"Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?" demiş Şems-i Tebrizi
3 GÜN SONRA...
"Hayat korkutmaz beni yanımda sen varsan,"
Karşımdaki kıza şaşkınlıkla baktım. Ne bağırıyor bu?
Cidden bu kız neden bağırıyordu?
"Her gün bir olay bıktım ya bıktım ya."
Söylenerek yerimden kalktığımda Yakut arkamdan geliyordu. Sabahın köründe yanıma gelmişti bir de bağırıyordu ama ben bu kadar sabırlı mıydım? Bilemiyorum...
"Ağlasam duyar beni korur kollarsın,"
Gözlerimi kapatıp açtığımda Yakut da yeni sözlere geçmeye hazırlanıyordu.
"YETER LAN! YETER LAN! YETER!"
Şey bu ben değilim. Yaman.
Karşımdaki sahneye bakıp Yakut ve Yaman'ı ev arkadaşı yapmanın ne kadar garip bir olay olduğunu anladım.
Kötü diyemezdim çünkü bu iki kardeş kötü olamazdı.
İçeriden annem de geldiğinde çatık kaşlarla bize bakıyordu ve büyük ihtimalle bize aynı evde kalma iznini hangi akılla verdiğini sorguluyordu.
2 GÜN ÖNCE...
Yaman ve ben kantinde çay içtiğimizden beri bir gün geçti. O günden sonra doktorum evde daha sağlıklı olacağımı düşünmüş ve beni taburcu etmişti. Tabii Yakut beni merak edeceğini söylemiş ve bize taşınmıştı. Annem bunu memnuniyetle kabul ederken ben pek o tarafta değildim.
Sonrasında Yakut geldiği için Yaman da bize gelmişti. Kocaman ev hepimize yeterdi fakat her gün Yakut tarafından çok garip şekillerde uyandırıldığında evin küçük olmasını diliyordun.
Annem ikisine de özenle iki oda hazırlamış ve kendi evlerinde gibi rahat etmelerini söylemişti, Yakut bunu biraz fazla benimsemişti, ayrıca bununla kalmamış annelerimiz arkadaş olmuştu ki her gün konuşuyorlardı.
Yani tam olarak İKİ ÇATILI BİR AİLE OLMUŞTUK...
Şimdiki Zaman....
Yaman sinirle başını ovduğunda "Evde odamı senden en uzak köşede seçme fikrim için bir kez daha kendimi takdir ettim."
Yakut taktir lafını duyar duymaz başka şarkıya geçmişti ki "Kendimi çok taktir edicem-"
Yaman ve ben aynı anda bağırdık.
"Etme geri zekalı. Etme!"
Annem hafifçe güldüğünde Yakut da gülmüş ve Yamanla biz kaşlarımızı çattığımızda suratımıza bakarak geri adımlar atmaya başlamıştı.
"KARABİBERİİİM!"
Hızla odasına kaçtığında. Yaman başını iki yanına sallamış ve kendini yatağıma atmıştı. Annemle ben Yaman'a baktığımızda aceleyle kalkıp hızla odasına adımlamıştı. Annem arkasından kahkaha attığında o da odadan çıkmıştı. Odada yanlız kaldığımda gözlerim aynama takıldı. Turuncuya çalan kızıl saçlarım dağılmış, yanağımda ki gamze kendini hafifçe belli etmişti. Huzurla nefes alıp gerneştim ve kendimi yatağa attım. Annemin radar gibi "Bergüzar yemek hazır kalk o yataktan." diyişiyle hemen kalktım ve üzerimi giydim.
Sonrasında...
Yemek masasında sohbet eşliğinde kahvaltımızı ediyorduk. Huzur basitti aslında bence huzur bir annenin gülüşüydü, arkadaşlarının olmasıydı mesela derin bir nefes alıp sandalyeme yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bergüzar
RastgeleKüçük bir kızın sessiz çığlıklarına mazeret arayan herkese benim yaşadıklarımın ders olacağını bilseydim eğer hiç üzülmezdim. Ben ilk değildim ama son olmak için elimden geleni yapacaktım. Ben Bergüzar Arslan, tüm dünyanın karanlığı arasında doğan...