Selamlar herkese.
Biliyorum çok uzun süre oldu, yaşadığımız felaket yüzünden çok üzgünüm. İnanın oturup bölüm yazacak gücü kendimde bulamadım.
Hepimizin başı sağolsun, hep beraber iyileşeceğiz.
Bölümün yüzünüzü biraz olsun güldürebilmesi dileği ile..
(Medya, Teoman-Sürpriz)
—————Aydın'dan taşındığımızda yürümeyi biliyordum ama hala koşmaktan korkuyordum. Babam yanındayken bile aslında yanımda yoktu çünkü. Bana ters davrandıkça ben yine de adım atmaktan çekinmiyordum, babamdı çünkü benim. Günü kötü geçmiş olabilirdi, birileri ile tartışmış olabilirdi ama asla bizimle derdi olduğunu kabullenmezdim.
Fakat beni sattığı gerçeği ile öyle bir yüzleşmiştim ki kalbim paramparça olmuştu. Öyle ki az daha değiştiğine bile inanacak kadar yüreğim kanmak üzereydi.
"Benim evi temizlemem lazımdı." dedim bıkkınlıkla. O kadar yorgundum ki temizliği düşündükçe bile her yanım ağrıyordu.
"Buğlem'lerd.." Barlas'ı cümlesini bitirmeden kesmiştim. "Hayır, asla olmaz." Buğlem hakkında ne düşüneceğimi şaşırmıştım ama o tavrından sonra da evinde kalmaya gidemezdim.
"Öyle demek istemedi Afra'm" Barlas'ın ses tonu bile kendi dediğine inanmazken benim inanmamı nasıl beklemişti anlamıyordum.
"Ne demek istedi o zaman?" dedikten sonra bakışlarımı cama çevirerek devam ettim. "Ya da boşver, şu an duymak istemiyorum."
Yakınlarımdan gelen darbeleri bir bir yemek o kadar ağır gelmişti ki belki normal bir zaman olsa Buğlem'in dediğine bu kadar takılmazdım ama o benim yerime olsa ben dinlemeden anlamadan ona böyle davranmazdım.
"Sen bana anahtarı ver ben temizliği halledeceğim." Barlas'a şaşkınca döndüğümde elini bana doğru uzatmış olduğunu görmüştüm.
"Nasıl?" diye sordum şaşkınlığımı gizlemeden. "Sen mi?" dediğimde erkeksi kıkırdaması kulağıma gelmişti.
"Hayır güzelim, halledeceğim." Elini salladı artık ver dercesine. Nasıl halledeceğini bilmiyordum ama benim işime gelirdi çünkü ev temizleyecek halim hiç yoktu.
Çantamı açıp evimin anahtarını çıkarttıktan sonra Barlas'ın eline koydum ve cebine koymasını izledim.
Ben tekrar cama doğru döndüğümde çalan telefon Barlas'ınki olmuştu. Bakışlarım yavaş bir şekilde Barlas'a doğru dönmüştü. Ceketinin cebinden çıkarttığı telefonu eline aldı ve kimin aradığına baktı. Gözümü kısmama rağmen kimin aradığını görememiştim.
"Efendim abla." Berfu ablaydı arayan. Barlas bir süre karşı tarafı dinledikten sonra kafasını salladı yavaş bir şekilde. "O zaman geliyoruz biz."
Telefonu kapattıktan sonra meraklı gözlerle bekliyordum. Nedensizce sormak istememiştim.
"Erva'yı bırakmış Adnan amca." Kaşlarımı kaldırdığımda, "Adnan amcada mıymış?" diye sordum şaşkınca. Kafasını sallayarak onayladığında gerginlikle nefesimi dışarı vermiştim.
Tek başıma o kadar zorlanıyordum ki elimde olmadan başka insanlara yük olmak bana çok ağır geliyordu. Şimdiki kişi Buğlem'in babası olmuşken hem de.
Barlas bir şey demeden elimi elleri arasına aldığında tek eliyle arabayı sorunsuzca sürmeye devam etti.
Yolculuğun devamı oldukça sessiz ilerliyordu. Barlas'ın eli hala elimdeydi, gözlerim ise dışarıdaki akıp giden hayattaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vida Nova
General FictionEvini terk eden Afra'nın çocukluğunu geçirdiği mahalleye kaçmasıyla eski yaşanmışlıkların da kapısı açılır. !Hikayede küfür, argo, yetişkin içerik, kavga, gürültü bulunabilir buna göre okuyunuz. Vida Nova: Yeni Hayat