun seninle ne alakası var?!"

Yağmur'un gözleri dolmuştu. Başını öne eğik sessizce duruyordu. Can Yağmur'un yanına gidip başını kaldırdı. "Seni dinliyorum!" dedi sertçe. Yağmur yutkunup konuşmaya başladı.

"Sen ne kadar inanmasanda Kerem Zeynep'i seviyor! Pazartesi günü size gelmeden önce onun yanındaydım. Bana Zeynep'le görüşmek istediğini söyledi. Bende böyle bir plan yaptım. Ne desen haklısın Can ama onlar birbirlerini çok seviyorlar! Tamam Kerem bir hata yaptı.."

Yağmur Can'ın bakışları ile sözünü kesti. "Tamam birden çok hata yaptı ama Zeynep'e kendini affettirmek için çabalıyor. Yaptıklarından çok pişman." diye devam etti.

"Kes!" diye bağırdı Can. "Bana Kerem'i savunma!"

"Şuan boş yere tartıştığınızın farkında mısınız? Yağmur bir hata yaptı ama çok üstüne gitmiyor musun Can? Ayrıca şuan bizim yolda olmamız lazım! Zeynep'e ne oldu kim bilir?" dedi Barış araya girerek. Can Barış'a ters bir bakış attıktan sonra Yağmur'u kolundan tutup dışarı sürükledi. Diğerleri ise arkalarından dışarı çıktılar. Can ve Yağmur, Can'ın arabası ile giderken Barış, Aksel ve Deren Barış'ın arabası ile gittiler.

"Hangi hastaneye gitmişler?" dedi Can Yağmur'a bakmadan. "Arayıp sorayım." dedi Yağmur korkarak. Daha sonra cebinden telefonunu çıkarttı.

Kerem ve Zeynep ise hastaneye yeni gelmişlerdi. Kerem arabayı park eder etmez hemen Zeynep'i kucağına alıp hastanenin acil bölümüne giriş yaptı. Bir yandan da "Yardım edin!" diye bağırıyordu.

Zeynep'i gören görevliler hemen sedye getirdiler ve Kerem Zeynep'i sedyeye yatırdı. Bir yandan da görevlilere ne olduğunu anlatıyordu. "Gece hiçbir şeyi yoktu ama sabah uyanmadı. Uyandırmayı denedim hiçbir tepki vermedi."

Doktorlar Zeynep'i hemen bir odaya aldırlar. Kerem ise oradaki bir koltuğa oturdu. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Sevdiği kadını hastanede görmek canını acıtıyordu. O sırada telefonu çaldı. Cebinden çıkartıp baktı. Yağmur arıyordu. Hemen telefonu açtı.

"Hangi hastanedesiniz?" dedi Yağmur. Kerem cevap verdi. "Riva çıkışındaki hastanedeyiz. Bekliyorum sizi."

Yağmur telefonu kapatınca Can'a döndü. "Riva çıkışındaki hastanedelermiş." dedi. Can oraya doğru sürmeye devam etti.

Kerem gözü yaşlı çaresizce bekliyordu. İçinde bitmeyen bir acı vardı. Ne zaman geçse bir şey oluyordu ve tekrar canı acımaya başlıyordu. Daha dün gece Zeynep, "Seni zamanla affedeceğim." dediğinde çok mutlu olmuştu. Ama sabah...

Soğuk AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin