Saatler öncesinden uyanmıştım. Gaius'a vurdukları iğne sayısı ben gözümü açtığımdan beri yedinciydi. Sessizce gelip iğneleri vuruyorlar ve tekrardan gidiyorlardı. Setsu her seferinde çığlık çığlığa karşı koyma numarası yaparken son iki seferdir Gaius'un gerçekten iğneden etkilenmeye başlaması ile bu numara gerçeğe dönüşmeye başlamıştı.
Gaius'un iğneden sonra kendine gelme hızı uzamıştı. İğneden yavaş yavaş gerçekten etkileniyordu. "Bu böyle olmayacak. Buradan bir an evvel çıkmalıyız" diyen Setsu'yu onayladım.
Kendime geldiğimden beri ondan uzak dursam da ilk anda ki korkum kaybolmuştu. Burada güvenebileceğim tek kişinin o olması gerçeği buna neden olmuştu. Normal veya değil bu yerde pek de fazla seçeneğim yoktu. Bana zarar vermeyi amaçlasaydı bunu uzun zaman önce yapmıştı zaten. Düşüncelerim bu yönde de olsa aramızdaki mesafeyi korumaya dikkat ediyordum yine de.
Açlık ve susuzluk rahatsız edici bir noktaya ulaşmıştı artık. Üstelik soğuk yüzünden moraran parmaklarım hissizleşeli bayağı olmuştu. Midemden çıkan sesler boş duvarlarda yankılanırken "Uyu biraz. Açlığın üstesinden gelebilmenin en kolay yolu. Önemli bir şey olursa ben seni uyandırırım." diyen Setsu'nun tavsiyesine uydum. Korkudan, soğuktan ve açlıktan harap olan bedenim uykuya çabucak teslim oldu.
Kulaklarımı acıtan çığlıkla uyandığımda içeridekilerle göz göze geldim. Gözlerimdeki mahmurluk fark ettiklerimle kaybolmuştu. Yine gelmişlerdi. Ve bu sefer hedeflerinde biz, Setsu vardı. Zindanın hemen çıkışında kapıda durana baktım. Elindeki tabancayı Setsu'ya doğrultmuştu. "Uyuşturucu iğne. Dikkat et." diyen Setsu gözleriyle tabancayı takip ediyordu.
Etrafa onu kurtaracak bir şeyler bulabilmek umuduyla göz attım. Kaderlerimiz benimle dalga geçiyor olmalıydı. Duvara sabit olan zincirler dışında bomboştu zindanımız. Kendimizi savunmak için elimizde hiçbir şey yoktu.
Gaius olacağı önceden kestirmiş gibi bağırdı. "Setsu'ya iğne yapmalarına izin verme!" aldığım komutla kendiliğinden harekete geçen ayaklarımın yardımıyla bedenim hızla fırladı.
Yapabileceğim tek şeyi yaptım. Ateşlenen tabancanın Setsu'ya isabet etmemesi için bütün vücudumla onun bedenine siper oldum. Belimde hissettiğim acıyla dişlerimi sıkarken Setsu'nun ismimi haykırması bir oldu. Son gücümle onu itekleyip yere düşürdükten sonra üzerine kapandım.
"Demek ucubene bir şey yapamayacağımızı zannediyorsun ha!" siniri sesinden belli olan izbandut biraz sonra yapacaklarının habercisi gibi duvarlara çarpan gür sesiyle bağırdı. Kıpırtısızca bizi uyuşturmalarını beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu. Bu zindanın tek kapısı vardı. Ve onlarda orayı tutarken bize kalan tek şey bir daha uyanmamak üzere kendimizden geçmekti.
Hırsla art arda attığı iğnelerin sırtıma girişini hissedebiliyordum. Üzerinden kalkmam için bağıran Setsu beni itekleyecekken sıkılı dişlerimin arasından "Kıpırdamayı kes. Bari birimiz uyuşmasın" diyebildim. Onun uzun gövdesini kendi minik gövdemle elimden geldiğince kapatmaya çalışıyordum. Bir süre sonra acıdan dolayı mı yoksa iğnenin verdiği uyuşukluktan dolayı mı emin değilim fakat hissetmemeye başlamıştım artık. Tenimi delen iğneleri saymayı bırakmıştım. Kendimden geçerken duyduklarım Setsu ve Gaius'un anlamsız bağırışları olmuştu.
Kendi karanlığımda, belimin acısıyla olduğum yerde kıpırdandım. Kemiklerimin sızısını gideremediğimde gözlerimi açmamak için inatla inledim. Lanet okurken bir anda olanlar zihnime karabasan misali çökmüştü. Gerçekler aklıma bir bir düştüğünde yattığım yerden fırladım. Belimi giren ani acı ile elimi sırtıma attım. "Lanet olsun"
Acıdan dolan gözlerimle Setsu'yu görme telaşıyla zindana göz gezdirdim. Hasiktir!
Gaius gibi duvara zincirlenen arkadaşım kendinde değildi. Başı eğik kıpırtısız öylece duruyordu, uyuşturulmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAMHAİN
FantasyAsırlardır hakkı olanı almak için çabalayan bir savaşçı... Önüne çıkan engellerle durdurulamayacak bir paralı asker... Yüzyıllardır savaşan iblis, bin yıldır beklediği eşini sonunda bulmuştu. Eşinin türü hakkındaki gizemi ondan uzak durmasına neden...