Arhan yanıma oturdu ve yavaşça kanlı sargıyı çıkarmaya başladı
dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı geriye attım
"Uras kim?"diye sordu
"sanane? seni ne ilgilendirir?"
"çevrendekileri tanımam gerekiyor,biri onlara ev adresini vermiş olabilir"
"benim arkadaşlarım öyle bir şey yapmazlar, onları yapanlar senin aptal yarışlarında ki düşmanlarındı"
"muhtemelen seni takip ettiler şirketten gelirken"
"beni vuran kişi kim ve neden beni vurdu?"
"seni neden vurduğunu bilmiyorum bana mesaj attı yani senin yaralı olduğun bir fotoğraf attı seni vuran kişinin lakabı Zehir,sadece bunu biliyorum,yarışlarda ki benden sonra en iyi oynayan kişi o, yüzünü hiç görmedim kask vardı hep"
"bu Zehir benden ne istiyor olabilir?"
"senden değil,benden bir şey istiyor ve önce senden başladı"
"tamam işte neden ben? hadi hâlâ evli olsak neyse senin canını yakmaya çalıştı falan diyeceğim de"
"hiçbir fikrim yok"dedi ve sargıyı koluma sardı
ne ara pansuman yaptı ve bitirdi?
"bütün bunların benim yüzümden olduğunun farkındayım,her şeyi mahvettim biliyorum ama böyle olması gerekiyordu"
"ne demek 'böyle olması gerekiyordu'?"
"kolunu oynatmamaya çalış,bir sorun olursa seslenirsin"dedi ve odadan çıktı
neyi ima etmişti? senin bilmediğin çok şey var bence
evet kesinlikle Arhan bir şeyleri benden saklıyordu
o sırada telefonum çaldı,Uras arıyordu
derin bir nefes alıp telefonu açtım
"efendim Uras?"
"Alaca,sonunda açtın telefonu,neredesin sen?"
"evde değilim" vayy çok açıklayıcı oldu bu
"onu biliyorum,neredesin?"
"küçük bir kaza geçirdim, Arhan'ın evindeyim"
"Arhan'ın evindesin?"
"iyileşince geçicem evime,o doktor olduğu için-"
"Alaca,seni gerçekten anlamıyorum,hani boşanmıştınız, nasıl onun evinde kalabilirsin?"
"uyandığımda buradaydım,kendi isteğimle mı geldim sence?"
"seni oradan alabilirim"
o sırada odanın kapısı açıldı ve Arhan içeri girdi
"yemek hazır,kalkabilicek misin yoksa odaya mı getirteyim?"
"ben seni sonra arıyacağım Uras"diyip kapattım telefonu
"siz yiyin,çorba doyurdu beni"dedim
"sana yemek yer misin diye sormadım odada mı yersin mutfakta mı?"
"Allah Allah"
"Emine teyze! yemekleri bir tepsiye koyup odaya getirir misin?"
"getirdum hemen oğlum!"
"hâlâ daha inatçı,pislik herifin tekisin"
"öyle miyim?"
"öylesin"
kafasını salladı
"ama seni bu inatçı ve pislik herif kurtardı"
"ama ben o inatçı ve pislik herif yüzünden vuruldum"
o sırada kapı açıldı ve Emine teyze elinde tepsi ile içeri girdi
"nasilsun kizum daha iyi misun?"
"iyiyim Emine teyze iyiyim"
Arhan tepsiyi alınca Emine teyze odadan çıktı
"şimdi de bu inatçı ve pislik herif senin yemeğini yedirecek"
"yedirme,Allah Allah ben dedim sanki sana"
"peki,al kendin ye o zaman"dedi ve tepsiyi kucağıma koydu
"yerim" çorbaya kaşığı daldırdım ve ağzıma götürdüm,gayet güzel yemiştim
tam bir kaşık daha alıcaktım ki yanlış elimi kullandım
vurulan elimle kaşığı almaya çalışmıştım aptal gibi!
"siktir"diye bir küfür çıktı ağzımdan
"ne güzel yemek yedin ya,bravo"dedi ve odadan çıktı
aferin Alaca,bravo sana! ne güzel yedirecekti sana
"offff!"
yavaş yavaş vurulmayan elimle kaşığı aldım ve ağzıma götürdüm tekrar
yoğurtlu ıspanak yemeği yapmıştı Emine teyze.
kapının çaldığını duydum,muhtemelen Yener gelmişti
tekrar kaşığı elime alacağım sırada odanın kapısı açıldı
"kizum bir çocuk gelmuş senu görmeye,dev gibi bir şeydu"
"dev gibi mi?"
"valla"
tepsiyi kenara koydum ve yataktan kalktım
"aman kizum dikkat et"
Arhan kapıdaydı ve gelen her kimse onunla konuşuyordu
hemen yanlarına gittim
gelen kişi Uras'tı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACA
ChickLitbir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...