26.Bölüm

1K 58 5
                                    

Selamlar herkese

Keyifli okumalar

Bölümde birazcık minnacık +18 sahnelerimiz olabilir uyarı koydum zaten dilerseniz geçebilirsiniz 🦋

Yıldıza basıp satır arası yorum yapmayı unutmayalım..🌟

————

Barlas'ın bu hareketi beni o kadar mutlu etmişti ki ona sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissetmiştim.

Bu yaptığının ona yük olmadığını anlatmak için resmen dilinde tüy bitmişti ve sana bunları ödeyeceğim dediğimde kahvelerini belerterek bana sinirle baktığında hemen geri adım atmıştım.

Belki de kalan hayatımın başrolündesin ve bana yük olmadığını anlamalısın demişti.

Erva'yı uyutmuştuk ve Barlas'ın ne ara aldığını ve ayarladığını bilmediğim yeni koltuk takımımızda oturuyorduk. Ben onun göğsüne yaslıydım o ise sessizce saçlarımla oynuyordu. Uzun zamandır hissetmediğim kadar huzurlu hissediyordum.

"Teşekkür ederim." Kendimi tutamayıp bir kere daha teşekkür ettiğimde Barlas'ın saçımdaki elleri duraksamıştı. "Afra, güzelim benim." dedi sakince. "Yetmez mi sence de? Geldiğimizden beri sayamadım kaç defa teşekkür ettiğini."

"Yetmez." dedim sadece. Yetmezdi.

Başka bir şey söylemeden saçımın üstünden öptüğünde huzurla gülümsedim ve varlığına bir kere daha şükrettim. İyi ki vardı.

Aklıma düşen şey ile heyecanla arkama döndüm ve bizi yüz yüze getirdim. Hesaba katmadığım şey fazla yakınlaşmamız olmuştu.

Bakışları derinleştiğinde gözleri de dudaklarıma kaymıştı ve ben diyeceğim şeyi çoktan unutmuştum.

"Afra." diye fısıldadığında nefesinin çarpması ile garip bir ürperti geçmişti vücudumdan.

"Barlas." diyerek karşılık verdiğimde gözlerini sıkıca kapatmıştı.

Böyle durmak belimi ağrıttığı için düz durarak kucağına oturmaya karar vermiştim. Oturmamla gözünü yerinden çıkarcasına açması bir olmuştu. "Kaşınıyorsun." dediğinde kendimden beklemediğim bir şekilde, "Kaşısana." derken bulmuştum kendimi.

(Çok az +18 e kayabiliriz 🔥😋)

Kıstığı gözleri tekrardan dudaklarıma kaydığında onu beklemek yerine hızlıca dudaklarına atılmıştım. Anlamlandıramadığı birkaç saniye öpüşüme karşılık vermezken daha sonrasında sakince karşılık vermeye başlamıştı.

Alt dudağımı dudakları arasına alıp acıtmayacak bir şekilde sıkıştırdığında inlememi tutmamıştım. Bu beni biraz utandırsa da hiçbir şey söylememesi beni rahatlatmaya yetmişti. Ben de aynı hareketi üst dudağına yaptığımda ondan daha sert davranarak dudağını ıssırmıştım.

"Afra!" diyerek dudaklarımdan ayrıldığında başını koltuğun ucuna doğru atmıştı. Gözler önüne serilen boynuna doğru yaklaştığımda küçük öpücükler bırakmaya başladım. Gerildiğini belirginleşen damarlarından anlarken işin içine dilimi de kattığımda yutkunmuştu. "Her hareketin delirtiyor beni." Boğukça söylediği şey ile gülümserken çevik bir hareketle beni koltuğa yatırıp üstüme çıkmıştı.

"Çok güzelsin." diye fısıldadı gözlerime bakarken.

Bu sefer boynuma yönelen kişi o olurken dudaklarına yer açmak adına başımı geriye doğru yaslamıştım. Benim gibi küçük öpücüklerle başlarken içimden geçen sıcaklığı hissediyordum. Diliyle boynumda gezinmeye başladığında aldığım zevk bacaklarımı kapatmama yol açmıştı. Dişleri ile acıtmayacak şekilde boynumu ıssırdığında inleyerek vücudumu istemesizce havaya kaldırmıştım. Tenlerimizin daha yakın temasını sağladığımda dudaklarının da boynumdan ayrılmasını sağlamıştım.

Vida NovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin