yılbası ozel bolum🥳🥳🥳🥳
--
13 aralık
bugün koskocaman bir şaka falan olmalı. işe bak ki dün de öyleydi. dün okulda yaşananları anlatacağım şimdi.
normal olarak aklım sürekli telefonda gittim okula. birkaç ders dinlemeye çalıştım ama nafile. kendimi rahatlatmak adına çıkışta oraya gideceğime söz verdim, böylece biraz daha odaklanabilirdim derse.
ders arası dışarıyı izlerken gördüm onu. neden gelmişti ki? nasıl bu kadar hızlı iyi olmuştu? çantamı alarak kaçırmamak için koşarak yanına gittim. ağaçlık alanda sigara içiyordu. "hey." dedim nefes nefese. "ne yapıyorsun?"
yüz ifadesini hiç değiştirmeden arkasını döndü. sigarasından yavaş ve uzun bir nefes çektikten sonra tekrar döndü arkasını. yüzündeki yarabantlarını çıkarmıştı. büyük ihtimalle daha fazla dikkat çekmesini istemiyordu. "peşimde dolanma."
yüzüm düşmüştü birden. evet, aptal gibi bu olayların bizi yakınlaştıracağını düşünmüştüm. "polisler dikkatli."
"bi sik yapamazlar." sinirlenmiştim. bu kadar mı basitti her şey?
"kendine fazla güveniyorsun herhalde?" dedi etrafa göz atarken. sana güveniyorum, diyemedim.
"ortadaki ceseti ne yapacaksın özgüvenli çocuk?" siktir.. minho, tamamen unutmuştum!
yüzüm ifadeden ifadeye giriyordu saniyeler içerisinde. "hallettim, merak etme."
"ne-ne yaptın?"
"şimdi sana uzun uzun anlatacak değilim. ama zaten halihazırda işlediğin bir suç bulunduğu için," duraksadı. "o güzel çeneni sıkı tutman hakkında uyarı yapmayacağım." bir süre durup yüzüme baktı. "yoksa yapmamı mı tercih edersin?"
"hayır, hayır." dedim hızlıca. "aptal değilim. ayrıca," diye devam etmek istedim. "işin içinde olmasaydım da böyle bir şey yapmazdım."
"aptallık konusunda hemfikir değilim. neden bir suçluya yardım etmek istersin ki.." ağzımı açacakken sigarasını hızlıca yere atıp ellerini omuzlarıma koydu. "neyse akıllı çocuk, ben gidiyorum."
"hyunjin!" dedim ellerimi omuzlarıma, ellerinin üzerine koyarak. "nereye gidiyorsun?"
ellerimi sıktı. "rüyanda ne gördün?"
"ne-ne alaka?"
"güzel anlar yaşıyormuşsun gibiydi." dedi gülerek. ellerini çekmişti bu sırada. "beni mi görüyorsun rüyalarında?"
"hayır-hayır ne alakası var- sevgilimi görüyordum ben."
"hmm," dedi. yüz ifadesi değişmişti. "o zaman bu gece bir şeyler yapmalısınız." sol elini saçlarıma koyarak karıştırdı. "iyi eğlenceler."
gözlerimin dolu dolu olduğunu hissettim.
--
ulan ortacag koylusu yuz versene cocuguma
