gece 12'ye doğru Arhan'ın anne ve babası gitmişlerdi.
"kolum yaralı olduğu için yatağımda yatabilirsin"
bunun için teşekkür etmeyecektim,bir zahmet versin yatağını
"Begüm'den pijama alayım ben"dedim ve odadan çıkıp Begüm'ün odasına girdim
çoktan uyumuştu ve valizin fermuarı kapalıydı, açarsam net uyandırdı
odadan çıkıp Arhan'ın odasına girdim
"uyumuş"dedim
dolabına doğru gidince bana kendi kıyafetlerinden falan vericek sanmıştım ama elinde benim asla bulamadığım lila geceliğim duruyordu"geceliğimin sende ne işi var?" Arhan'ın lila fantesini düşünürsek geceliğimi çalmış olabilirdi
"yatağımın altında buldum"dedi sırıta sırıta
"peki benim geceliğimin senin yatağının altında ne işi var?"
"bilmem ne işi var,belki oldukça ateşli dakikalarda bir yere fırlatmışımdır"dedi ve aynı sırıtışla üzerindeki tişörtü çıkarttı
hemen arkamı döndüm ve ilgilenmiyormuş gibi davrandım
yalan değildi, gerçekten ilgimi çekmiyordu
geceliği elimde tutarak inceledim,dantel detayları ne güzelmiş öyle değil mi?
"dönebilirsin arkanı"
"odadan çıkar mısın? giyineceğim de"dedim
"tuvalette giyinebilirsin?"
derin bir nefes aldım ve tuvalete girdim
üzerimdekileri yavaşça diğer kolumu kullanmadan çıkarttım ve geceliği giyindim
kış ayındaydık ve üzerimdeki gecelik fazla açıktı
omuz silktim ve kapıyı açıp çıktım
Arhan yatakta uzanıyordu
"sen niye hâlâ buradasın?"diye sordum
"niye olmayayım?"
"ben uyuyacağım ya?"
"uyuyabilirsin ben sana 'uyuma' mı diyorum?"
"sen şaka mısın ya? çık odadan!"
"burası benim odam"
"Arhan odadan çıkar mısın?"
"niye 'odamdan' çıkayım?"
"uyuyacağım çünkü"
"uyu diyorum bende sana,banane"
derin bir nefes aldım ve inat edip gitmeyeceğini çok iyi bildiğimden araya 2 tane yastık koyup yatağa girdim
•••
"anne bak balıklara!"dedi Gecem denizdeki balıkları gösterirken
"çok güzeller"dedim ve sırtını okşadım Gecem'in
"en sevdiğin hayvan ne anne?"
"ben ayrım yapmıyorum, tüm hayvanları severim,senin en sevdiğin hayvan ne bakalım?"
"balık ama ben diğer hayvanları da seviyorum,baba senin en sevdiğin hayvan ne?"
"bilmiyorum hiç düşünmedim"
"denize girelim hadi"dedi ve denize doğru yürüdü
sonra etrafına bakındı
"anne? baba? neredesiniz?"
"buradayız kızım"dedim
"anne? neredesin?"
"Gecem, buradayım"dedim elimi sallayarak
ama o bu tarafa bakmıyordu bile
"baba? neredesin?"
"buradayız Gecem,gelsene"
"anne! baba!"dedi ve bir anda yok oldu
"Gecem!"hızla gözlerimi açtım ve yatakta doğruldum
hızlı hızlı nefesler alıyordum
"ne oldu?"dedi Arhan saate bakarken
"yok bir şey"
"kabus mu gördün?"
bir şey demedim ve elimle kalbimi tuttum
"su ister misin?"
"hayır"
"ne gördün?"
"G-Gecem..."
devamı gelmiyordu işte, getiremiyordum
"bir elini yüzünü yıkayalım istersen"
kafamı iki yana salladım
"saat 8 olmuş, kahvaltı hazırlanıyodur, getirsin mi Emine teyze?"
"neden bana böyle ilgili davranıyorsun? istemiyorum senin ilgini, gerçek haline dönsene!"
gözlerime baktı ve yataktan kalktı
"beni oradan kurtardın,evinde ağırlıyorsun,bütün bunlar senin yüzünden başıma geldiği için vicdan yapıyorsun!"
gözümden bir yaş geldi
"inanmıyorum senin bu sahte davranışlarına"
"peki,neden buradasın o zaman? hoşuna gidiyor çünkü, hoşuna gittiği için de deliriyorsun,sinirlenicek başka bir şey arıyorsun"
"sen kendini ne sanıyorsun ya? sen benim umrumda olduğunu falan mı düşünüyorsun? neyin hoşuma gidicek senin!"
kafasını salladı
"git o zaman"
hışımla yataktan kalktım,dün üzerimden çıkarttığım kıyafetleri elime aldım ve tuvalete girdim
kolumun sakat olduğunu unutup havaya kaldırınca canım yanmıştı
"ah!"
kapı anında açıldı ve Arhan içeri girdi
"ne oldu?"dedi ve kanlanmış sargıya baktı
"bekle burada beni"
tuvaletten çıktı ve birkaç dakika sonra pansuman malzemeleriyle birlikte geldi
malzemeleri tezgaha koydu ve bana yaklaştı,kanlı sargıyı yavaşça çıkardı ve canımı yakmamaya çalışarak pansuman yaptı koluma
işi bitince sargıyı koluma taktı ve tuvaletten çıkıp kapıyı kapattı
o çıkınca yavaş ve dikkatli bir şekilde üzerimdekini çıkarttım ve kazağı elime alıp yavaşça üzerime geçirdim ardından yine dikkat ederek pantolonu giyindim ve tuvaletten çıktım
Arhan odada değildi, telefonumu alıp odadan çıktım
"günaydun kizum"
"günaydın Emine teyze"
kapıya doğru ilerledim
"nereye kizum,bu hâlde işe mi gideceksun?"
"eve dönücem Emine teyze, görüşürüz"
"Arhan oğlum ha bu Alaca ne diyo?"
yutkundum kapıyı açıp evden çıktım
araban yok nereye?
evet arabam yoktu
derin bir nefes aldım
"Alaca hanım? nereye gidiyorsunuz?"
"evime gidiyorum"
"Arhan Bey'in kesin emri var,sizi çıkartmamız mümkün değil"
"Arhan dedi zaten"
"kusura bakmayın Arhan Bey ne derse o"
"ya siz şaka mısınız? o dedi diyorum 'git' dedi"
"Alaca hanım,beni az önce arayıp çıkmamanız konusunda emir verdi lütfen zorlaştırmayın"
"emir mi verdi?"
"evet"
hızlıca eve doğru yürüdüm,tam sert bir şekilde kapıya vuracakken elim havada kaldı çünkü Arhan kapıyı açmıştı
"gitmene izin vermiyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACA
ChickLitbir hata yapıp evlenmiştim,bir de üstüne ondan çocuğum olmuştu ama kızımın 4 yaşında öldürülmesi bizi tekrar birleştirmişti...