dudağına yapıştığım gibi hemen geri çekilmem bir oldu
bu hareketim Arhan'ı durdurmaya yetmişti.
kaşlarını çattı ve Yener'e döndü
"az önce Alaca beni öptü mü?"
yok hayal görüyorsun sen
keşke hayal görseydi! Arhan istemeden onu öpmüştüm resmen
"öptü valla"dedi Yener
ne yapacağımı bilemeyerek mutfağa girdim
mutfakta bir oraya bir buraya dolaşıp duruyordum
"nasıl yapabilirim böyle bir şeyi, adamın dudağına yapışmak nedir?"
kafamı bir şekilde dağıtmam gerekiyordu
"çorba,evet evet çorba yapayım"
dolapları tek tek karıştırarak tarhanayı buldum
tencereye birkaç kaşık tarhana ekledikten sonra biraz da kırmızı biber ekledim sonra dolaptan bardak alıp içine su koydum ve onu da ekleyip ocağın altını açıp karıştırmaya başladım
telefonumdan şarkı açıp onu söyleyerek çorbayı karıştırmaya başladım
(Kelebekler - Madrigal)
"eğer bir gün geri dönmek istersen,çok uzaklara gidememişsen olur ama ben aniden kaybolurum,kendimi unuturum ama alışırım, yine de karışırım yokluğuna,boşluğuna..."
"sesin bile mükemmel amına koyayım"
hemen arkamı döndüm
"git yatsana sen yeni uyandın daha"dedim
"seni izlemek varken niye yatayım,salak mıyım ben?"
"evet salaksın,o yüzden yürü yatağına"dedim
"kırıcıydı bu"diyip yanağımdan makas aldı
"sen bırak ben karıştırırım"dedi
"delirdin mi sen? yat diyorum sana! Nasıl vuruldun sen anlamıyorum"
"kızım ben kaç kere vuruldum hiçbiri sana vurulmam kadar etki etmedi"
"ya bir siktir git Arhan"
"küfür bile yakışıyo"dedi
"Arhan, çıkar mısın mutfaktan?"
kafasını iki yana salladı ve elimden kaşığı almaya çalıştı
"git yat diyorum anlamıyor musun?"
"sende benimle yatarsan neden olmasın?"
gülmeye başladım
"tabi,başka isteğin?"
"çok isteğim var da işte..."
"yürü git Arhan,hadi"
"sende benimle gelirsen giderim diyorum"
"çorba yapıyorum görmüyor musun?"
"boşver çorbayı Yener karıştırsın"
"Yener'e güven olmaz,hadi git"
"çorba olmasa yatar mıydın?"
"hayır"
"çok inatçısın sende kızım!"
"bana inatçı diyene bak,git yat diyorum sana,hiç mi bir yerin ağrımıyor öyle ayakta?"
kafasını iki yana salladı
"Yener,bir gelsene mutfağa!"diye seslendi
Yener mutfağa girdi
"şu çorbayı karıştır, kaynayınca da altını kapat"dedi
"ya ne olursa olsun yatmayacağım seninle!"diye bağırdım
"ne?"diye bağırdı Yener
"uyumak anlamında"diye kendimi açıkladım
"ah! karnım"diye bağırdı Arhan
elini vurulduğu yere gitti
"Arhan! ne oldu?"dedim
"beni odaya götürür müsün yaram acıyor"
"tamam tut kolumu"dedim
kolumu tuttu ve birlikte yatak odasına girdik
onu yavaşça yatağa oturttum ve arkasına yastık koydum
"Yiğit'i çağıralım mı?"diye sordum
"Yener,hadi!"diye bağırdı ve bir anda kapıdan kilit sesi geldi
Arhan gülmeye başladı
kaşlarımı çattım
"sen benimle dalga mı geçiyorsun ya!?"
"evet"
"aptal! Bok yatarım senin yanına"
"şaka yapmak istemiştim ya"dedi
kafamı başka bir yere çevirdim, yüzünü görmek istemiyordum şuan
"güzelim hadi da"
"ya Arhan rahat bırak beni! görmek istemiyorum suratını"
çenemden tuttu ve kendine çevirdi
"trip mi atıyorsun sen bana?"
"ne tribi Arhan ya? kafayı yemişsin sen!"
gülümsedi ve koltuk altlarımdan tutup kendine çekti
"bırakır mısın beni?"
kafasını iki yana salladı ve belime sarıldı
"asla bırakmam"
"bırak ya!"
"güzelim biraz sessiz olur musun? uyuyacağım da"
"geber"dedim
"o gün orada ölsem ne yapardın mesela?"
"ne bileyim Arhan ya"
"ağlar mıydın?"
"şu konu hakkında konuşmasak?"dedim
"iyi tamam,şimdi mesela ben desem ki sana 'ben seni çok seviyorum ve seninle tekrar birlikte olmak istiyorum' desem tepkin ne olurdu?"
"o anki ruh halime bağlı belki tokat atarım belki kibarca reddederim"
"kabul etmezsin yani?"
"bana olan davranışlarına bağlı, hatanı anladığını anlarsam belki kabul ederim"
"ya daha ne kadar anlayabilirim hatamı?"
"daha değil,şuan seninle ilişkiye girebilicek durumda değilim Arhan"dedim
"yani sonra gireriz ama?"
"bilmiyorum"
"gireriz gireriz,sen beni resmen öptün ya"
"senin gitmemen içindi,hem zaten onlar salak mı da hâlâ aynı adreste dursunlar,her şeyin yeri ve zamanı var biraz daha bekleyelim iyice bir plan oluşturalım"dedim
"sen öyle anlatınca düşünemedim ama benim bir planım var"dedi
"ne planı?"
"anlatırım sonra biz şimdi bunları düşünmeyelim,güzel şeyler düşünelim"
"güzel bir şey mi kaldı?"
"sen varsın"dedi
hayır düşmedim
düştük
bana daha sıkı sarıldı
"hadi bana masal anlat"dedi
"masal mı?"
"evet,Gecem'e anlattıklarını dinlerken ben uyuya kalıyordum"dedi
gülümsedim
"iyi o zaman anlatıyorum"
"anlat"
"bir varmış bir yokmuş bir zamanlar güzeller güzeli bir kız varmış, bu kız bir köyde yaşıyormuş kocaman ahırları varmış içinde de inekleri varmış, bu kız inek sağarken bir oğlan onu görüyor ve kıza aşık oluyor,bu oğlan da o ülkenin prensiymiş,köyde anneannesi bir başına yaşıyormuş ve köyünü çok seviyormuş,bu prens de yıllar sonra anneannesini ziyarete gitmiş, demiş 'anneanne ben köyden bir kıza aşık oldum' anneannesi bu habere çok sevinmiş, sevinmiş de bu oğlan prensti kız ise sıradan köylü bir kız,anneannesi ne dese laf geçirememiş bu oğlana,prens birkaç gün sonra sarayına geri dönmüş ve bu haberi ailesine söylemiş ailesi tabiki çok karşı çıkmışlar-"
Arhan'ın nefes sesleri çoğalmaya başlayınca uyuduğunu anladım
yavaşça ellerini belimden çektim ve yataktan kalktım
onun uyuyan görüntüsüne baktım
keşke beni dinleyip o yarışlara katılmasaydın Arhan,keşke ilişkimiz hiç bitmeseydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACA
ChickLitbir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...