açıklaması zor. ellerimi kandan uzak tutmaya çalıştıkça kırmızıya boyandığını hissediyorum tüm vücudumun. kızıllık her yerimi ele geçirirken ürpererek çığlıklar atmaya başlıyorum. bir şeyler yanlış gidiyor, mutluluk duyduğum şey bu değil. bir şeyler beni rahatsız ediyor. elimi attığım şey, onun beni boyadığı renge boyanıyor.karşımda bana bakarak ağlayan kızın yanına ilerledim yavaşça. ağzındaki gri bandı acıtmamaya çalışarak çıkardım. sol elimden akan kanlar kızın saçlarına bulaşmıştı. "özür dilerim." gülümsedi yavaşça. ayak bileğine baktım, acıyor olmalıydı. "seni buradan çıkaracağım." yutkundum.
ayağa kalkarak gezinmeye başladım odada. yer düzgün bir beton değildi, üzerine düşmeniz kafanızı yarmanıza neden olabilirdi. penceresi yoktu, duvar tuğlalarından birkaç tanesinin kiremit olduğunu görebiliyordum. yine de yıkılacak kadar güvensiz durmuyorlardı. sağ elimi omzumla destekleyerek ittirdim birkaç kez.
odanın karşı tarafında bir dolap vardı. içerisinde bulduğum mor bezi sol parmaklarıma bastırdım. dolabın içerisinde sayamadığım kadar telefon vardı. elime alarak incelemeye başladım birkaç tanesini. beyaz bir lg vardı. tanıdıktı. arka tarafı kurumuş kanla kaplıydı, tanıdık. elini yukarı kaldırmış, sinyal arıyordu. oydu, hyunjin için öldürdüğüm insandı.
elime aldığım an ekranı açılan telefonun şifresi yoktu. parmağım istemsizce mesajlar kısmına gitti. öldürdüğüm insanın en son kimlere mesaj attığını bilmek istiyordum. en üstte şaşılmayacak şekilde jisung vardı. sabitlenmişti. biraz üste çıkmaya çalışınca mesajların bitmeyeceğini anlayıp durdum.
20 kasım,
sanırım söylemem gereken bir şey var
bir şey olmadı değil mi?
bugün beni götürdüğün çiftlik vardı ya
çiçeklerin arasında gün ışığıyla parlayan yüzünü
daha fazla
görmek istediğime karar verdim
yüzün hep parlıyor, bunu nasıl yapıyor?
gözlerine odaklanırken zorluk çekiyorum
içine çekecek diye
endişeleniyorum
ve anlattığın her şey..jisung
benimle dalga mı geçiyorsun?
ne
neden böyle bir şey soruyorsun?
hayır tabii ki
gerçek olmana inanamıyorum
iki yıldır seni görüyorum
ama böyle biri olabileceğini
düşünmemiştim hiç
büyüleyicisin
minho
seni rahatsız edersem kes benimle konuşmayı