"Arhan sen ciddi misin?" tabiki de ciddiydi! "ciddiyim güzelim" "buna hiç gerek yoktu" "senin evinin adresini öğrendikleri için o eve bir daha gidemezsin,benim yanımdan da gitmeni istemiyorum bu yüzden ikimiz için tuttum evi, yakında kişi sayımız çoğalabilir ama..." omzuna vurdum "durduk yere niye paranı harcıyorsun? Eve mi ihtiyacımız vardı bizim!" "1.si bizim evin adresini her an öğrenebilirler,bu yeni aldığım ev baya korunaklı. 2.si evi sen istemedin mi?" "ya ben öylesine şaka amaçlı söyledim sen niye benim her dediğimi yapıyorsun ki?" "hadi hadi yemeğe gidelim artık acıktım"dedi gülerek "bekle üzerime bir şeyler alıp geliyorum"dedim ve hızlıca yatak odasına girip üzerimde ki uzun kollu göbeğimi açıkta bırakan üstün üzerine kahverengi kürklü montu giyindim ve altına da krem rengi çizmeleri giyindim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
topuz yaptığım saçlarımı saldım ve odadan çıktım "hadi çıkalım"dedim o da üzerinde siyah bir kaban geçirmişti birlikte evden çıktık Okan arabanın sürücü koltuğuna,bizde arka koltuklara oturduk "burada meşhur bir restaurant varmış oraya mı gitsek?"dedi Arhan "he oldu sonra da resimlerimiz çıksın boy boy!" "çıkmış zaten çıkacağı kadar" "of ne yaparsınız yapın"dedim ve kafamı cama doğru çevirdim birkaç saniye sonra elimin üzerinde kemikli büyük elleri hissettim şuan bağırıp çağırabilirdim ama tat kaçmasın gerek yok değil mi? elleri ellerimi okşamaya başladı yol boyu sanki eli elimin üzerinde değilmiş gibi davrandım araba restaurantın önünde durunca ilk arabadan inen kişi ben oldum Arhan ve Okan'da hızıma yetiştiler ve Okan bizi korumak amaçlı önümüzde yürüyerek restauranta girdi "hoşgeldiniz,3 kişi misiniz?" "evet 3 kişiyiz"dedi Arhan "cam kenarında ki masamız boş oraya geçebilirsiniz" birlikte cam kenarında ki masaya oturduk neredeyse mekanın içindeki herkesin gözü üzerimizdeydi "keşke evde yeseydik"dedim "yarın da evde yeriz alışveriş yapıp"dedi Arhan o sırada garson yanımıza gelip menüleri verdi "Arhan bey bir fotoğraf çekilebilir miyiz?"dedi genç ve güzel garson "tabi"dedi kız telefonunu uzattı ve birlikte fotoğraf çekildiler "çok teşekkür ederim"dedi ve gitti "hayranlarım da her yerde buluyor işte beni"dedi kendiyle övünerek "benimde var hayranlarım"dedim "burada yok demek ki"dedi gülerek "utanıyolardır" "terslersin diye korkuyolar bence millete şöyle bakmaktan vazgeç"dedi "nasıl?" "insanlar sen ünlüsün diye sana bakıyor sende onlara öldürecek gibi bakıyorsun" "hah yok artık!"dedim "evet tam olarak öyle bakıyorsun" "hayır, bakmıyorum" "Okan sen söyle millete öldürecek gibi bakmıyor muydu az önce?" "yani evet" "yazıklar olsun Okan,beni sattın"dedim "yok estağfurullah olur mu öyle şey" o sırada yanımıza 17-18 yaşlarında bir kız geldi "merhaba bir fotoğraf çekilebilir miyiz acaba?"dedi Arhan'a "tabi"dedi ve bana piç gülüşü yaparak baktı ve kızla fotoğraf çekildi "teşekkür ederim"diyip gitti "of of ne yapacağım ben bu hayranlarımla"dedi göz devirdim ve önümdeki sudan içtim birkaç dakika sonra 3 tane birbirine benzeyen platin sarı saçlı kokoş kızlar masamıza geldi "Arhan! Muğla'ya geldin ve bana haber vermedin öyle mi? Aşk olsun!"dedi üzerinde pembe kürklü mont olan kız "aaa Alara bu ne hoş tesadüf"deyip ayağa kalktı ve kıza sarıldı "seni hangi rüzgar attı buralara"dedi isminin Alara olduğunu öğrendiğim kız "Alaca'nın işleri vardı da burada"dedi kız bana döndü ve elini uzattı "merhaba Alaca ben, Arhan'ın üniversiteden arkadaşıyım"dedi uzattığı elini tuttum "Alaca bende Arhan'ın..." eski eşiyim? "Arhan'ın eşiyim"dedim "boşanma haberleriniz yalan mıydı?"dedi Alara'nın sağında ki uçları tüylü mavi elbiseli kız Arhan bana dönüp gülümsedikten sonra Alara'ya döndü "sonra görüşürüz Alara"dedi "görüşelim"dedi ve 3'ü birlikte kendi masalarına gittiler önümdeki sudan bir yudum daha aldım ve o sırada telefonum çaldı ARHAN'IN SAÇMA SORULARINDAN KURTULMUŞTUM! arayan kişi Begüm'dü hemen açtım "Alo, Alaca naber?" "iyidir,sen?" "iyi bende anca çıktım şirketten, bayadır konuşamıyoruz arayayım dedim" "iyi yapmışsın"dedim "eee sen ne yapıyorsun?" "bizde Muğla'ya geldik benim birkaç işim vardı onları hallettim" "aaa oralar daha sıcaktır şimdi" "yani İstanbul'a göre daha iyi havası,İtalya nasıl?" "eee iyi soğuk biraz,abim ne yapıyor?" "iyi o da" "o da geldi mi seninle?" "tabiki" güldüğünü duydum "versene bana onunla da konuşayım"dedi telefonu Arhan'a uzattım "Begüm konuşmak istiyormuş seninle"dedim telefonu elimden alıp kulağına götürdü "alo? İyiyim sen? Hmmm İtalya nasıl? İyi peki sonra konuşuruz"dedi ve telefonu bana uzattı "başka biri arıyormuş da"dedi o sırada siparişlerimiz geldi iştahla yemeği yemeye başladım "beğendin mi yemeği karıcım?" az önce ağzıma attığım et parçası boğazımda kalmıştı! "al su iç"diyip su bardağını uzattı bardağı elinden alıp sudan birkaç yudum aldım "ne karıcımı ya ne diyorsun sen!?"diye bağırdım "sen dedin ya 'Arhan'ın eşiyim' diye" "öyle ağzımdan kaçtı"dedim "Allah söyletti herhalde"dedi masanın altından ayağına bastım "bu da 'gel evlenelim nikah masasında da böyle basarım'demekti herhalde?" "seni varya-"diye Arhan'a doğru atılacağım sırada yanımıza bir genç kız daha geldi "bir fotoğraf çekilebilir miyiz Alaca hanım?" "tabi çekilelim"dedim kız fotoğraf çekildikten sonra kendi masasına döndü "bak demiştim ben sana yanıma gelmeye utanıyorlar diye" gülümseyerek önünde ki şaraptan bir yudum aldı
yemeğimiz bittikten sonra restauranttan çıktık daha doğrusu çıkamadık çünkü bir sürü insan elinde kamerayla bizi çekiyordu "barışma haberleri doğru mu?" "tekrar hamile olduğunuz söyleniyor Alaca hanım doğru mu?" "tekrar mı evlendiniz?" "boşandınız mı?" "aldatma mı söz konusu?"
Okan hemen önümüzden yürüryerek bizi o kalabalıktan kurtardı ve sonunda arabaya binebildik
