10. Bölüm

3.3K 168 14
                                    

Selamlar canlarım.

Öncelikle 1k olmuşuz, çok mutlu oldum, çok teşekkür ediyorum.

Büyümeye devam etmemiz adına satır arası yorum bırakarak  ve yıldızcıklara basarsak beni daha da mutlu edersiniz.

İyi okumalar <3

(Medya, Gökhan Türkmen-Mahşer)

----------

"Bir şarkıyı başa sarıp,tekrar tekrar dinliyorsan,O başa sardığın şarkı değil,Hayallerindir..." -Pablo Neruda

''Asistanım.''

Tek bir kelimeydi beni böyle utandırıp, ne yaptığımı sorgulatan. Kendimi Barlas'ın hayatında nereye koymuştum ki konuştuğu insanların hayatındaki yerini merak etme haddini kendimde bulmuştum. Barlas 'Selen' ismini Buğlem'in ağzından duyunca pek tabii benim Buğlem'e anlatmış olduğumu düşünecekti ki çok haklıydı, ben de düşünürdüm.

''Oğluşum sen mi geldin?'' Bilge teyzenin oğluşunu mutfağın girişince gördüğündeki aydınlanması yüzümde buruk bir tebessüme sebep olmuştu. ''Gel, çay koyayım ben sana.'' Bilge teyzenin Senem konusunu kapattırması içimi rahatlatırken Barlas elini yıkayacağını söyleyip uzaklaşmıştı.

Bilge teyze oğluna çay koymak için ayağa kalktığında sinirle Buğlem'e döndüm. ''Ya ağzının ayarı yok mu senin?'' Kısık sesle söylediğim şey ile Buğlem bana dönmüştü. Asla olduğu halinden ödün vermemesi sinirlerimi daha da gererken gözlerimi devirerek çayımdan bir yudum daha aldım.

Buğlem omuz silkerek ''En azından öğrendik.'' dediğindeki rahatlığı karşısında gözlerimi büyüterek arkama yaslanmıştım. ''Yok artık Buğlem.'' Buğlem bakışlarını oğlunun çayını getiren Bilge teyzeye döndürmüştü. ''Yılmaz amca nerelerde Bilge teyzem?'' Buğlem'in sorduğu soru benim de oldukça merak ettiğim bir soruydu.

Bilge teyze sıkıntıyla ofladığında kocasına olan özleminden mi yoksa ortada olan bir sıkıntıdan mı olduğunu anlamamıştım. ''Bilmiyorum ki kuzum, at çiftliğinde bir sıkıntı var dedi. O günden beri bekliyoruz ki gelsin.'' Buğlem sorduğu sorudan aldığı yanıtla başını sallayarak arkasına yaslandığında içeri Barlas girmişti. Vakit kaybetmeden çayının olduğu yere kurulduğunda bakışlarını benimkilerle birleştirmiyordu.

''Nasılsın Barlas?'' Buğlem'in Barlas'a yönlendirdiği soruya Barlas ''Eyvallah Buğlem, senden?'' diye cevap vermişti. Verdiği cevap beni bıyık altından güldürürken Buğlem ''Ne olsun dersler işte.'' demişti. Buğlem tıp okuduğu için derslerinin yoğunluğunu tahmin edebiliyordum. ''Haftaya kurul var.'' Diye eklediğinde Bilge teyze anlamayarak Buğlem'e döndü. ''O ne kız?''

Buğlem, Bilge teyzenin masum çıkan ses tonuna gülümserken ''Sınavlarımızın ismi teyzem.'' Diye yanıtladı. Bilge teyze yüzünü buruşturdu. ''Ne öyle antin kuntin isimler koyuyorlar.'' Hepimizi güldürmüştü bu dediği.

Geri kalan sürede mutfakta hepimiz sohbetimize devam etmiştik. Buğlem sınavına çalışması gerektiğini söylediğinde onu geçirmiştik. Bilge teyze ve Barlas'ı aşağıda bırakarak Erva'ya bakmak üzere yukarı çıktım. Biraz daha iyi hissediyordum ve küçük kardeşimle daha güzel bir iletişim kurabileceğime inanıyordum.

Odadan içeri girdiğimde yatağında oturarak tabletinden çizgi film izlediğini gördüm. Bu kadar durgun olup uyanınca aşağı gelmemesi beni şaşırtırken yatakta yanına oturdum. Bana bakmıyor ve önündeki çizgi filmini izlemeye devam ediyordu. ''Küs müyüz?'' Diye sordum sessizce.

Vida NovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin