14 'black sheep have you any soul

382 64 66
                                    

11 aralık

"neden, neden ısrarla yapıp duruyorsun bunu? kendini ne hâle getirdiğini farkında değil misin?"

boş bakan gözleri inceledim bir süre. imkanı yoktu, daha fazla dayanamayacaktım. "okula gidiyorum ben, bir şey olursa ara."

onu yatakta bıraktım öylece, kendi yatağımda. nedense kendine ait olan bir yere değil de, benim yanımda gelmek istemişti. bilin bakalım bu kimin için bir lutüftu.

diğer alan derslerinden farklı bir ders vardı bugün, yine de girdim. asıl derslere girmeyip seçmeli olana katılmak garip gelmişti ama yine de şu an bir şeylere odaklanmalıydım. acil şekilde kafamı toparlamalıydım. belli ki hayat bana zalimce bir oyun oynuyor, bunun altından kalkamayacağımı düşünüyordu. ama ben onun bildiğinden fazlasıydım, ona değilse de kendime kanıtlamalıydım bunu.

"selam." yanıma oturan hafif kısa saçlı, güleç çocuğa baktım. cevap verip vermemekte kararsızdım. sınıfta ilk kez biri bana selam diyordu. ya işin içinde bir şey varsa?

"selam, naber?" dedim biraz da göze batmamak için.

"iyi, senden?"

"süper." dedim otuz iki diş sırıtarak. samimiyete lüzum yoktu.

"adın ne?" neden adımı soruyordu? ne yapacaktı adımla? yoksa hyunjinin adamı mıydı? ya minhonun? minhonun olabilir miydi? belki de beni görmüştü, şimdi de bilgi toplamaya çalışıyordu. neticede onu ben öldürmüştüm. ben öldürdüm.

"yanlış bir şey mi yaptım?"

deliriyorsun jeongin. "jeongin ismim."

yeniden güldü tatlı tatlı. "seungmin ben de, memnun oldum."

karşılık vermedim.

gülerek arkasına yaslandı. "oh be, sonunda sınıftan birini tanıyorum diyebileceğim en azından." şaşkın gözlerle onu izledim.

"sen iyi misin? bir garip bakıyorsun."

"iyiyim." hâlâ aynı bakıyordum.

"şu sıralar öylesine nefret doluyum ki insanlara, çevremde kimse yok." bütün hayatımı tanımlıyorsun şu an, demek istedim. keşke ben de sadece şu sıralar geçici olarak bu durumda olsaydım. ama bir dakika, önemli bir farklılık daha var. nefret dolu olan ben değilim, insanlar. insanlar, benden nefret ediyorlar. bu yüzden çevremde kimse yok. evet, doğrusu bu.

"sıkıldım bu durumdan. biraz değişiklik iyidir." yüzüne anlamsızca bakmaya devam ettim.

"gerçi pek tepki vermiyorsun ama." hyunjini düşündüm. bir şeyler yemiş miydi?

"sıkıyor muyum seni?"

"hayır." dedim hızlıca. gitmesini istemezdim. konuşmasam da yanımda birinin olması, normal birinin olması iyi gelmişti.

villain | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin