"ne yapıcaz?"diye sordum
"evliymişiz gibi numara yapıcaz,benimle gel"dedi
onu takip ederek yatak odasına girdim
bir çekmeceyi açtı ve içinden yüzük kutusunu çıkarttı
hâlâ daha yüzüklerimiz duruyor muydu yani?
bir yüzüğü kendi parmağına taktı ve tekini de bana uzattı
elime alıp öylece yüzüğe bakarken aklıma yüzüğün bize takıldığı gün geldi
gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve yüzüğü parmağıma taktım
"bugünlük Begüm'ün kıyafetlerinden giyin"dedi
üzerime baktığımda bana ait olmayan bol siyah bir eşofman ve koyu yeşil bir sweatshirt vardı
kafamı salladım ve odadan çıktım,kitap okuyan Begüm'ün yanına gittim
"bana kıyafet lazım"dedim
"kıyafetlerim sana feda olsun,gel giydireyim seni" gülümsedim ve onu takip ederek odasına girdim
valizini açtı ve eline gelen kıyafetleri onaylamayarak bir yerlere fırlatıyordu
"elbise olmaz ki ful elbise dolu buras- heh kazak!"eline gelen kazağı bir kenara koydu ve tekrar valizi karıştırdı
"pantolon da tamam"dedi ve onu da kazağın üzerine koydu
"şimdi sıra en sevdiğim kısıma geldi" dedi ve sinsice gülerek üzerimdeki sweati ucundan tutup yavaşça çıkardı
"korkuyorum senden"dedim gülerek
eşofmanı da çıkardıktan sonra beni süzdü
"şu kalçanın ve memelerin yarısını bari bana verseydin Allah'ım"
"ya Begüm!"
güldü ve kazağı ve pantolonu dikkatlice giydirdikazağın tek kolunun olmaması çok iyiydi, böyleyken daha rahattı
beni kolumdan çekiştirerek makyaj masasına oturttu ve saçlarımı taramaya başladı
"konuşma fırsatımız olmadı, nasıl gidiyor?"diye sordu
"nasıl gitsin"dedim derin nefes alırken
"biliyorum zor zamanlar geçiriyorsun, yanında olduğumu unutma,her zaman olduğu gibi hep yanındayım ve olmaya da devam edicem"
gülümsedim
"teşekkür ederim hep yanımda olduğun için"dedim
"senin yanında olmayıp kimin yanında olucam ayol!"
saçlarımı sıkıca at kuyruğu yaptı
"o güzel suratına makyaj yapmama gerek yok"
"yapma zaten"
tam o sırada kapı çaldı
"eyvah! geldiler"dedim ayağa kalkarken
"seni istemeye geldiklerinde de bu tepkiyi vermiştin"
onu duymamış gibi yaparak odadan çıktım
"ah benim güzel kızım,ne oldu koluna"dedi Filiz teyze
o kadar güzel bir kadındı ki sanki Arhan'ın ablası gibiydi
üzerinde mini bir elbise ve ceket vardı
onu ne zaman görsem saçları fönlüydü
bana sarıldı ve iki yanağımdan da öptü
"ufak bir kaza oldu sadece"dedim
gözlerime baktı ve gülümsedi
"eee Arhan'cım,sen nasılsın?"
"iyiyim anne,siz iyi misiniz?"
"bizde iyiyiz, Gecem nerede?"
Arhan ile birbirimize baktık sonra Arhan annesine döndü
"Gecem,Yener'i çok seviyor böyle haftada bir günlerini birlikte geçirirler"
Yener'in her Cumartesi Gecem'i almaya gelmesini özlemiştim
"Yener oğlum nasıl?"diye sordu Filiz teyze
"iyi o da"dedi Arhan ve sonra babasına döndü
"baba? sen nasılsın?"
tam o esnada Taylan amcanın telefonu çaldı ve Taylan amca, Arhan'a cevap vermeyerek telefonu açtı
"Begüm'cüm,sen ne zaman geldin?"
"5 yada 6 gün oldu geleli, yarın gidicem teyzoş"
"işler nasıl gidiyor İtalya'da"
"iyi diyelim iyi olsun"
"senin işlerin nasıl kızım?"dedi kucağımda ki ellerimi tutarken
"iyi benimkiler de"
"her gördüğümde daha da güzelleşiyorsun"dedi Filiz teyze
"sende öyle"
"amaann kırıştı şuralarım gülerken belli oluyor"
"ay teyzoş sen Ajda Pekkan'a kafa tutarsın bu güzellikle"dedi Begüm
Filiz teyze de gülerek hafifçe omzuna vurdu Begüm'ün
Emine teyze elinde tabaklarla içeri girdi
"Filuz hanum hoşgeldunuz,nasulsunuz iyu gordüm sizu"
"iyiyim iyiyim,sen nasılsın Emine?"
"bende iyiyum çok şükur"
Emine teyze tabakları bıraktıktan sonra mutfağa girdi
"ay valla çocuklar ne yalan söyleyeyim 'biz evleniceğiz' diye yanımıza geldiğinizde pek ümitli değildim,bu yaşta evlilik olmaz hemen boşanırlar diye düşünmüştüm,resmen 5 sene oldu ya, maşallah size"
Arhan gözlerime bakıp sahte bir tebessüm etti
"yok anne ayrılmayız biz,ben çok seviyorum karımı"dedi ve elimi tuttu
bende sahte bir şekilde tebessüm ettim
"hayatta ayrılmaz onlar valla"dedi Begüm gülerek
"ne güzel"dedi Filiz teyze
"ben hemen geliyorum"dedi Arhan ve odadan çıktı
"teyzoş tedavilerin nasıl gidiyor?"
"iyi kızım,hatta şu aralar baya iyiye gidiyor"
"aaa ne güzel"
"ben bir lavaboya gidip gelicem hemen"dedim ve odadan çıktım
tamam asıl amacım Arhan'ın ne işleri çevirdiğini anlamaktı
Arhan'ın girdiği odanın kapısına hafif yaklaştım
"Yener, sakın buraya gelme annemler geldi ve Gecem'in seninle olduğunu söyledim"dedi Arhan
"Arhan,bak böyle olmaz ileride haber falan çıkar öyle öğrenirse daha beter olur"dediğini duydum Yener'in
"söyleyemem Yener,yapamam,sen dediğimi yap"
"tamam kardeşim,Alaca nasıl?"
"kapı dinleyecek kadar iyi"dediğinde gözlerimi kocaman açtım ve içeri girdim
"kapıyı dinlemiyordum ki sadece-"
"hahahaha şimdi siz Filiz teyze var diye numara yapıyorsunuz değil mi?"
"maalesef"diye bağırdım telefona doğru
"o güzel anları görmek isterdim"
"yaaa ne güzel,ne güzel"dedim
"Alaca bu arada şu Bade müthiş bir şey, hayatımda hiç bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum bir kızdan,bence sende yaparsın bana bir güzellik"
"seni bol bol şirkete yollayacağım sende o zaman artık kızı bir şekilde bir yere götürürsün sonra yavaş yavaş sabah günaydın,akşam iyi geceler falan yazarak işi yürütürsün"
"benimle konuşurken yüzüme bile bakamıyor,çok utangaç"
"şu muhabbetiniz başka zaman yaparsınız kolum ağrıdı da"dedi Arhan ve telefonu Yener'in suratına kapattı
sonra da bana bir bakış atıp odadan çıktı
bende lavaboya girdim ve öyle birkaç dakika aynada kendime baktıktan sonra çıktım ve oturma odasına girdim
şimdi dikkatimi çekmişti,Arhan bilerek odaya bizim fotoğraflarımız koymuştu gerçekçi durması için
bunları neden atmamıştı ki?
oysa ben hepsini birlikte poşete koyup kaldırmıştım bir yere
sadece buz dolabında 3'ümüzün olduğu bir fotoğraf vardı onu da Gecem istemişti.
ama Arhan neden hem yüzükleri hem de fotoğrafları saklıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACA
ChickLitbir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...