1. Bölüm

11.3K 288 27
                                    

Selamlar, yayımladığım ilk kurguma hoşgeldiniz.

Umarım çok seversiniz

Başlama tarihinizi, saatinizi ve yerinizi şöyle alayım👉🏻

----------


"İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışamıyorsun." Ahmet Ümit

Duyduğum ve hissettiğim şeylerin ağırlığı bir kere daha yüzüme vurduğunda bir şeyler yapmak için fazlasıyla geç kaldığımı anlamıştım. Zamanı durdurmak ve tüm bu yaşananlara engel olmak istiyordum.

''Ben söyleyeceğimi söyledim kızım.'' Üzerinde iğreti duran kızım kelimesi yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Gözlerim yaşlı bir şekilde odadan çıkışını izledim. Daha sonra da kulağıma dış kapının sesi dolmuştu. Evden çıktığı gibi hayatımdan da çıkmasını diledim o an. Bana bunları düşündüren kişinin 'babam' olması kalbimin derinlerinde tarif edilemez bir sızıya sebep olmuştu.

Gözyaşlarımı silerek çalan telefonuma odaklandım. Odaya kısa bir göz atarak bulmaya çalışırken yatağımın köşesinde görmüştüm telefonumu. Titreyen bacaklarımı yok sayarak telefonuma ulaştım ve yanıtladım.

''Afra Hanım?'' Erva'nın öğretmeninin sesiyle hızla kendime geldim. Bir sorun olmuş olma düşüncesi içimi yiyip bitirirken bir an önce önce odadan sonra da evden çıkmıştım. ''Nursel Hanım? Erva iyi mi? Ben geliyorum hemen.'' Sesimin titrememesi zaten beklenmedik olurdu.

''Telaşlanmayın Afra Hanım. Sadece siz gecikince Erva sizi merak etti ve sizi aramamı istedi.'' Rahatlıkla verdiğim nefesimle olduğum yerde durarak gözlerimi yumdum. Erva iyiydi ve bir şeyi yoktu.

''Hemen geliyorum.'' Telefon konuşması sonlandığında adımlarımı daha da hızlandırdım. Yükselen nabzımı hissediyordum ama bir an önce Erva'ya ulaşmalıydım.

Okula ulaşmam uzun sürmemişti. Binadan içeriye girdim daha sonra da Erva'nın sınıfına. Tek başına dudağını büzmüş bir şekilde gördüğümde buruk bir şekilde gülümsemiştim. Yalnız olmayı ve hissetmeyi hiç sevmiyordu. Arkadaşlarının hepsi de gidince oldukça tedirgin olmuş olmalıydı. Onu daha fazla üzmemek adına seslendim. ''Erva''

Sesimi duyan Erva kafasını hızla kaldırdı. Mavinin en güzel olan tonuna sahip olan gözleriyle gözlerim kesiştiğinde yüzünün aydınlandığına an ve an şahit olmuştum. Oturduğu yerden hızla kalkarak bana doğru koşmaya başladı. ''Abla!''

Abla kelimesini her onun ağzından duyduğumda olduğu gibi bedenimdeki gevşemeyi hissettim. Yetişebilmesi için eğildiğimde belimde hissettiğim elleri daha da gülümsememe sebep olmuştu.

O sırada sınıfın içerisinde gözlerimi gezdirerek öğretmene bakınıyordum. Nursel Öğretmen ayağa kalkıp bana doğru geldiğinde mahcubiyetle burukça gülümsedim ona. İyice yanıma geldiğinde kendimi açıklama gereği duymuştum. ''Kusura bakmayın Nursel Hanım. Geciktim biraz.''

Gülümsemesiyle anne şefkatini andıran Nursel Hoca elini koluma getirerek sıvazladı. Dokunuşu karşısında ürpermemi engelleyememiştim. ''Benlik bir sıkıntı yok da Erva Hanım oldukça sıkılmış anlaşılan benimle oturmaktan.'' Dedi sona doğru Erva'ya doğru eğilerek. Erva hızla belimdeki ellerini çekti ve çok sevdiği öğretmenine doğru döndü. Gözlerinden öğretmeninin sözlerine karşılık oldukça üzüldüğünü ve korktuğunu görebiliyordum. Geçen sürede Erva kendini öğretmenine affettirmişti ve biz eve doğru yürüyorduk.

Vida NovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin