19. Bölüm

2.1K 125 11
                                    

Herkese merhaba

(Medya, Dedublüman-Çözemezsin)

Keyifli okumalar <3

------------------

''Ne demek gitti anne?'' Demişti Barlas, ona üzgün bir ifadeyle bakan annesine. Hissettiği duygunun ne olduğunu kavrayamamıştı, annesinin ne dediğini de.

''İstanbul'a taşınmışlar oğluşum.'' Dedi Bilge, arkadaşının gidişinin üzüntüsünü yaşarken. ''Bana da haber etmediler.'' Anne oğulun ikisinde de hayal kırıklığı vardı. Bırakılma duygusunu iliklerine kadar hissediyorlardı ve bu duygunun tarifi yoktu.

''Bir şey demeyecek misin yavrum?'' Bilge, oğlunun üzüntüsüyle daha da içerlenmişti. Bir tepki vermesini bekliyordu fakat oğlu öylece bakıyordu ve bu annesini korkutuyordu.

Barlas, gözünün içerisine tepki versin diye bakan annesine hiçbir şey söylemeden arkasını döndü ve odasına girdi. Kapıyı da arkasından sertçe kapattığında Bilge yerinde irkilmişti.

Bir şehirde hayal kırıklığı kalırken hüzün ve keder bir başka şehire doğru yola çıkmıştı.

——————

Uzun zamandır hissetmediğim duyguları yaşıyordum birkaç gündür. Duygularımın karmaşıklığı içerisinde boğuluyordum ve bazen bu derinliğin ruhuma iyi geldiğini hissediyordum. Belki de Barlas üzerinde bu kadar düşünmem gereken bir şey söylememişti bana ama onun gözünden değer gördüğümü bilmek kalbimi okşamıştı, içimi sıcacık yapmıştı.

''Afra, orada mısın?'' Barlas'ın sesiyle kendime gelirken onu daha fazla bekletmeden yanıt verdim. ''Buradayım.'' dedim. ''Egemen abi aşağıda zaten.''

Telefonun diğer tarafından gelen homurdanma sesiyle gülümsedim. ''Kaçırır mı yokluğumu pezevenk.'' Söylediği şeyin absürtlüğüne daha fazla gülmüştüm. ''Az önce ara Egemen'i de git diyordunuz Barlas bey?'' Dediğimde homurdanmaya devam etmişti.

Kulağımda telefonla odadan çıkmıştım, aşağıdakileri çok fazla bekletmiştim. ''Sonra eve nasıl döneceksin?'' Diye sordu Barlas. ''Egemen iti işe geçer oradan.''

''Eve gitmeyeceğim.'' dedim. ''Nereye gideceksin?'' Sertleşen ses tonuyla ben de istemsiz gerildiğimde düşüncelerimi hoş karşılamayacağını biliyordum. ''Sorguda mıyım ya?'' Diyerek sorusundan kaçtığımda gülme sesi dolmuştu kulaklarıma. Gülme sesini durdurduğunda eskisinden daha ciddi olmuştu. ''Ben yerimden kalkamıyorum henüz Afra ve doğal olarak aklım sende kalıyor.'' Söyledikleri beni afallatırken dilim lal olmuştu. ''Yani güzelim, biz ona sorgu demeyelim.''

Dış kapıya ulaştığımda vestiyerdeki ceketimi aldım ve telefonumu omzuma yaslayarak ceketi üzerime geçirdim. ''Akşam geldiğimizde konuşuruz Barlas.'' Dedim alalacele. ''Kendine ve yarana dikkat et. Öptüm.'' Telefonu suratına kapattığımda tepkisinden korkmuştum ama ona açıklama yapmakla uğraşma faslını akşam yapmaya karar vermiştim. Öptüm dedin Afra!

Dış kapıyı hızla açıp ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktığımda beklettiğim için büyük bir mahcubiyet duyuyordum. Açık olan camdan kafasını uzatan Buğlem, ''Sonunda be kızım.'' Dediğinde ben arabanın arka kapısını açarak Erva'nın yanında yerimi almıştım. ''Günaydın.'' Dedim Egemen abiye ithafen.

''Günaydın diyor ya.'' Serzenişlerine devam ediyordu canım arkadaşım. ''Akşam oldu kızım akşam.'' Telefon konuşmamızın o kadar uzun sürmediğine emindim ama Buğlem lafını tabii ki esirgemeyecekti.

Vida NovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin