HIRSIZ SANDIM YA

318 20 48
                                    

Saat 03.39

ZEYNEP'TEN
Dışarıda deli gibi şimşek çakıyor ve ben korkudan uyuyamıyordum. Bu korkumu yenmem lazım. (benimde bacım benimde) Su içmek için mutfağa gittim. İçeriden gelen sesle irkildim ve içeri baktığımda karanlıktan kim olduğunu seçemediğim biri vardı. Elinde poşet ya da torba gibi şeyle birşeyleri içine dolduruyordu. Korktum çünkü hırsızdı bu! Arkası dönüktü, beni göremiyordu. Gizlice tezgahta duran cam şişeyi aldım ve yavaşça yaklaştım. Tam arkasını dönecekti ki fırsat vermeden şişeyi kafasında kırdım. Bayıldı ve ben çığlığı bastım. Bizimkiler hemen geldiler.
DEFNE: Zeynep noluyo bu kim?
ZEYNEP: Hırsız. Sanırım.
ARDA: Emir nerede? En son su içeceğim diyip mutfağa gitmişti.

Hayır, lütfen düşündüğüm şey olmasın.

Ege onu çevirdiğinde hepimiz şok olmuştuk. Çünkü ben hırsız diye Emir'i bayıltmışım. Arda ve Kerem Emir'i taşıyarak koltuğa yatırdı. Yaklaşık yarım saat sonra Emir uyandı.
EMİR: Noldu bana ya?
ARDA: Kanka hayırlı olsun, kafanda şişe kırılmış.(Arda bana çok benziyor, böyle bir ortamda bile şaka yapabiliyor kfksdklm)
EMİR: Ne?!
ZEYNEP: Eeee şöyle oldu. Ben seni hırsız sandım. Sonrası malum.
EMİR: Beni nasıl hırsız sanabildin ya?
ZEYNEP: Ne bileyim poşet gibi bir şeye birşeyler dolduruyordun.
EMİR: Zeynep... Onlar çöptü ve çöp poşetine dolduruyordum.
ZEYNEP: Peki bunun için geceyi mi bekledin? (Hem suçlu hem güçlü bu da)
EMİR: Mutfağa su içmek için gittim ve uyku sersemliğiyle çöpü devirdim ve onu topluyordum.
ZEYNEP: Hee. Ee pardon o zaman yani, özür dilerim.
ÜLKÜ: Hadi biz yatalım o zaman Zeynep sana pansuman yapsın ödeşirsiniz.
Daha bişey diyemeden gittiler.
ZEYNEP: Bekle burada ben malzemeleri getireyim.
Emir sırıtıyordu. Yine.
Malzemeleri getirdim ve pansuman yapmaya başladım. Tentürdiyot (umarım yanlış yazmamışımdır) sürerken Emir'in canının yandığını irkilmesiyle anladım.
ZEYNEP: Ö-özür dilerim acıdı mı?
EMİR: Yok o kadar acımadı.

Birkaç bakışmayla sonunda bitmişti.

ZEYNEP: Bitti.
EMİR MIRILDANARAK: Keşke bitmeseydi.
ZEYNEP: Ne dedin?
EMİR: Bişey demedim.
ZEYNEP: Saat kaç ya?
EMİR: 5'e çeyrek var.
ZEYNEP: Tamam o zaman sen uyu yorulmuşsundur.
EMİR: Tamam o zaman sana da iyi geceler diyecem de sabah oldu.
ZEYNEP: O zaman kahvaltıda görüşürüz.
EMİR: Görüşürüz.

EMİR'DEN
Yatağa gittim ve içimde kelebekler uçuşuyordu. Zeynep'in yatağında uyuyordum. Yastığı.... Fazla mu güzel kokuyordu. Hemen yastığı çektim ve yanımda uyuyan Arda uyandı.
ARDA: (uykulu sesle) Noğluyoğ yağğ.
EMİR: Yürü git lan Zeynep'in yastığı bu. Yatamazsın bu yastıkta.
ARDA: Ya ne Zeynepmiş bee! Al senin olsun yastık. Allah Allah, hem benim Ülküm var.
EMİR: (taklit ederek) Hom bonom olkum var. Git Ülkü'nün yatağında yat o zaman.
ARDA: Of aman sen onu boşverde, yengemle ne oldu.
EMİR: Ya beni sevmiyorsa.
ARDA: Senin gibi yakışıklıyı bulmuş, niye sevmesin, hem iyi kalplisin, kibar ve naziksin. Ben kız olsam evlenirim senle ayol.(ayol dmkxmdö)
EMİR: Offf inşallah ya.
ARDA: Valla kanka ben rüyamda Ülkümü görmeye gidiyorum, sende rüyanda Zeynep'i gör İNŞALLAH!
EMİR: İnşallah inşallah. Hadi uyu saat 05.15!
ARDA: Üff zaten güneş doğacak birazdan.
EMİR: Yani Ülkü'yü görmek istemiyorsun.
ARDA: İstemez olurmuyum ya! Hadi baayy
EMİR: Baayy!

Arkadaşlarrrrr!!!
Çook mutluyum yaa! Kitap 100 okunmayı geçti. Evet belki bazı kitaaplar gibi 1000-2000 falan değil ama o da olur inşallah. Bölümü sabahın köründe yayınlıyorum. Okula gidecem yaklaşık yarım saat sonra o yüzden ufak bir bilgi vereyim. Bölümler biraz azalabilir ama bundan sonra uzun bölümler sizi bekliyor. Neyse ben şimdilik kaçıyorum ve sizleri çooook seviyorummmmmmm inşallah dersleriniz çok güzel olur amin amin amin. Baaayyy💜💜💜

Okul aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin