47

1.3K 33 1
                                    

bir Erim'e birde Arhan'a baktım
"Arhan bunları senin yapmadığını söyle"dedim
"Yener,çocuğun yanında durur musunuz?"diye sordu Arhan
"Arhan sen ne halt ettiğinin farkında mısın?"dedi Yener
"farkındayım, çocuğun yanında durun"deyip elimden tuttu ve yatak odasına girip kapıyı kapattı
"dün seni öyle görmeye dayanamadım,ağlıyordun Alaca ve onlar seni ağlattılar"dedi
"konumuz bu değil"dedim
"senin ağlamana dayanamadım ve onlara cezalarını çektirdim"dedi ve saçımı kulağımın arkasına götürdü
"Arhan, başını büyük bir belaya soktun"
"ben Arhan Doran'ım bana bir şey olmaz"dedi ve yanağımdan öptü
"sen onları öldürürken çocuk yanında mıydı?"
kafasını iki yana salladı
"Okan ve Afra ilgilendiler"
"bu çocuk ne olacak şimdi?"diye sordum
"annesini ben hapise attırmamışım gibi bir avukat tutup Erim'i Begüm'e gösterebiliriz, babası için maalesef bir çözüm yok"dedi ama bunu gülerek söylemişti
"Arhan, hâlâ daha gülebilmen beni şaşırtıyor"
"sende gülsen keşke"
"konumuz bu da değil Arhan,bu çocuk ne yapacak?"
"eğer sende istersen onun koruyucu ailesi oluruz, Begüm benim kuzenim olduğu için bunu çok kolay bir şekilde yapabiliriz ama önce evlenmemiz gerek"diyip arka cebinden küçük bir kutu çıkardı
kutuyu açmadan önce elini tuttum
"bunu şuan yapma"dedim
gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım
"daha güzel bir zaman da yap bunu, bugün olmaz"dedim
söylediğim şey onu üzmemişti, yanağımdan öpüp kutuyu arka cebine koydu
"ileride daha güzel hatırlamak isteriz diye düşündüm"dedim
"haklısın güzelim"deyip tekrar yanağımdan öptü
"onun koruyucu ailesi olmayı kabul ediyorum"dedim
bu sefer dudağımdan öptü
"seni çok seviyorum Alaca"
"bende seni çok seviyorum Arhan"
gülümsedi ve elimi tutup odadan çıkardı
Yener,Erim'i sırtına almış odada gezdiriyordu
Erim gülüyordu
"Yener,çocuk düşecek"dedi Bade
"yok düşmez,düşmezsin değil mi Erim?"
Erim kafasını salladı
biz odaya girince Yener, Erim'i sırtından indirdi
Erim'e yaklaşıp önünde diz çöktüm
"merhaba Erim"dedim ve elimi ona uzattım
uzattığım elimi tuttu
"merhaba"dedi
"ben Alaca, babanın kardeşiyim"
"izlediğim bir çizgi filmde de atın adı Alaca'ydı"dedi
Yener,Bade ve Arhan gülmeye başladı
"öyle mi?"dedim
kafasını salladı
"daha önce hiç ata bindin mi peki?"
kafasını salladı
"dedem beni at çiftliğine götürmüştü"dedi
"dedeni seviyor musun?"
"bazen"
"babanı seviyor musun?"
"annemi daha çok seviyorum"
"peki,bundan sonra bizimle kalman gerekiyor,anneni istediğin zaman görebiliceksin,baban işleri yüzünden başka bir ülkeye gitti"dedim
"sizinle mi kalacağım?"
"evet,yani tabi istersen?"
"olur"dedi
"pişt yakışıklı,parka gidelim mi?"diye sordu Yener
Erim kafasını salladı
Yener yine Erim'i sırtına aldı ve üçü evden çıktılar
"aç mısın?"
"biraz"
"kusmuşsun galiba,Yener mesaj atmış"
"evet serumdan dolayı herhalde"
"gel doyuralım o zaman seni"deyip beni kucağına aldı ve mutfağa girip masaya oturttu
üzerinde ki hafif kanlanmış kazağı çıkarttı
"güya kahvaltı hazırlamışlar"dedi
sadece bardaklara portakal suyu koymuşlar ve koydukları portakal suyu da bardaktan taşmış yarışı tezgahtaydı
ayaklarımı sallayarak Arhan'ın çıplak gövdesini seyrettim
bir insanın vücudunda bir tane bile mi kusur olmazdı?
acaba lazerli miydi?
"vücudun nasıl bu kadar pürüzsüz?"diye sordum
"doğuştan"dedi
sırtında sadece birkaç tane ben vardı ve bu onun sırtını sanki daha güzel yapıyordu
özellikle kasları...
herneyse ne diyordum ben?
portakal suyu.
"sana bir şey soracağım ama yanlış anlama sadece merak ettiğim için"dedi
"sor"dedim
"doğum kontrol hapı kullandın mı o günden sonra?"
"evet aldım"
"tekrardan hamile kalsan ne yapardın?"
"sevinirdim ama üzüledebilirdim"
"Gecem kardeşi olmasını çok istiyordu"
"evet,Erim onun kardeşi sayılır"
"kuzen farklı kardeş farklı ama gerçi değişik bir durum,kuzeni hem babasının kuzeninin oğlu bende annesinin kardeşinin oğlu"
"bence Gecem şuan yaşasaydı iyi anlaşabilirlerdi"dedim
"evet,Erim sana ve Gecem'e benziyor"
"teyzesiyim ben tabi benzicek,genlerim baskındır benim"
"biliyorum"
gülümseyip boynundan öptüm
"Gecem her şeyiyle sana benziyordu,benden bir tane bile özelliğini almamıştı"
"üzülme diğeri sana benzer belki"dedim şakasına
"bu 'hadi çocuk yapalım' demenin başka bir versiyonu muydu?"
"şuan çocuk yapacak bir zaman değil sanki?"
"olsa yapardın yani?"
"evli olsaydık belki"
"şu lansman ne zaman?"diye sordu
"dedim ya bir dahaki ayın başı ya da bu ayın sonu işte"
"of ya"
"bugün şirkete gidicektim ama biraz daha yatsam daha iyi olur"dedim
"bugün ikimizde hiçbir yere gitmeyip yatalım birlikte"
"olur yatalım"dedim
"yatalım"dedi ve hazırladıklarını tabağıma koydu
"ye hadi"
"ya senin onları öldürdüğün ortaya çıkarsa"
"olayda biz haklıyız ayrıca ben Türkiye'nin en iyi avukatıyla çalışıyorum ve soyadım da Doran"
gülümsedim
"istersen seninde soyadın Doran olabilir"
"soyad demişken benim soyadımın hâlâ daha neden karayel olduğunu anlamıyorum"
"annen seni korumak için yapmış ama maalesef ki bir işe yaramamış aslında önce Yunanistan'a gidip sonra Türkiye'ye gelip ismini değiştirmesi çok mantıklıymış"
"ben ünlü olmasaydım bulamazlardı"dedim
"neyse artık öldüklerine göre onları unutabiliriz,sadece geleceğimize odaklanalım"dedi
"peki"
"ikimizde 30 yaşında olmadan bir çocuk daha yapmalıyız"dedi
"bakarız"
"bana güvenmediğinden dolayı mı istemiyorsun?"
"çocuk istemiyorum demedim, ayrıca sana artık güveniyorum sadece biraz korkuyorum sanırım"
"korkma,seni korumak için elimden gelen her şeyi yapıcam,elimde olsa seni bir kutunun içine koyup orada saklarım"
"bunu yaparsın,beni korkutma"dedim gülerek
"yapmalıyım"
kollarımı boynuna sardım
"senin aldığın eve ne oldu?"diye sordum
"bitince sana göstereceğim,az kaldı"
o sırada mutfağa peynir girdi ve masaya çıktı
"annecim acıktın mı sen?"
Arhan dolaptan mamasını çıkartıp peynire mamasını yedirtti
"kediye alerjin var çok dokunma istersen"dedim
"aşı yaptırdım"
gülümseyip dudağından öptüm
"seni seviyorum"dedim
"bende seni seviyorum"dedi ve gözlerimin tam içine baktı
sanki gözlerimde bir şey vardı ve ona bakıyordu
"gözlerime bir şey mi kaçmış neye bakıyorsun?"
"gözlerin de ismin gibi Alaca'lı"

ALACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin