4. Bölüm • Pişman Olmak İçin Çok Geç

5.4K 169 22
                                    

Herkese merhaba :) çok beklettim sizi biliyorum ve bu yüzden çok üzgünüm. Bu aralar çok yoğundum. Şimdiden de söylüyorum yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Kesin bir tarih veremem.

Bu bölümü umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bu arada yarın bayram :) herkesin bayramını kutlarım!

İyi okumalar :)

•••

Kerem hızla çalılıklara doğru ilerlemeye başladı. Birinin kendisini duyduğundan emindi. Ve eğer duyan kişi duyduklarını birine söylerse her şey biterdi. Melis'e rezil olurdu, Zeynep'in kalbi kırılırdı. Can? Can Zeynep'e çok değer veriyordu. Eğer olanları öğrenirse arkadaşlıkları bitebilirdi ve Kerem böyle bir şey olmasını istemezdi.

"Kimse yok! Lanet olsun dediklerimi duydu ve gitti.." diye bağırdı Kerem sinirle duvara yumruk atarken. Eli acımıştı. Bir küfür çıktı dudaklarından ve hemen Kürşat'a döndü. "Kürşat git o kişiyi bul bana! Hemen! Nereden buluyorsan bul!" diye arka arkaya sıraladı Kerem.

Kürşat Kerem'in sinirli halinden korkuğu için hiç ikiletmeden "tamam." dedi ve oradan ayrıldı. Kerem sinirle dönüp duruyordu. Dudaklarını kemiriyordu. Ne yapmalıydı? Konuştukları Melis'in, Zeynep'in ya da Can'ın kulağına giderse biterdi. Aklına gelen ilk şeyi yapmaya koyuldu. Zeynep'i bulmalıydı.. Hemde hemen!

Okulun içine girdi Kerem. Hızla sınıfa gitti. Zeynep yoktu. Ama Yağmur buradaydı. Yağmur Zeynep'in en yakın arkadaşıydı. Zeynep'in nerede olduğunu kesin biliyordu.

"Yağmur Zeynep'i gördün mü?" dedi Kerem. Yağmur şaşkın bakışları arasında Kerem'e "Senin yanına değil mi?" dedi. Kerem gözlerini devirdi. Kollarını iki yana açıp "Gördüğün gibi yok!" diye cevap verdi Yağmur'a. Bu sefer Yağmur gözlerini devirdi. "Bana senin yanına gideceğini söyleyip çıktı sınıftan. Senin yanına gelmediyse bilemeyeceğim.." dedi Yağmur Kerem'e bakmadan.

Kerem sinirle çıktı sınıftan. Önüne çıkan Barış'ı durdu. "Zeynep'i gördün mü Barış?" diye sordu Kerem. Dışarıdan ne kadar sakin gözüksede içinde neler neler oluyordu Kerem'in. Zeynep'i bulması lazımdı. Aynı şekilde Can'ı da. Kalbi korkudan deli gibi atıyordu. Evet Kerem Sayer korkuyordu. Neden korkuyordu peki? Zeynep'in kalbinin kırılmasından mı yoksa en yakın arkadaşını kaybetmekten mi?

"Zeynep'i görmedim ama Can seni arıyordu." dedi Barış düz bir sesle. Kerem Barış'ın omuna vurdu sağol anlamında. Daha sonra oradan ayrıldı.

Bahçeye çıktı Kerem. Gözlerini kısıp kısa bir tarama yaptı bahçede. Melis'te takılı kalmıştı gene gözleri. Arkadaşları ile konuşup gülüyordu Melis. Kerem Melis'in gülümsemesini görünce tebessüm etti. Aşk neydi? Aşık olunca neler yaşıyordun? Kalbin hıphızlı atıyordu. Karnında milyonlarca kelebek uçuşuyordu. Nefes almayı unutuyordun. Kerem şuan bunları yaşıyor muydu peki? Durdu bir süre. İlk defa kısada olsa kalbine kulak vermişti. Normal bir şekilde atıyordu kalbi ve hiçbir şey demiyordu.

Kafasını iki yana sallayıp düşüncelerini bir kenara bıraktı. Merdivenlerde oturan tayfasını gördü. Her tenefüs orada otururlardı. Zeynep'i kesin görmüşlerdir diye düşündü Kerem ve merdivenlerden inip karşılarına geçti. "Zeynep'i gördünüz mü?" dedi soğukça. Hepsi Kerem'e şaşkın şaşkın bakıyordu. Ve hepsi Keremde bir değişiklik olduğunu düşünüyordu. Kerem'in Zeynep'e aşık olduğunu düşünüyorlardı.

"Lan cevap versenize! Gördünüz mü Zeynep'i?" dedi Kerem bu sefer sert ve soğuk bir ses tonu ile. Kimse ağzını açmıyordu. Sanki hepsi dilini yutmuştu. Kerem sinirle soludu. O sırada Burak konuşmaya başladı. "Okuldan çıkıyordu. Ağlıyordu galiba...Aslında tam görmedim ağlayıp ağlamadığını ama bayağı üzgündü..." dedi.

Soğuk AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin