•Herkese selamlar
•60 k olmuşuz 🥳
•Keyifli okumalar hepinize <3———————
Gözüme vuran gün ışığı gözlerimi aralamama sebep olurken uykumdan ayılmam da uzun sürmemişti.
Sırtım hala uyuduğumdaki gibi Barlas'ın göğsüne yaslı haldeyken düzenli nefesinden hala uykuda olduğunu anlamıştım.
Onu uyandırmamak için sessizce yataktan kalktığımda yatağın kenarına astığım sabahlığımı üzerime geçirdim ve odadan çıktım.
Bugün cumartesi olduğu için benim işim Erva'nın da okulu yoktu. Barlas'ın işinin olup olmadığını bilmiyordum.
Üzerimdeki kırgınlığı atamıyordum, düşüncelerim kafamın içerisinde dolanıp duruyordu ama ben ne yapmam gerektiğini nasıl tepki vermem gerektiğini bilemiyordum.
Ne olursa olsun bana söylemesi gerekiyordu, halledeceğim diyerek işin içerisinden sıyrılamazdı. Bana söz vermişken böylesine büyük bir konuyu benden saklayamazdı.
Erva'nın odasının önüne geldiğimde aralıklı olan kapısını ses çıkarmadan açtım, hala yatağında uykuda olan kardeşime doğru ilerledim ve üzerinden sıyrılan yorganını düzelttim.
Odasından çıktığımda mutfağa ilerledim ve çayı koydum. Oturma odasına geri geçtiğimde kendimi koltuğa bıraktım. Dirseklerimi dizlerime koyup başımı da ellerimin arasına aldığımda bu işten nasıl kurtulacağımızı düşünüyordum.
Bir telefon bildirim sesi kulağıma geldiğinde ellerimin arasındaki başımı kaldırdım ve etrafa bakındım. Orta sehpadaki telefonum gözüme çarptığında neden burada bıraktığımı düşünerek telefonumu elime aldım.
Gelen mesaj Nergis'dendi.
Nergis: Günaydın Afracım. Aslan ile beraber akşam bizimle yemek yemek ister misiniz diye sormak istemiştim? Müsaitseniz bize gelirseniz beni çok mutlu edersiniz.
Mesajına cevap vermeden telefonumu tekrardan masaya koyduğumda bu yemeğe gitmeye çekindiğimi fark etmiştim. Her ne kadar Barlas, senden önce de vardı bu adam dese de şuan onlara bulaşma sebeplerinin ben olduğumun farkındaydım.
Koltuğun oturmadığım tarafının çöktüğünü fark ettiğimde irkilmiştim.
"Korkuttum mu?" diye soran Barlas'a döndüm. "Seslenmiştim aslında." Ne seslenmesini duymuştum ne de geldiğini hissetmiştim.
"Fark etmemişim." diye mırıldandım.
"Afra." İsmimi kısık sesiyle söylediğinde gözlerinin içine baktım. "Yapma böyle." dedi.
"Ne yapıyorum ki?"
"Uzaklaşıyorsun benden." Ses tonundan bile bu durumdan hiç hoşlanmadığı belli olurken bunu keyfi bir şekilde yapıyormuşum gibi söylemesi de benim hiç hoşuma gitmemişti.
"Sebepsiz uzaklaşıyorum yani?" dedim hafif sinirle sorarcasına.
"Öyle demek istemedim Afra." Eliyle saçlarını karıştırdığında bakışlarım istemsizce saçlarına değmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vida Nova
General FictionEvini terk eden Afra'nın çocukluğunu geçirdiği mahalleye kaçmasıyla eski yaşanmışlıkların da kapısı açılır. !Hikayede küfür, argo, yetişkin içerik, kavga, gürültü bulunabilir buna göre okuyunuz. Vida Nova: Yeni Hayat