"karşında duruyorum işte"dedim
"bazen karşındakini de özlersin"
"sana iyi özlemeler öyleyse"dedim ve mutfaktan çıkıp yatak odasına girdim
üzerimdeki sabahlığı çıkarıp bir kenara koydum ve yatağa uzandım
adım seslerinden geldiğini anladım ve ona doğru döndüm
"Begüm'ün kaldığı oda boş orada yat"dedim
"hayır,kendi yatağımda yatıcam"
"ben seninle yatmak istemiyorum"dedim
"o zaman Begüm'ün kaldığı odada kalabilirsin"
yataktan kalktım
gitmemi beklemiyormuş gibi kaşlarını çattı
sonra gözleri geceliğimi buldu
elbise kalçamı zar zor kapatıyor,göğüs dekoltemi gözler önüne seriyordu
Arhan nasıl olsa gelmeyecek,gelse bile uyumuş olurum diye giyinmiştim bunu
arkamı dönüp gittiğimde hâlâ arkamdan baktığına emindim
ama arkamı dönüp bakmadım ona
şu lanet evden bir an önce gitmek ve bir daha da onun yüzünü görmek istemiyordum
Begüm'ün kaldığı odaya girdim
oda bomboştu,Emine teyze temizlemiş olmalıydı çünkü gerçekten çok ferah,temiz kokuyordu
kokuyu içime çektim ve yatağa uzandım•••
sabah uyandığımda üzerimde bir şeyim ağırlığı vardı
gözlerimi açtım ve üzerimdeki şeye baktım
Peynir...
"günaydın"dedim ve tüylerini öptüm
bir anda kucağımdan indi ve odadan çıktı
bende yataktan kalktım ve tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım
sonra da Arhan'ın odasına girdim çünkü kıyafetlerim oradaydı
Arhan hâlâ uyuyordu
üzerimdeki geceliği çıkarttım ve dolabı açıp kendime kombin seçtim
Arhan'ın öksürme sesi gelince ne yapacağımı bilemedim ve geceliği üzerime tuttum ama her yerimin tam kapandığından emin değildim
"odadan çıkar mısın?"diye sordum
sesim kısık çıkmıştı
"çıkayım"dedi ve çıktı
ben inat yapar çıkmaz sanıyordum ama neyse ki öyle bir şey yapmamıştıderin bir nefes aldım ve oldukça kısa siyah düz,uzun kollu elbiseyi giyindim
ardından neredeyse bileklerime kadar gelen deri ceketi giyindim
ayağıma kalın tabanlı botları geçirdikten sonra odadan çıktım ve gece yattığım odaya girip telefonumu aldım, Yener'i aradım
"kardeşim,sabah sabah aramayın beni!"diye bağırdı
"benim,Alaca"
"Alaca mı?"
"evet"
"ne oldu bir sorun mu var sabah sabah"
"benimle şirkete gel"
"hemen geliyorum"
"şimdi değil bir yarım saat sonra"
"tamamdır Alaca'cım orada görüşürüz"
"görüşürüz Yener'cim"diyip aramayı kapattım
Bade de şirkette olduğu için nasılda hemen kabul etmişti
gülümsedim ve odadan çıktım
mutfağa girince yemeğin hazır olduğunu gördüm
Arhan bir yandan telefonla konuşuyor bir yandan da yemeğini yiyordu
"tamam Okan sen devam et,bir sonuç çıkarsa ararsın beni, tamam görüşürüz"dedi ve telefonu kapattı
"gunaydun Alaca kizum"
"günaydın Emine teyze"dedim ve masaya oturdum
"kiz senun kolun yaralu değul mi ne gezip duraysun?"
"mezarlığa gidicem oradan da şirkete gitmem lazım"
"bende sabah buraya gelmeden evvel uğradıydım bir Fatiha okuyup geldum"
gülümsedim
Gecem,Emine teyzeyi anneannesi gibi severdi
Emine teyze de onu torunu gibi...yemeğim bitince evden çıktım,arabam gelmişti,tam binecekken Arhan'ın sesi beni durdurdu
"arabayı Okan kullanacak bundan sonra"dedi
itiraz edemezdim çünkü tek başıma olmam tehlikeliydi
kafamı salladım
"Okan gelicek birazdan"dedi
yine kafamı salladım ve yere baktım
"dün kaç gibi uyudun,ben sanırım gece 2 gibi geldim diye hatırlıyorum"
kaşlarımı çattım
dün geceyi hatırlamıyor muydu?
"hatırlamıyor musun dünü?"diye sordum
"yani eve geldiğimi falan hatırlamıyorum,biraz içmiştik Yener ile"
"anladım"
dün ki konuşmalarından anlamam gerekirdi
araba sesiyle ikimizde bakışlarımızı gelen sese çevirdik
Okan arabadan indi ve yanımıza geldi
onlar bir şeyler konuşurken bende arabama bindim
birkaç dakika sonra Okan şoför koltuğuna oturdu
"üzgünüm biraz geciktim"
"sorun değil"dedim
"nereye gidiyoruz efendim?"
"mezarlığa"
kafasını salladı ve arabayı çalıştırdı
"Afra,kimin nişanlısı?"diye sordum
"benim nişanlım"dedi
"aaaa, nişanlı olduğunu hiç duymamıştım"
"bu sene evlenicez inşallah"
gülümsedim"ne güzel,nasıl tanıştınız?"diye sordum
"Afra,Harun'un bir tanıdığıymış"
Harun, Arhan'ın korumalarından biriydi
"Afra iş arıyormuş ve Harun,Arhan bey ile konuşmasını söylemişti,Afra buraya gelince gördüğüm gibi kalbimden vurulmuştum"dedi gülerek
bende gülümsedim
"sonra Arhan bey onu tehlikeye atmak istemedi ve başka bir iş verdi ona"
"ne işi?"
"Arhan bey illa ki bahsetmiştir ama...
size uzaktan korumalık yapan kişi Afra'ydı"
"ne?"
"bazen Gecem'i ben almaya geldiğimde konuşuyorduk onunla,bu sayede yakınlaşmıştık sonra ben Harun'dan numarasını istedim falan,o şekilde gelişti"
"Afra'nın benim korumam olması ne kadar doğru? ya bir şey gelirse başına"
"gelmez,çünkü evinin kapısında beklemiyor zaten,bunu kimseye belli etmeden yapıyordu"
"şuan peki,yani ben o evde değilim kaç gündür, şimdi ne yapıyor?"
"şuan yine evinizin korumalığını yapıyor,sizin evde olmadığınızı anlayıp biri girmeye çalışmasın diye"
"buna gerek yok"dedim
"Afra işinden memnun"
"neden? bu kadar meslek varken neden benim korumam? benim yüzümden başına bir şey gelirse-"
"siz polisten kaçan bir suçlu ya da terörist değilsiniz ki, korkmayın başına bir şey gelmez"
"ben yokken evimin bekçiliğini yapmasına gerek yok, önemli bir şey yok zaten evde,girebilen girsin önemli değil,benim eşyalarım onun canından da önemli değil"
gülümsedi
"peki ben Arhan beyle de konuşurum"
"ben konuşurum"dedimmezarlığa gelince arabadan indim ve Gecem'in mezarına yürüdüm
Gecem Doran yazısını görünce yanına çöktüm mezarın
"annecim"dedim bir elimi toprağa koyup
"orada iyisindir umarım"göz yaşım toprağa düştü
"keşke zamanı geri alabilsem, keşke o zamana geri dönüp bir şeyleri değiştirebilsem"
elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim
"ama yapamıyorum,seni istesemde geri getiremem artık,bir daha göremem seni istesem de..."
toprağı okşadım
"seni çok seviyorum,seni çok özledim"
tekrar akan göz yaşımı sildim
"sana bunu yapanları yaşatmayacağım"dedim ve ayağa kalktım
durmadan akan göz yaşlarımı silerek arabaya bindim
Okan bir süre arabayı çalıştırmadı ve bana peçete uzattı
burnumu çekip teşekkür ettim
peçeteyi alıp göz yaşlarını sildim
Okan arabayı çalıştırdışirkete gelince hâlâ ağlıyordum bu yüzden direkt lavaboya girmeyi düşünüyordum
tam girecektim ki bana birinin seslendiğini duydum
"Alaca!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACA
ChickLitbir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...